Cihan Haber Ajansı'nın (Cihan) sorularını cevaplayan İhsanoğlu,
Astana'daki toplantıda
Filistin'in tanınması için
destek isteyeceklerini,
Birleşmiş Milletler'e (BM) üye 118
ülkenin Filistin'i tanıdığını bunlardan 55 ülkenin
İKT ülkeleri olduğunu söyledi.
İhsanoğlu,' Bu husutaki kararlılığımız ve gücümüz tartışılmaz, Filistin davası
İslam dünyasının bir numaralı davasıdır. Filistin halkının 60 yıldan beri uğradığı zulmün biran evvel kalkması lazım ve bağımsız devletine kavuşması lazım''dedi.
Filistin devletinin kurulmasının Filistin halkının uluslararası anlaşmalar, BM ve
Güvenlik Konseyi'nin kararlarına uygun ve herkesin kabul ettiği
yol haritası ve diğer uluslararası taahhütlere saygılı bir şekilde olacağını belirten İhsanoğlu," Bu meşru bir haktır, meşru bir taleptir ve bunun sağlanması için herkes
yardımcı olacaktır, bundan eminim''dedi.
Gazze'ye gidecek insani yardım gemisi hakkında da görüşünü belirten İhsanoğlu, masum 9 kişinin hayatını kaybettiği önceki hadiseden sonra yaşanabilecek herhangi bir olayın kötü sonuçlar doğurabileceğini ve buna lüzum olmadığını belirtti. Yardımların normal yollardan yapılmasının gerektiğini vurgulayan İhsanoğlu,
teşkilat olarak Refah sınır kapısından Gazze'ye çok yardım ettiklerini ve yardım etmeye devam edeceklerini söyledi. İhsanoğlu, Filistin devletinin kurulmasıyla Gazze limanlarının açılmasını beklediklerini ve o zaman çok daha kolay olacağını vurguladı.
İKT Genel Sekreteri İhsanoğlu, NATO'nun Libya'ya yaptığı hava saldırıları ve Suriye'de sivillere yönelik yapılan saldırılarda masum insanların hayatlarını kaybettiğini ve bunu tasvip etmediklerini söyledi. NATO'nun hava saldırılarına başlamasından birkaç gün sonra 22 Şubat'ta yaptıkları açıklamanın bütün dünyada makes bulduğunu ifade eden İhsanoğlu, İslam Konferansı yaptığı açıklamayla net tavrını ortaya koyduğunu ifade etti. 'Halkların meşru taleplerine karşı hükümetlerin
silah gücüyle değil siyasi
diyalog süreciyle karşılık vermesi gerekir. Mısır'da ki ve Tunus'daki hadiseler şu gerçeği ortaya koymuştur. Bundan sonra
Ortadoğu,
Kuzey Afrika ülkelerinde halklar bundan sonra
demokratikleşme arzusu içerisindedirler ve siyasi rejimin totaliter rejimden çok partili ortaklaşma hayat tarzına geçmek istiyorlar. O bakımdan biz bunları destekledik."dedi. Aynı hadisenin Suriye'de de yaşandığını belirten İhsanoğlu, Suriye'de ki siyasi güçlerle ve iktidarla sessiz diplomasi üslubuyla bir sürü girişimlerde bulunduklarını kaydetti.
Bölgeye gönderdikleri bir ekibin yarın Astana'ya geleceğini söyleyen İhsanoğlu, arabuluculuk ve siyasi çözümün nasıl olacağı yönünde ve askeri harekatın biran önce durdurulması yönünde atılması gereken temasları Astana toplantısı sırasında yapılacak kapalı bir
oturum sırasında ele alacaklarını bildirdi.
Amaçlarının bir
kınama veya tenkit etme olmadığını belirten İhsanoğlu,"Umarım hükümet temsilcilerinin de bütün İslam dünyasının pozisyonunu görerek bunu ülkelerine aktarmaları , rejimlerin bu konuları ve bu mülahazaları da göz önünde bulundurmalarını sağlamaktır''dedi.
İsrail Yüksek mahkemesinin Batı Şeria'daki duvarı yıkma kararını bir başlangıç olarak kabul ettiklerini ve tamamen ortadan kaldırılması gerektiğini ifade eden İhsanoğlu, bu hadiseyi başkalarının topraklarına inşa edilmiş, başka ülke topraklarına
tecavüz den ibaret olduğunu dile getirdi.
(CİHAN)