Onbinlerce mudinin alacaklarını ödemeyen İhlas Grubu, "bana dokunmayan yılan bin yaşayın" sözünden hareketle kendisini koruma altına alan AKP hükümetinin servisle gönderdiği yalan haberleri manşetten vermekten çekinmiyor. Televizyonu, gazetesi ve ajansıyla yıllardır yandaşlığını yaptığı iktidarın son olarak haber havuzuna da dahil olan İhlas grubu, mağdur ettiği insanlara paralarını ödemek şöyle dursun özür bile dilemeye tenezzül etmiyor.. Samanyoluhaber'e ulaşan mağdurlar 14 yıldır çektikleri sıkıntıları ve önlerine çıkarılan engelleri tek tek anlattılar. Aralarında öyle hikayeler var ki adeta yürek burkuyor...
ÖMRÜ PARASINI ALMAYA YETMEDİ
Adana'da yaşayan Hüseyin Savır, sattığı 2 katlı evinin parasını faize bulaşmasın diye İhlas Finans'a yatırdı. BDDK'nın batık finansın faaliyetlerine son vermesiyle Savır, bütün birikimi olan parasını kaybetti. 90 yıllık ömrünün son 14 yılında büyük sıkıntılar çeken ve çocuklarının geleceği olan parayı almak için büyük mücadele veren Hüseyin amca geçen Aralık ayında vefat etti. Babasının hayattayken parasını alamadığını söyleyen oğlu İsmail Savır, "Artık ahirette Enver Ören ile hesaplaşırla" diyor.
BAŞBAKAN'A 6 DEFA MEKTUP YAZDI
İsmail Savır da babasının paralarını alabilmek için birçok kuruma başvurarak mağduriyetini dile getirdi. Hatta dönemin Başbakan'ı Erdoğan'a bile mektup yazdı. Hem de 6 defa. Yazdığı mektupların dördünü posta yoluyla, ikisini de korumaları vasıtasıyla Erdoğan'a ulaştırmış. Yıllardır İhlas Grubu tarafından kandırıldıklarını söyleyen Savır, mektubunda tek geçim kaynağının da babasının emekli maaşı olduğunu ifade etmiş:
"Sayın Başbakanım İhlas Finans 2011 yılında battığı zaman 5 yıl içinde tüm hesapları ödeyeceklerini söylediler. Şu anda sene 2012. Üzerinden 12 yıl geçti. Neden ödemediler. Şimdi ise 2016 yılına kadar tüm hesapları kapatacaklarmış, 2016 gelince 2020, 2020 gelince 2030 demeyecekjleri ne malum? Yeter artık biz 3 kişi babamın 860 TL emekli maaşı ile yarı aç, yarı tok yaşarken Enver Ören, 5 bin 733 Euro paramızı vermiyor"
Kriz döneminde batan bankalar olduğunu belirten Savır, imkan olduğu halde sadece İhlas Finans'a müdahale edilmediğini söyleyerek iktidarda olduğu süre boyunca İhlas'ı koruduğunu ima ettiği AKP'ye eleştiriler yöneltiyor.
"Aslında ayrımcılığın niçin yapıldığını bizler az çok biliyoruz. Arada sırada gittiğim yerlerde gördüğüm Türkiye Gazetesi'ni elime alıp okuduğumda sanki tek parti döneminde olduğu gibi 365 gün AKP haberinden başka haber yapmıyorlar."
Savır'ın gönderdiği mektuplara Erdoğan'dan değil ama Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'ndan cevap geliyor. Şirket alacaklarının tahsilinin 2016 yılına kadar uzatıldığının belirtildiği cevapta Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın konuyla ilgili bir yetkisinin olmadığı söyleniyor.
"HIRSIZ ÇALMASIN DİYE BANKAYA YATIRDIM AMA..."
Antalya'da yaşayan Özcan Kavurt ise yıllarca biriktirdiği ve ev alma hayalini kurduğu parasını hırsızların çalmasından korktuğu için evde saklamaktan vazgeçiyor. Bir arkadaşının tavsiyesi üzerine 'ihlas' ismine güvenerek mevduatını İhlas finansa yatırıyor. Sonrası ise malum. Hırsızdan kaçarken parasını ihlas grubuna kaptırıyor. Kavurt yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
"Yıllarca gece geç saatlere kadar çalışıp biriktirdiğim paramla, 1999 yılında kiradan kurtulmak için ev almaya niyetlendik, ancak biraz daha alacağımız vardı. Onu beklerken bir arkadaşım "evine hırsız girer paranı alana kadar sendeki parayı ihlas finansa yatır."dedi. Biz de faizsiz olmasına güvenip paramızı iki aylığına İhlas Finans'a yatırdık. İki ay sonra paramı almaya gittiğimde bankanın battığını öğrendim. Bunalıma girdim ve bir sene çalışamadım. Eşimle de ayrılma noktasına geldim"
"ÖREN'E VE OY VERDİĞİM ERDOĞAN'A HAKKIMI HELAL ETMİYORUM"
Kavurt, hem haklarını vermeyen batık finans yöneticilerine hem de yıllardır onları koruduğunu düşündüğü Erdoğan'a "hakkımı helal etmiyorum" diyor. "Gözümüzün içine baka baka yalan söylüyorlar. Ben hakkımı hem Enver Ören'e hem de on beş yıldır oy verdiğim Tayyip Erdoğan'a hakkımı helal etmiyorum."
"MAHKEMEYE VERMEYİN PARANIZI ÖDEYECEĞİZ DEDİLER"
Mehmet Özdemir de 'İhlas' ismine güvenip evinin parasını batık finansa yatıranlardan. Üstelik parasını yatırdıktan bir hafta sonra BDDK batık finansın faaliyetlerini durdurma kararı alıyor. Özdemir'i en çok yaralayan batık finansın kendi gazete ve televizyonlarından "bizi mahkemeye vermeyin, paranızı ödeyeceğiz" sözleri olmuş. Özdemir 14 yılda yaşadıklarını "mahkemeye vermeyin, paranızı ödeyecez diye yalan söylediler. Devletin bu yarasından utanıyorum" sözleriyle özetliyor.
SAMANYOLUHABER.COM