Reyting duvarına dokunalım
Yıllar önceydi.
Televizyonlarda rekabetin nasıl sağlandığına dair dinlediğim bir konuşma sonrasında, “İyi de, birileri bu
reyting sistemini kötüye kullanmaya kalkarsa?” soruma hayretten açılmış gözlerle bakıldığını fark etmiştim. Nasıl yani? Kendilerini denek haline getirmiş evlerin adreslerini elde eder, ev sahiplerini
hediyeye boğarlarsa? Elde edilen verilerle oynarlarsa?
Konuşmacının “Bu sistemde her şey güven üzerine oturur; kimse o dediğiniz aldatmacaları yapmaz, yapmayı aklından bile geçirmez” cevabı hâlâ zihnimde kazılıdır.
'Reyting' sisteminden ilk haberdar olduğumda aklımdan geçen aldatma usullerinin şimdilerde bizde uygulandığına dair güçlü söylentiler var. Ben söyleyenlerin yalancısıyım, TRT Genel Müdürü İbrahim
Şahin eline geçen 'denek adresleri listesi'ni sistemi elinde tutan şirket yetkilisinin eline tutuşturmuş...
Yetkili çok şaşırmış olmalı.
Adresleri bilirseniz, hiç bir etki altında kalmadan televizyon izlemesi beklenen deneklerin davranışlarını yapaylaştırmanız işten bile değil. Birkaç güzel söz, bir-iki hediye ile insanların istediğiniz kanalı izlemesini sağlayabilirsiniz...
İddia, bunun yaygın bir biçimde yapıldığı...
Acaba verilerle de oynanıyor mu?
Verilerle oynanmasını engellemeye yarayan bir sistemleri var bu işte ön alan ülkelerin: Verilere insan eli değmiyor oralarda... Deneklerin evlerinde izledikleri televizyona bağlı cihazda biriken hassas veriler sabahın
erken bir saatinde ölçmeyi yapan şirketin merkezindeki ana-bilgisayara erişiyor ve program bilgileri listeledikten sonra sonucu ilgili taraflara derhal iletiyor...
Araya hiçbir zaman boşluğu girmeksizin...
Bizde ise, deneklerden şirket merkezine ulaşan bilgiler ilgili taraflara tam dört saatlik bir aradan sonra gönderiliyor... O dört saat içerisinde ne oluyor? sorusuna da, Neden hiç bekletmeden gönderilmiyor?sorusuna da mantıklı bir
cevap verildiğini işitmedim bugüne kadar...
Bildiğim bir şey var: Şimdi benim yaptığım türden
itirazlar dile getirildiğinde, hemen ertesi günün reyting
ölçümleri öncekilerden hayli farklı olabiliyor. Konuyu en son burada 1
Kasım tarihinde işlemiştim; 2 ve 3 Kasım'ın reyting sonuçları öncekilerden dikkat çekecek kadar farklı geldi.
Bu konuyu dert edenlere göre, kim sesini yükseltiyor ve mevcut sisteme itiraz ediyorsa, ölçümlerdeki yeri bir süreliğine yükseliveriyor...
Star-TV'nin 'Pop Star Alaturka' yarışması... TRT programları... İbrahim Tatlıses'in 'İbo Şov'u... İlgilisinin reyting sistemine kuşkuyla bakılmayı getirecek sözleri üzerine üst sıralara çıkmaya başladı.
Reytinglerin sıhhatini dillerine dolayanlara göre bu böyle...
İki kanal özellikle kayrılıyor deniliyor. O iki kanalın programları kadar reklâmları da müthiş ilgi görüyor, ölçümlere göre... 'Diziden veya haberden daha fazla izlenen reklâm' gerçeğindeki tuhaflığı görüyor musunuz?
atv kanalında haberin patronu Fuat Uğur itirazını esprili bir dille şöyle formüle etmiş: Programlardan çıkışta reklâm reytingleri yüzde 50-60 oranında azalır. Ancak son aylarda özellikle iki televizyonda reklâm reytinglerinin, bırakın azalmayı arttığını görmekteyiz. Bu büyük bir skandal. Para da bunun üzerinden vurulmakta. Bu iki televizyonun artık program yayınlamak yerine reklâm yayınlamaları daha iyi bence. Çünkü çok iyi reyting alıyorlar.
Bu işten anlayan bir üniversite hocası, Zaman'dan Nuriye Akman'a, Reyting sistemi değişirse, devletin taşları yerinden oynar gibi çarpıcı bir cümle söylemiş...
Ölçüm yapan şirketin uzun yıllar '
hakem' olarak yararlandığı Prof. Ali Atıf Bir de yeri geldiğinde yazılarında tehlikeye dikkat çeker...
İtirazcıların iddialarını okuyunca izleyici olarak 'aptal' yerine konulduğunuzu anlıyorsunuz...
İzlenen programlar izlenmez gösterilerek nice başarılı projenin büyük zararlarla yarıda kalması sağlandı? İpe-sapa gelmez nice program, veriler 2500 kadar denek tarafından izlendiğini gösterdiği için, ısrarla sürdürüldü?
TRT ve atv itirazlarını sistem dışına çıkmaya kadar vardıracaklar mı? Ya da
RTÜK yasasının reyting alanını düzenlemeyi kendisine görev olarak verdiğini hatırlayıp duruma müdahale edecek mi? Yoksa, ölçüm sistemini tekelinde tutan AGB şirketi, itirazlara
kulak verip deneklerin manüplasyonunu engellemek üzere
tedbir alıp verilerin el değmeden taraflara ulaşmasını kendiliğinden sağlayacak mı?
Altından bir tuğla çekilirse çökecek ne çok duvar var ülkemizde? Reyting duvarı çökerse nasıl bir
gürültü kopar, enkazın altında kim kalır dersiniz?
TAHA KIVANÇ-YENİ ŞAFAK