Kütahya Bağımsız Milletvekili İdris Bal, medyanın maruz kaldığı baskılar ile medya çalışanlarının yaşadıkları sorunları rapor haline getirdi. Dikkat çekici tespitlerin bulunduğu raporda, siyasi iktidarın medyayı çoğulculuk yerine tek tipleştirmeye çalıştığı belirtildi.
2014 yılında 981 gazetecinin işten çıkarıldığı ortamda basın özgürlüğünden bahsedilemeyeceği vurgulandı. Bugün'ün haberine göre Bal, iktidara muhalif medya kuruluşlarının, Maliye eliyle vergi cezaları ve RTÜK eliyle yayın durdurma ve idari para cezaları ile terbiye edildiğini ifade etti. Havuç sopa politikası ile medya kuruluşlarının şekillendirildiğini vurguladı.
Muhalif kanal veya gazete patronunun kamudan ihale alamama endişesi yaşadığını belirtti. Muhalif gazetecilerin ise AKP’nin Olağanüstü Kongresi’ne alınmamasında görüldüğü gibi sübjektif akreditasyon kriterleri ile cezalandırıldığını aktardı.
MUHABİRE SİYASİ BASKI
Raporda medyanın, tarihte hiç olmadığı kadar siyasi iktidarın baskısı altında olduğu vurgulandı. Baskının patrondan sahadaki muhabire kadar hissedildiği belirtildi.
İktidar güdümündeki işadamlarına 6 gazete ve 6 televizyondan oluşan bir ‘havuz medyası’ kurdurulduğu dile getirildi. İktidarın sosyal medyada ‘havuz medyası’ benzeri 9-10 bin kişilik ‘Aktrol’ örgütlenmesine dikkat çekildi.
CUMHURBAŞKANI HEDEF
Aktrollerin, AKP’ye muhalif siyasetçi ve gazetecileri küfür ve hakaretler ile yıldırmaya çalıştığı ifade edildi. 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşinin bile kimliği belirsiz kişilerin yönettiği akkulis, esatreis, gizliarsiv, kuscuesref gibi sosyal medya hesaplarının hedefi olduğuna dikkat çekildi.
Ayrıca medyagundemi, Haber10, Son TV, ensonhaber.com gibi internet sitelerinin de propaganda için kullanıldığı belirtildi.
Türkiye Gazeteciler Sendikası’na göre 2014 yılının ilk yarısında 981 basın emekçisi işten çıkartıldı. 56 basın emekçisi ise çeşitli nedenlerle işinden istifa etmeyi tercih etti. Ayrıca hükümetin Hizmet Hareketi’ne karşı başlattığı ‘cadı avı’ da yandaş medyada işten çıkarmalara gerekçe gösterildi. Nisan 2014’te en az 210 gazeteci işsiz kaldı. Gezi eylemleriyle baskıların artması sonucu 94 gazeteci işten çıkarıldı, 37 gazeteci istifaya zorlandı.
Raporda şu görüşlere yer verildi: “AKP iktidarlarında gazeteciler, haber ve makaleler nedeniyle davalarla sindirilmeye çalışıldı. Mehmet Baransu ve Murat Şevki Çoban hakkında 52 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Nisan-Haziran 2014 döneminde gazetecilere Terörle Mücadele Kanunu’ndan 15 yeni dava açıldı. Başbakan Erdoğan’a hakaret iddasıyla 38 kişi, 2 yıl 15 gün hapis ve 277 bin 400 TL para cezasına mahkum oldu.”
DEMOKRATiK ANAYASA ŞART
*İktidar para havuzları oluşturarak medya kuruluşlarını kendine bağlamaktan, kendisini destekleyen medya gruplarına devlet imkânları ile ayrıcalıklar tanımaktan ve medya patronlarına baskı yaparak medya kuruluşlarına ‘Alo Fatih’ benzeri yönetici atamaktan vazgeçmeli.
*Medyayı düzenleyen kurulların özerkliğini zayıflatan yasal, siyasi ve idari müdahaleye son verilmeli.
*RTÜK üyelerinin siyasetçe belirlenmesi yerine üye sayısı artırılmalı ve üyelerin basının kendi içindeki seçimi tartışılmalı.
*RTÜK, BTK ve TİB’in yetkileri, ifade ve medya özgürlüğü ile bağdaşacak şekilde ve siyasi baskıya uğramayacak şekilde yeniden düzenlenmeli.
*TRT ve Anadolu Ajansı üzerindeki siyasi baskı kaldırılmalı. Bu kurumlar özerk şekilde yönetilmeli.
*Maliye’nin vergi denetimleri objektif ve medya patronlarına baskı aracı olmaktan çıkarılmalı.
*Basın kartlarını hazırlamak ve dağıtmak görevi Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nden alınarak meslek örgütlerine verilmeli veya BYEGM özerkleştirilmeli.
*Medyada haksız rekabetin önüne geçilmek için AB ile uyumlu yasal güvenceler getirilmeli.
*Medya patronlarının başka ticari alanda faaliyeti yasaklanmalı.
*Devletin de yüzde 50 desteğiyle gazetecilere özel bir işsizlik fonu oluşturulmalı. Böylece gazeteciler, ekonomik kaygılarla iktidarın gayri meşru taleplerine boyun eğmeyecektir.
AZ TİRAJA RAĞMEN ÇOK REKLAMI!
