Çiçek'in 21 resmî evrakta kullandığı
imza Emniyet Genel Müdürlüğü'nün
İstanbul Bölge Kriminal Laboratuvarı'nda incelendi. Söz konusu
belgelerdeki imzaların,
eylem planının altındaki ile aynı olduğu tespit edildi.
Jandarma Kriminal Laboratuvarı da yaptığı incelemede planın altındaki imzanın '
Albay'ın elinin ürünü olabileceği'ni vurgulamıştı. Edinilen bilgilere göre İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığı,
Ergenekon tutuklusu
Serdar Öztürk'ün ofisinde bulunan ve Genel
kurmay Harekât Dairesi Başkanlığı'nda hazırlandığı iddia edilen belgenin altındaki imzayla ilgili araştırma başlattı. Bu çerçevede askerî
savcılıktan Albay Çiçek'in ifade tutanağı ile imza örnekleri istendi. Gönderdiği imza, Çiçek'in tapu,
ehliyet,
banka, nikâh
defteri gibi farklı evraka attığı imzalarla karşılaştırılması için Emniyet İstanbul Bölge Kriminal Laboratuvarı'na gönderildi. Yapılan araştırmada skandal belgedeki imza ile resmî evraklardakilerin bire bir örtüştüğü belirlendi. Konuyla ilgili hazırlanan
rapor 20 Haziran'da tamamlanarak
Cumhuriyet Başsavcılığı'na teslim edildi. Raporda şöyle denildi: "Toplam 21 farklı evraktan alınan imza örnekleri üzerinde yapılan inceleme sonucu belge üzerinde bulunan imzanın '
Dursun Çiçek'in eli mahsulü' olduğu kanaatine varılmıştır." Polisin araştırdığı imzalarla Zaman'ın ortaya çıkardığı Çiçek'in doktora belgesindeki imzasının benzerlik göstermesi dikkat çekti.
Türkiye günlerdir '
kaos planı'nın altındaki imzanın sahte mi gerçek mi olduğunu tartışıyor. Bazı
gazete ve televizyonlar ilk günden bu yana belgenin sahte olduğunu, imzanın albaya ait olmadığını yazdı. Cumhuriyet gazetesi,
Genelkurmay Başkanlığı
Askerî Savcılığı'nın muğlak ifadelerle 'kanaat' bildirdiği açıklamasını bile çarpıtarak, 'Belge TSK'nın değil' manşetini attı.
Habertürk günlerdir belgenin altındaki imzanın 'yüzde 90' oranında sahte olduğunu sütunlarına taşıdı.
Zaman ilerledikçe, belgenin 'gerçekliği' ağır bastı. Planın altındaki imzanın sahibinin ise
Albay Dursun Çiçek olma ihtimali güçlendi. Albayın, askerî savcılığa verdiği ifadenin altında yer alan imza, eylem planının altındaki imzadan farklıydı. Jandarma, savcılık ifadesinin altına altılan imza, ile plandaki imzayı karşılaştırdı. Kriminal inceleme sonucu hazırlanan bu raporda imzaların birbirine benzemediği belirtiliyordu. Ve gazeteler bu ön rapora dayanarak belgenin altındaki imzanın albaya ait olmadığını ileri sürdü. Jandarma, albayın diğer belgelere attığı imzalarla eylem planının altındaki imzasını karşılaştırarak incelemesini tamamladı. İncelemede dehşet planının altındaki imzanın 'albayın eli ürünü olabileceği' aktarıldı. Rapor
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunuldu.
EMNİYET RAPORU DA ALBAYI İŞARET EDİYOR
Son gelişme tartışmalara nokta koyacak nitelikte. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı imzanın kime ait olduğunu tespit için Genelkurmay Askerî Savcılığı'ndan Albay Çiçek'in imza örneklerini istemişti. Savcılığın talebi üzerine Emniyet İstanbul Bölge Kriminal Laboratuvarı'nda Albay Çiçek'in tapu, ehliyet, banka, nikâh defteri gibi 21 farklı evraka attığı imza örneği incelemeye alındı. Bu imzalar kurmay albayın skandal belgeye attığı imza ile karşılaştırıldı. İnceleme sonucunda imzaların birebir örtüştüğü belirlendi. 20 Haziran 2009'da konuyla ilgili rapor hazırlandı. Savcılığa gönderilen raporda, "Toplam 21 farklı evraktan alınan imza örnekleri üzerinde yapılan inceleme sonucu belge üzerinde bulunan imzanın 'Dursun Çiçek'in eli mahsulü' olduğu kanaatine varılmıştır." denildi.
Bu arada, iddiaların odağındaki isim Dursun Çiçek, sürekli belgenin sahte olduğunu savunan Habertürk gazetesine konuştu. Dün 'Ve o albay konuştu' manşetiyle verilen haberde Çiçek, şöyle diyordu: "O belgeyi ben hazırlamadım. Biz de gerçeklerin ortaya çıkmasını dört gözle bekliyoruz. En kısa sürede gerçekler ortaya çıkacak, hepimiz rahatlayacağız."
ZAMAN
taraf_komplo