AK Parti’ye geçen iki bayanla Bay-kal’ın başörtüsü açılımını ve siyasi değişimlerini konuştuk.
Aslında her şey
Cumhuriyet Halk Partisi (
CHP) Genel Başkanı Deniz
Baykal’ın
İstanbul’un muhafazakâr semtleri Alibeyköy ve
Sultangazi’de çarşaflı kadınlara parti
rozeti takmasıyla başladı.
Çarşaflı ve başörtülü kadınlara, “Bir ezberi bozuyorsunuz, Türk
siyasetinin kilidini açıyorsunuz, bir tuzağı kürüyorsunuz!” diyerek rozet takan Baykal, yeni bir açılımın fitilini ateşledi. Kimileri bunu olumlu bulurken, kimileri daha dün başörtüsünü
Anayasa Mahkemesi’ne götürerek sorunun çözümünü tıkayan Baykal’ın oy peşinde olduğunu savundu.
Çarşaf, başörtüsü,
türban derken bir anda siyasetin ekseni kadınlar cenahına kaydı. Nüfusun yüzde 50’sinden fazlasını oluşturan kadınlar, yerel
seçim öncesi siyaset arenasında boy göstermeye başladı. Ancak görüntüler bu kez alışılmışın dışındaydı. CHP, inanılması zor bir manevrayla çarşaflı ve başörtülülere kapılarını açtı. CHP lideri Baykal, partisindeki
çatlak seslere engel olamadı. “AK Parti’den rol çalıyor” iddialarına karşılık en önemli desteği
sürpriz bir şekilde
Başbakan Tayyip Erdoğan’dan aldı. AK Parti grup toplantısında muhalefet lideri Baykal’a ‘dik dur’ mesajı veren Erdoğan, “Samimiyetimle söylüyorum, bu değişimin arkasında olumlu umutlar taşımak istiyorum. Farklı kesimlerin, farklı giyimlerin bu ülkede yaşadığının farkına vardılar. Bunun için mutluyum.” dedi.
Erdoğan bir yandan CHP’nin açılımını olumlu bulduğunu belirtirken, diğer yandan Baykal’a misilleme yapmayı
ihmal etmedi. Baykal’ın çarşaflı kadına altı oklu rozet takmasına nazire yaparcasına, üçü CHP’li 5 kadını AK Parti saflarına dâhil etti. Bu adımlar, ‘Siyasette roller mi değişiyor?’ sorusunu akıllara getirdi. Bir tarafta çarşaflı CHP’liler, diğer tarafta sarışın, makyajlı yeni AK Partililer. Biz de eski CHP’lilere Baykal’ın başörtüsü açılımını, AK Parti’den beklentilerini, başörtüsü sorununun nasıl çözüleceğini sorduk.
SARIGÜL’E KAL DEDİ, İHRAÇ EDİLDİ
Şehriban Ercan, üniversite son sınıftan terk. Kısa, röfleli saçları, yakasındaki rozetiyle dikkat çekiyor.
Ankara Yenimahalle CHP Belediye
Meclisi üyeliğinden
istifa ederek AK Parti’ye geçen üç bayandan biri. 30 yıldır CHP’ye oy veren Ercan, ‘eş durumundan’ CHP’li olduğunu söylüyor. Eşi, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK)
Mali İşler Daire Başkanı. 15 yıl boyunca bilfiil parti kademelerinde görev almış. İstanbul
Kadın Kolları Başkanlığı’ndan sonra Ankara’ya yerleşen Ercan, görevine Yenimahalle
Kadın Kolları’nda devam etmiş. Bir dönem parti meclis üyeliğinden, il başkan yardımcılığı ve yüksek
disiplin kurulu üyeliğine kadar yükselmiş.
Ercan’ın CHP ile yaşadığı asıl kırılma
Mustafa Sarıgül’ün partiden ihracıymış. Şehriban Hanım, Sarıgül’ün ihracına karşı çıkınca belediye meclisinde olan olmuş: “15 kişiydik. Sarıgül’ün ihracı gündeme gelince yedi kişi gitsin, sekizimiz kalsın dedik. Ben Sarıgül’ü destekleyen tarafta olduğum için bana karşı küskünlükler başladı ve yönetimin tepkisini aldık.” Şehriban Hanım bir diğer sıkıntıyı
bütçe oylamasında yaşamış. AK Partili Yenimahalle Belediyesi’nin bütçesine kabul oyu vermesi tepki almasına sebep olmuş: “Belediye Başkanı Ahmet Duyar’ın çalışmalarını CHP’li olarak takdir ediyordum. Hatta CHP’li arkadaşlarım beni arayıp başkana bunları iletmemi söylüyordu. Bütçede bazı maddeler vardır, onlara ‘hayır’ diyemezsiniz. Ama bizimkiler her şeye muhalefet ediyorlardı. Bütçede kabul oyu verdim diye disipline gönderildim.”