Reklam sektörünün referans aldığı The Nielsen Company’nin AdEx 2014 raporları kamu reklamlarının yanlı tutumunu gözler önüne serdi. 2014’ün ilk 6 ayında gazetelere verilen reklamlarda ilk sırayı Sabah, Star ve Milliyet aldı. Cumhuriyet, Zaman, Bugün ve Sözcü 18 gazete arasında son 4 sırada yer aldı. Şirketler Zaman’ın üçte birinden az tiraja sahip olan Sabah’a Zaman’ın 22 katı, Zaman’ın sekizde biri kadar tirajı olan Star’a 17 katı kadar fazla ilan verildi.
REKLAMLAR iKTiDARA YAKIN MEDYAYA
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın soru önergesine verdiği yanıtta, 2013’ün ilk 4 ayında Basın İlan Kurumu aracılığıyla verilen ilanları açıkladı. Buna göre iktidara yakın gazetelerin Basın İlan Kurumu aracılığı ile aldığı ilan miktarları şöyle: Akşam: 1 milyon 93 bin TL, Güneş: 1 milyon 30 bin TL, Habertürk: 1 milyon 259 bin TL, Milat 959 bin 272 TL, Milliyet 1 milyon 121 bin TL, Sabah 1 milyon 281 bin TL, Star: 1 milyon 116 bin TL, Takvim: 1 milyon 111 bin TL, Türkiye: 1 milyon 112 bin TL, Vatan: 1 milyon 119 bin TL, Yeni Akit: 961 bin 165 TL, Yeni Şafak:1 milyon 120 bin TL. Toplam: 13 milyon 288 bin 430 TL.
‘ALO FATİH’ PATRONU AĞLATTI
Raporda ayrıca ‘Alo Fatih’ ile Milliyet Gazetesi sahibi Erdoğan Demirören’in telefonda ağlaması olaylarına dikkat çekildi. Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında 18 Aralık 2013 günü geçtiği iddia edilen telefon konuşmasına da atıfta bulunuldu. Takvim gazetesinin 'Vaiz Lobisi', Sabah gazetesinin 'Kaset olmadı dosya verelim' manşetlerinin, Bilal Erdoğan tarafından babasına onaylatılarak atıldığı ileri sürüldü. Bilal Erdoğan’ın bu gazeteler için MİT’ten malzeme istediğine dikkat çekildi.
KAMU İLANLARI YANDAŞA AKTI
Kamu kurumları 2014’ün ilk 6 ayında en fazla reklamı yaklaşık 34 bin sütun-santim ile Sabah’a verdi. İkinci sırayı 130 bin tirajına rağmen 26 bin sütun santime yakın ilan verilen Star aldı. Hürriyet iki gazeteden yüksek tiraja sahip olmasına rağmen 4. olabildi. En çok ilan verilen gazeteler sıralaması Akşam, Habertürk, Yeni Şafak, Takvim, Türkiye, Güneş, Posta, Akit, ve Vatan oldu.
TRT’DEN POZİTİF AYRIMCILIK
Yüksek Seçim Kurulu, 22 Şubat-22 Mart tarihlerinde Başbakan Erdoğan’ın mitinglerine 13 saat 32 dakika, CHP’ye 45, MHP’ye 48 dakika, BDP’ye ise 2 dakika ayıran TRT’ye uyarı cezası verdi.
MUHALEFETE 5’TE 1 SÜRE
Köşk seçim sürecinde de 11 Temmuz 2014’ten 27 Temmuz 2014’e kadarki sürede TRT, Erdoğan’a 7 bin 200 dakika ayırdı. Köşk adayları Ekmeleddin İhsanoğlu ile Selahattin Demirtaş’a ayrılan süre bu sürenin beşte birinden az oldu.
MALİYE’DEN VERGİ BASKISI
Raporda Maliye Bakanlığı’nın, 2014’te 3 aylık süre içinde Taraf Gazetesi hakkında iki ayrı inceleme kararı aldığı bildirildi.
İnceleme sonucunda, yaklaşık 5.5 milyon liralık vergi cezası kesildiği hatırlatıldı. Cezanın büyük kısmının sektörde yaygın olarak kullanılan hurda kağıtların satışında KDV’nin sıfır olarak gösterilmesinden kaynaklandığı belirtildi.
“Oysa Sabah, Star ve Yeni Şafak gazeteleri de hurda gazetelerin satışında KDV’yi yüzde ‘0’ göstermiş ancak rutin işlem yorumu ile onlara bir ceza uygulanmamıştı” denildi.
MUHALİF DİYE MUHABİR SINIR DIŞI EDİLDİ
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasından 30 Mart yerel seçimlerine kadarki süreçte medyaya baskı arttı. 20 Aralık 2013’te Emniyet Genel Müdürlüğü, yurt genelinde gazetecilerin emniyet binalarına girmesini yasakladı. Mehmet Baransu’nun yenidonem.com internet sitesi, TİB tarafından savcılık ve mahkeme kararı olmadan keyfi olarak kapatıldı. Today’s Zaman muhabiri Azerbaycan vatandaşı Mahir Zeynalov, Twitter hesabından Erdoğan aleyhine mesajlar attığı için basın kartı süresi uzatılmayarak gazeteci olarak Türkiye’de kalması imkansız hale getirildi ve sınır dışı edildi.