Ilıcak sosyal medyada alay konusu olan tape benzeri bir diyalog üzerinden yandaş medyayla fena dalga geçti. Ayrıca dün bir kısım medyanın öne sürdüğü "Silikon maske yöntemli video ile itibar suikastı yapılabilir" iddiasına da değinen Ilıcak, 'bugünden kılıf hazırlamaya çalıştıkları bazı önemli kasetler mi var acaba' sorusunu yöneltti. Ilıcak, dünyanın gündemine oturan twitter kapatma olayının asıl amacının ise vatandaşın hakkını korumak değil, yolsuzluklarla ilgili belgelerin kamuoyu tarafından bilinmesini önlemek olduğunun altını çizdi.
"Bu kadar da olmaz" denilen her şey tek tek gerçekleşiyor. Son olarak bazı mahkeme kararları gerekçe gösterilmek suretiyle, Türkiye'den Twitter'a erişim yasaklandı.
Oysa mahkeme kararları, sadece URL adresi belirtilerek tek bir hesaba ya da tek bir içeriğe erişimin engellenmesiyle ilgiliydi. Ama Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün "düzelttim" diyerek onayladığı son yasa, TİB'e öyle yetkiler tanıyor ki eğer URL adresi belirtilerek içeriğe erişimin engellenmesi sağlanamazsa, site doğrudan kapatılabiliyor. Yapılan budur... Birkaç mahkeme kararı dayanak alınarak, -hiçbiri Twitter'a erişimin toptan yasaklanmasıyla ilgili değil- "gecikmesinde telafisi imkânsız zararlar ortaya çıkabilir" gerekçesiyle, bu işlem gerçekleşmiştir. Amaç, vatandaşın hakkını korumak değil, yolsuzluklarla ilgili belgelerin kamuoyu tarafından bilinmesini önlemektir.
Bu yasak sürdürülemez. Zaten, aynı anda DNS değiştirilmek suretiyle, uygulama delindi. Herkes gene Twitter'da. Çığlık çığlığa, sevinç içinde bir buluşma oldu. Yasak, Tayyip Erdoğan'ın otoriter yüzünü Batı'ya iyice teşhir etmek açısından fayda da sağladı. İletişimden, halkın gerçekleri öğrenmesinden bu kadar korkulduğuna göre, herkes turpun büyüğü heybede demeye başladı. 25 Mart tarihi telâffuz ediliyor. Beklenti dorukta... Bakalım, daha neler ortaya çıkacak?
DNS'yi değiştirdin mi?
Twitter'da espriler üretiliyor:
-DNS'yi değiştirdin mi?
-Efendim babacığım...
-DNS'yi diyorum değiştirdin mi?
-DNS mi?
-Evet, değiştirdin mi?
-Neyi babacığım?
-DNS, DNS...
Bence yukarıdaki konuşma tamamen montaj. Star Gazetesi'ne haber verelim, yabancı bir kuruluştan 50 dolara rapor alıp, manşetten yayınlasın.
İki gün önce, bir iddia ortaya attılar. "Silikon maske yöntemli video ile itibar suikastı yapılabilir" diyorlar. Montaj ses kayıtları gibi, şimdi de silikon maskeli görüntüler ortaya çıkacakmış!
Bir kere ses kayıtlarının montaj olmadığı çeşitli raporlarla belgelendi. Ayrıca, GSM operatörlerinin kayıtları da, o saatlerde Bilal Erdoğan ile babası arasındaki telefonların birbiriyle irtibatlı olduğunu ortaya koyuyor. Bugünden kılıf hazırlamaya çalıştıklarına göre, acaba bazı önemli kasetler mi ortaya çıkacak? Keşke bel altı bir vuruş olmasa.
Bakara-makara
AK Parti'den yolsuzluklara karşı tek bir tepki sesi yükselmedi. Peki, "Bakara-makara"ya karşı da mı suskun kalacaksınız? "Bu ne biçim iş? Bizim kutsallarımızla nasıl alay edersin" diye sormayacak mısınız bakana? Dayanışma adına bunu da mı yutacaksınız? Bütün siyasi hayatınız, ilkeleriniz koca bir yalandan mı ibaretti?
DNS'nizi değiştirip Twitter'a girebiliyorsunuz. Vatandaş bunu ne kadar esprili bir şekilde ifade etmiş.