‘BAŞÖRTÜSÜNDE CHP’YE UYDUK, VİCDANEN RAHATSIZIM’
Şehriban Ercan, parti içerisinde yaşadığı sıkıntılar haricinde CHP’nin muhalefetteki çıkmazlarına ve çelişkilerine değiniyor. Daha dün türbana ‘siyasi simge’ diyen bir partinin bugün ‘çarşaf siyasi simge değil’ açıklamasını şov olarak görüyor. Baykal’ın bu manevrasını ‘yaman bir çelişki’ olarak değerlendiren Ercan, bir itirafta bulunmayı da ihmal etmiyor: “Bana göre başörtülülere gerçekten haksızlık yapıldı. Benim yeğenimin eşi doktor. Başörtülü olduğu için hastanede peruklu çalışıyor. Genel merkezde olduğum için onların fikirlerine uymak zorundaydım. Ancak vicdanen rahatsızdım. CHP’deki çoğu kişi de zorunluluk gereği böyle düşünüyor!” CHP’nin açılımının ‘özde değil sözde’ olduğunu dile getiren Ercan, bunun partiye oy kaybettireceği inancında.
AK Parti’ye katılan bir diğer CHP üyesi Ayşe Ümit Gökşin Saraç. Güzellik uzmanı Saraç,
Batıkent’te bir kuaför salonu işletiyor. Annesi 18 yıl CHP’nin kurmaylarından
Önder Sav’la çalışmış. 11 yaşındayken annesiyle birlikte gittiği kadın kollarında siyasete merak salmış. Kısa süre sonra
gençlik kollarında görev yapmış. İlçe yöneticiliği gibi görevlerde bulunan Saraç, dört dönem kurultay delegesi olmuş. Saraç, birlikte görev yaptığı Şehriban Hanım gibi parti meclisinde birçok haksızlığa maruz kaldığını anlatıyor. Bütçeyle ilgili
evet oyu verdiği için tepki gördüğünü, encümene
aday olup seçildiği için ‘CHP’nin adayını seçtirmemek suçundan’ kesin
ihraçla disipline gönderildiğini belirtiyor. Ancak AK Parti’ye geçmesinde bunların etkisi olmadığına dikkat çekiyor: “CHP sözde yaşattığı
demokrasiyi kendi içinde yaşamıyor. Atatürkçülüğü, milliyetçiliği, laikliği… Her şey dikte ediliyor. Demokrasi değil, diktatörlük uygulanıyor. AK Parti sosyal demokratlardan daha demokrat.”
Saraç CHP’nin başörtüsü açılımını samimi bulmuyor. Madem öyle “Neden başörtüsünü Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı?” diye soruyor. Eski partisinin sözde açılımını ‘çocuklar bile güler’ diye eleştiren Saraç, partinin en büyük eksikliğini tabana inememesinde görüyor: “Biz Ecevit zamanında kapı kapı dolaşırdık. Baykal şimdi kimsenin elini sıkmıyor. Fakir çocukların burslarını bile kestiler. Halkın yanında olmayan halkçı parti mi olur?”
AK Parti’ye geçtiği için eleştirilerin hedefi olmuş Saraç. Bu eleştirilerin çoğu, çevresindeki sol tandanslı kişilerden gelmiş. Ancak Baykal’ın çarşaflı bayana rozet taktığı günden beri dükkâna gelen çoğu müşterinin CHP’ye artık oy vermeyeceğini söylediklerini belirtiyor. Bunun yanında CHP’lilerden
tebrik telefonları aldığını anlatan Saraç, bu gidişle daha çok CHP’linin AK Parti’ye geçeceğini iddia ediyor.
Ümit Saraç, başörtüsü meselesinin toplumdaki birçok olay gibi provoke edildiği görüşünde. ‘Cumhuriyet’e karşılar, şeriatı getirecekler’ gibi söylemlerin içinin boş olduğunu dile getiriyor. Ancak, başörtüsü meselesinin çözümünü tek bir kişide, eski lideri Baykal’da görüyor: “Çözse çözse Baykal çözer. Tabii muhalefet olmazsa!”
Şehriban Ercan ve Ayşe Ümit Gökşin Saraç’ın AK Parti’den beklentileri şimdilik yok. Onlar için soldan sağa geçiş de çok anlam ifade etmiyor. Çünkü ikisi de yeni partilerinin daha demokratik olduğu inancında. CHP ve AK Parti arasında yaşanan ‘arka bahçe siyaseti’nin ilk meyveleri kadınlar üzerinde görüldü. Çarşaf, türban, rozet tartışması arasında
yerel seçime gidilirken, siyasetin renkli yanları artacağa benziyor.
AK PARTİ’YE GEÇEN KADINLAR
CHP: Şehriban Ercan, Meliha Erdoğan, Ayşe Ümit Gökşin Saraç (Yenimahalle CHP Belediye Meclis üyeleri)
DP: Gaye Doğanoğlu (
Antalya Muratpaşa Bel. Meclis üyesi)
ANAVATAN PARTİSİ: Suna Mahbup İnce (
Manisa Belediye Meclis üyesi)
AKSİYON