İstanbul Valiliği,
Tatlıses’i Almanya’ya tedaviye gitmeden önce yakın koruma kapsamına almış ve kendisine 2 koruma polisi tahsis etmişti.
Polis, 3713 Sayılı
Terörle Mücadele Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca
ülke çapında bin 824 kişiyi koruyor. Bin 824 kişinin güvenliğini ise Koruma Şube Müdürlükleri’nde çalışan yaklaşık 3 bin polis sağlıyor. Korunan kişiler arasında askerler, MİT’çiler, yargı mensupları, polisler, siyasetçiler,
bürokratlar dışında işadamları, gazeteciler, sanatçılar ile bazı STK yöneticileri de yer alıyor.
Emniyet’teki koruma hizmetleri ikiye bölündü. Terör ya da organize suç örgütlerinin “hedefinde” olan kişiler Terörle Mücadele Kanunu kapsamında korunurken,
aile içi şiddete maruz kalanlar ya da ayrıldığı kocası, nişanlısı vb. kişilerce tehdit edilenlerin can güvenliğini Asayiş Şubeleri veya İlçe Emniyet Müdürlükleri sağlıyor.
İllerdeki Asayiş Şubeleri ve İlçe Emniyet Müdürlükleri’nde Koruma Büro Amirlikleri olmaması sıkıntı oluşturuyor. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün valilik,
savcılık ya da mahkemelerin “geçici” süreyle korumaya alınmasını istediği kişilerle ilgili yeni
düzenleme yapma hazırlığında olduğu öğrenildi. Bu amaçla Asayiş Daire Başkanlığı’nın “adi” olaylar nedeniyle can güvenliği riski taşıyan kişileri “geçici” olarak koruyacak polisler için eğitim programı üzerinde çalıştığı bildirildi. İlçe
emniyet ve
polis merkezi amirliklerince çalıştıkları işyerinde ya da evlerinde korunacak kişilerin can güvenliklerinin en üst seviyede korunması amaçlanıyor.
Valiler başkanlığında toplanan İl Koruma Komisyonları’nca koruma altına alınan bin 824 kişiden; 426’sı özel koruma, 824’ü yakın koruma, 519’u
çağrı üzerine koruma, 11’i konut koruma, 12’si konut ve işyeri koruma, 23’ü yakın ve konut koruma, 9’u ise çağrı üzerine ve konut koruma kapsamında bulunuyor.