İnternet Andıcı
davasında çapraz sorgusu yapılan
tutuklu sanık Eski 1.
Ordu Komutanı
emekli Orgeneral Hasan Iğsız, soruşturmanın başlamasından sonra söz konusu internet
sitelerinin içeriğinin silinmesi işleminin denetim eksikliğinden kaynaklandığını savundu. Iğısız, denetim eksikliğinin ise o dönemde
Tümgeneral Mustafa
Bakıcı'nın iki daireye birden bakmasından kaynaklanan yoğunluğuna bağladı.
İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesinde görülen İnternet Andıcı davasının 37'nci duruşmasında Eski
1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hasan Iğsız,
Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, korgeneraller
Mehmet Eröz, Tümgeneral Hıfzı
Çubuklu, emekli
Albay Dursun Çiçek ve Mehmet Deniz
Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 14 tutuklu sanık hazır bulundu. Dava kapsamında tutuksuz yargılanan Hasan
Ataman Yıldırım ise İkinci
Ergenekon davasından tutuklu olduğu için tutuklu sanık bölümünde yer aldı. Yıldırım ile birlikte 5 tutuksuz sanık da duruşmada hazır bulundu.
Hakkında
yakalama kararı çıkarılan
Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanı Orgeneral Hüseyin
Nusret Taşdeler ve Tümgeneral
Mustafa Bakıcı ile kırmızı bülten ile aranmasına karar verilen
Bedrettin Dalan'ın da aralarında bulunduğu 10 tutuksuz sanık ise duruşmaya katılmadı. Mahkeme Başkanı Hasan
Hüseyin Özese savunması tamamlanan Hasan Iğsız'ın çapraz sorgusunun yapılacağını belirtti.
Dava konusu andıç hazırlandığında
Genelkurmay 2. Başkanı olan Iğsız, savcı Nihat Taşkın'ın 'andıç çalışmasının ne şekilde olduğu ve nasıl yürürlüğe girdiği' şeklindeki sorusuna,
andıcın Genelkurmay karargahında ve büyük karargahlarda kullanılan, belli bir konuda onay almak amacı taşıyan doküman olduğunu cevabını verdi.
Konunu sorumlusunun ilgili makamlardan görüş alındığını ifade eden Iğsız, "
Andıç onun üzerinde parafı olan bütün kişilerin bir araya gelmesiyle hazırlanan bir doküman değildir. Konu kimin yetkisindeyse onun onayına sunulur. Andıç, emir yerine geçmez. Onay alındıktan sonra daha tefarruatlı emir gerekir." savunmasını yaptı.
İnternet andıcının yayınlanmasıyla ilgili en yetkili makamın hangisi olduğu soruya ise Iğsız, bu konudaki en yetkili makamın Genelkurmay Başkanı olduğu cevabını verdi.
Iğsız, andıçta geçen "Komutana arz" ifadesine ilişkin de, "Sayın komutana arz demek, bu kişinin yetkilisinin o olduğunu gösterir. Ona arz edilmeden önce hiç kimse kalem oynatamaz, işlem tamamlanamaz" dedi. Taşkın'ın "Bunlar çok önemli olaylar mı ki Genelkurmay Başkanına sunulur?" sorusunu da Iğsız, "2. Başkan detaylı, bir sürü konuyla ilgilenmek zorundadır. Baktığı, incelediği konuların ancak yüzde 15-20'sini Genelkurmay Başkanına sunar. Bunun dışındakiler 2. başkan seviyesinde kalır." cevabını verdi.
Taşkın'ın "Sizin imzanız olmasaydı, andıç Genelkurmay Başkanına sunulur mu?" sorusuna Iğsız, "
Hayır. sunulan her makam, örneğin harekat başkanı beğenmeyip buna katılmayabilir" dedi.
Andıç için
uygulama emri çıkarılıp çıkarılmadığı şeklindeki soruya da Iğsız, "Bildiğim kadarıyla hayır. 4 ayrı site kurulması düşünülüyordu. Teknik düzeyi bilemiyorum. Hazırlık dönemi olumlu sonuç verseydi buna göre uygulama emri çıkarılabilirdi. Ancak olumlu bir sonuç çıkmadı." diye konuştu. Emirin kim tarafından çıkarılabileceği sorusu üzerine de Iğsız, "Emirin kim tarafından çıkarıldığı önemli değil. içeriğinin kim tarafından onaylandığı önemlidir. Onayı alındıktan sonra 2. başkan, harekat başkanının onayıyla da emir çıkarılabilir." dedi.
İnternet sitelerinin 1999'dan beri 10 yıl boyunca sürdürülen bir çalışma olduğunu ifade eden Iğsız, "Eğer bir tasarrufta bulunma ihtiyacı ortaya çıktıysa böyle bir konunun en üst makama sunulmadan karar alınması mümkün değildi." şeklinde konuştu.
Taşkın'ın "Size sunulan andıcın eklerini hatırlamadığınızı ifade ettiniz. Haklı olarak bazı internet sitelerinin zararlı etkilerini gidermek için yararlı faaliyetler. Bu sitelerin adlarına bakıldığında dahi bu kapsama girmeyen siteler var. İki siyasi partinin sitesi, kemalist siteler" şeklindeki sözleri üzerine Iğsız, "2. Başkan kendine gelen evrakların içine bakayım, ne olduğuna bakayım demez. Bunu yaparsanız Genelkurmay karargahını kitlersiniz. Benim astlarım var. Onun yaklaşımına güvenirim. Ben andıcın eklerini okuyacak olursam Genelkurmay karargahında işler yürümez. Eklerinde de böyle birşey hatırlamıyorum" diye konuştu.
Savcı Taşkın'ın "Güvenden söz ediyorsunuz." uyarısına Iğsız, "Benden bir
küçük rütbeden bahsediyorsunuz. Tabi ki ona güveneceğim. Yaptığı her işi ayrı ayrı didiklerseniz Genelkurmay karargahında çark dönmez." ifadesini kullandı.
Taşkın'ın "Dava konusu
eylem hakkında en çok şüphe çeken kırpma ve silme işlemidir. Delil kaçırılması, karartılması gibi şüphe uyandırıyor" dedi. Taşkın, bölücü yayınlara karşı bilgilendirme faaliyeti dışında 2 tane site olduğunu, bunların dışındakilerde sorun bulunmadığını ifade ederek, "10 yıllık bir
arşiv. sürekli kullanılabilecek bir arşiv. Bir şube müdürünün insiyatifiyle ortadan kaldırılabilir mi?" diye sordu.
Bu konuda bir denetim eksikliğinden bahsetmenin mümkün olabileceğini ifade eden Iğsız, "2 dairenin bir tek generalin yani Mustafa Bakıcı'nın emrine verilmesinden denetim eksikliği ortaya çıkmıştır. Bakıcı iç güvenlik daire başkanıdır. Asli görevi zaten gereğince yoğundur. İkinci bir dairenin sorumluluğu da ona verilmiştir. Evet bu konuda bir denetim zafiyeti ortaya çıkmıştır. Bakıcı, çok ağır mesaisi olan hafta sonları da çalışan bir arkadaşımız. Asli görevi ağırlıkta olduğundan bilgi
destek dairesi ile ilgili sorumluluklarını yerine getirmede eksiklikleri olabilir" şeklinde konuştu.
Kendisinin verdiği tek emrin sitelerin kapatılması yönünde olduğunu ifade eden Iğsız, bunun sonrasında bir dahlinin olmadığını kaydetti.