Hürriyet gazetesi, havuz medyasının yayın organı sabah gazetesinin dün “Doğan’dan Paralel Tetikçiliğe Devam” başlığıyla verdiği bir haberde, “Dosya Kapandı” manşetini gerekçe göstererek Hürriyet'e dair bir dizi ağır ve dayanaksız suçlamada bulunduğuna dair açıklama yaptı.

İstanbul’daki cumhuriyet savcılarının 25 Aralık soruşturma dosyasıyla ilgili takipsizlik kararını Hürriyet’in önceki günkü veriş şeklinden Sabah gazetesinin rahatsızlık duymuş olduğunun anlaşıldığı belirtilen açıklamada, Sabah’ın haberinde, Doğan Grubu’nun Fethullah Gülen Hocaefendi’nin güdümünde hareket ettiği ve Hürriyet’in manşetinin de hizmet hareketi adına yapılan bir habercilik faaliyeti olduğuna dair asılsız iddiası dile getirildi.

Hürriyet’in yaptığının, 25 Aralık soruşturma dosyasındaki delilleri uzunca bir zamandır inceleyen İstanbul’daki savcıların verdiği bir “takipsizlik kararı”nı duyurmaktan ibaret olduğu açıklanan haberde, "Yaklaşık sekiz aydır ülkenin gündeminin neredeyse bir numaralı maddesi haline gelen bir soruşturma dosyası söz konusudur. Böyle bir soruşturmanın sonucu, gazeteciliğin evrensel ilkeleri çerçevesinde dünyanın her demokratik ülkesinde önemli bir haberdir. Haberin bu önemi yansıtacak bir ölçü içinde kamuoyuna duyurulması objektif gazetecilik ölçülerine uygundur." denildi.

Gazetenin bu hususta titiz olduğu ve buna karşın, dünkü Sabah ve yan yayını olan Takvim gazetelerinde, Hürriyet’i ve Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan’ı “paralelcilikle” suçlayan yalan ve iftira dolu manşetler atıldığı, bu içerikte yazılar yayımlandığı hatırlatılarak, "Kısa bir zaman öncesine kadar büyük siyasi davalardaki hukuki sorunları gündeme getirdiğimiz için “Ergenekoncu” olmakla suçlanırken, bugün “paralelcilik”le suçlanıyor olmamızı ancak tebessümle karşılayabiliriz. Okurumuz, bizim nerede durduğumuzu çok iyi biliyor." ifadeleri kullanıldı.

Hürriyetin, her zaman demokrasiden, hukukun üstünlüğü ilkesinden ve bu çerçevede meşruiyet çizgisinden yana olduğu ifade edilen açıklamada, hukuk ve meşruiyet çizgisi dışına çıkan hiçbir hareketin, yapılanmanın yanında bulunmalarının söz konusu olamayacaklarını belirtip, devletin tek olduğu, devletin bünyesi içinde farklı yapılara hoşgörü gösterilemeyeceği ancak bu tür yapılarla mücadele ederken hukuk çizgisinin dışına çıkılmamasının esas olduğu kaydedildi.

Açıklamada ayrıca, bu haberlerdeki öne sürülen Hürriyet’in tiraj ve itibar kaybettiğine ilişkin iddiaların da gülünç olduğu, bu iddiayı ortaya atanların öncelikle kendi itibarlarını sorgulamaları gerektiği ifade edilerek havuz medyasına, "İddia sahipleri, sahiplik yapılarını, sermayelerinin kaynağını açıklamak gibi ahlaki bir görevleri olduğunu bilmelidirler. Medya, şeffaf olmadan itibarlı olamaz." şeklinde göndermede bulunuldu ve şu sözlerle haber sona erdi:

"Türkiye’nin halkoyuyla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından verilen 30 Ağustos Zafer Bayramı davetine Sayın Aydın Doğan ve ailesinin fertleri ile Doğan Grubu’ndaki yayın organlarının yöneticileri de yapılan nazik davet üzerine katılmışlardır. Söz konusu haberlerde, bu konukların Sayın Cumhurbaşkanı’nın davetine katılmalarında farklı anlam ve maksatlar aranması, her şeyden önce davet sahibine saygısızlıktır. Hürriyet evrensel kurallara bağlı bağımsız gazetecilik çizgisini bundan sonra da aynı kararlılıkla sürdürecektir."