İKÖ Toplantısı çok verimli geçti

İslam Konferansı Örgütü’nün (İKÖ) İstanbul'daki toplantısı, hem Müslüman Türkiye'nin hem de diğer İslam ülkelerinin lehine birçok kararın imzasının atıldığı çok önemli bir zirve oldu

İKÖ Toplantısı çok verimli geçti

İKÖ'nün KKTC’ye uygulanan siyasi ve ekonomik tecridin kaldırılmasına ilişkin adımları zirvede devam etti.Dışişleri Bakanları’nın ardından İKÖ Parlamento Birliği (İKÖPAB), birlik nezdinde “Kıbrıs Müslüman Türk Toplumu” olarak gözlemci statüsünde bulunan KKTC’nin “Kıbrıs Türk Devleti’’ ifadesiyle yer almasına ilişkin sunulan bir tasarıyı oy birliğiyle kabul etti. Konferansın Parlementerler Birliği başkanı Bülent Arınç'ın açıkladığı sonuç bildirgesinde karar duyrulurken Arınç yaptığı açıklamada kararın içeriği hakkında bilgi verdi. Arınç, “Kıbrıs Türk devleti nitelemesi KKTC’nin bir devlet olarak tanınması açısından nasıl bir anlam ifade ediyor mu?” sorusuna “İKÖPAB’ın aldığı bir karar. BM Genel Sekreteri’nin de planında bu isim geçmiş bulunuyor. Yani bundan sonra bu ülkeler, ‘Kıbrıs devletini tanıyacaklardır’ değil. O aşamada değiliz. Aldığımız karar bunu ifade etmiyor.” cevabını verdi. İKÖ Dışişleri Bakanları da 2004 yılında İstanbul’da yapılan 31. Dönem Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda aynı yönde bir karar almıştı. Diplomatik kaynaklar, kararın tanıma (recognition) ya da kabullenme (acknowledgement) anlamına gelmediğini belirtmekle birlikte KKTC’ye daha rahat ikili ilişki kurma yönünde rahatlık vereceğini ifade ediyor. FİLİSTİN'E TAM DESTEK ÇIKTI Toplantıda ele alınan Filistin'e uygulanan yaptırımlara İslam Konferansının katılmayacağı belirtildi. Açıklamada şşöyle denildi: "Örgüt, 25 Ocak 2006 tarihinde, hür, adil ve demokratik bir şekilde gerçekleşen Filistin Yasama Konseyi seçimlerini memnuniyetle karşılar ve Hamas'ın parlamentoda çoğunluğu elde ettiği oylama sonucunun Filistin Halkı'nın iradesini yansıttığını teyit eder. Ayrıca Yasama Konseyi'nden güvenoyu olan yeni hükümetin Filistin halkını temsil eden hükümet olduğunu teyit eder, bu nedenle, Filistin halkının hükümetine karşı uygulanan her tür şantaj, boykot ve ablukayı reddeder. Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri'nin Filistin halkına ve seçilmiş yönetimine yardımları kesme tehditlerini teşhir ederek, bu tehditlerin Filistin halkını demokratik tercihinden dolayı topluca cezalandırmaya ve demokrasinin dayandığı temel ilkelerin topyekün imhasına yönelik tasarruflar olarak değerlendirir. Arap ve İslam ülkelerinin hükümet ve halkları ile dünyanın tüm özgür halklarına Filistin halkı ve ulusal yönetimine maddi, manevi, siyasi ve medya desteğini sağlamaları ve kesilen tüm yardımları en kısa sürede telafi etmeleri çağrısında bulunur. İsrail'in, Filistin halkına yönelik, cinayet, suikast, Filistin altyapısının çökertilmesi, Filistin halkının zenginlik ve kaynaklarının imhası, sonu gelmeyen tutuklama kampanyaları, İsrail hapishanelerinde sayıları 10 bini aşan Filistinli mahkumlara yönelik saldırgan uygulamalar, seçilmiş 15 parlamento üyesinin süregelen tutukluluk hali, yerleşimlerin sürekli genişletilmesi, Kudüs'ü abluka altında tutarak Yahudileştirme çabaları, El Aksa Camii'nin yıkılması, bu arada Filistin halkının tecrit edilmiş köylerde kuşatılması ve Filistin hükümetine hak ettiği maddi katkının ödenmemesi şeklinde ortaya çıkan sürekli saldırılarını şiddetle kınar. İKÖPAB bu çerçevede, BM Güvenlik Konseyi'ne, Filistin halkına, hükümetine ve önderlerine uygulanan saldırıların durdurulması için gerekli önlemlerin alınması çağrısında bulunur. BAŞKENTİ KUDÜS OLAN BAĞIMSIZ BİR FİLİSTİN DEVLETİ Filistin halkına meşru ve vazgeçilmez kendi kaderini tayin hakkıyla Filistinli mültecilere geri dönme ve tazminat haklarının verilmesi, İsrail hapishanelerindeki mahkum ve tutukluların serbest bırakılması, başkenti Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulması ve mahkumlara 4. Cenevre Sözleşmesi hükümlerince muamele edilmesi konularında Filistin halkı ile dayanışma içinde olduğunu vurgular. Konferans bölgedeki çatışmaların sürmesine yol açan asıl sorunun Filistin, Suriye ve Lübnan'daki Arap topraklarının işgali olduğu kanaatindedir. Lübnan'daki Şiba Çiftliği ve diğer Lübnan topraklarının İsrail tarafından işgalinin sürmesini ve Lübnan vatandaşlarının güvenliğini tehdit edecek şekilde özgürlüklerinin kısıtlanmasını teşhir eder ve ayrıca İsrail'in mayın haritalarını vermeyi reddetmesini kınar. İsrail'in Lübnan'ın egemenliğine yönelik mutat askeri ihlallerini teşhir eder; Lübnanlı direnişçilerin, işgal altındaki Lübnan topraklarının bağımsızlığına kavuşmasını sağlama ve Lübnan'a yönelik saldırılara karşı koyma hakkını vurgular.''
<< Önceki Haber İKÖ Toplantısı çok verimli geçti Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER