İlk kez konuştu: HEPSİ YALAN

Emekli Tümamiral İlker Güven, eşi Sunahanım Güven ile arasındaki boşanma davası dosyasında yer alan, karşılıklı suçlamalar ve iddialarla ilgili açıklamalarda bulundu.

İlk kez konuştu: HEPSİ YALAN

Bavul dolusu çok gizli dokümanları satarak maddi menfaat sağladığı yönündeki iddialara tepki gösteren Güven, özel talimatlarla korunan bu dokümanlardan fotokopi dahi alınamadığına dikkat çekerek, gizli dokümanın satılmasının 'köstebek' ile değil 'casusluk' ile ifade edileceğini ve böyle birinin ise yaşamaya hakkı bulunmadığını vurguladı. Emekli Tümamiral İlker Güven'in eşi Sunanhanım Güven'in kendisini aldattığı iddiasıyla 2008'de açtığı boşanma davası, karşılıklı suçlamalar ve ortaya atılan iddialarla Türkiye'nin gündemine oturdu. Konuya ilişkin Ankara Sürmeli Otel'de bir basın toplantısı düzenleyen emekli Tümamiral Güven, hakkında ortaya atılan tüm iddiaları yalanladı. Sözlerine başta rahmetli eşi Esin Güven olmak üzere çocukları, aile yakınları ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nden özür dileyerek başlayan Güven, Sunanhanım Güven ile 2002 yılında evlendiğini, 2004 yılında emekli olduğunu söyledi. Eşi Güven'in evlendikten sonraki dönemde eski eşinin kumar borçları nedeniyle iflas ettiğini ancak eski eşinden alacakları nedeniyle bu kişiden 900 bin dolar değerinde ödeme tarihi içermeyen boş senet aldığını söyleyerek, ilerde sorun çıkmaması için mal beyanında göstermesini istediğini dile getiren Güven, 2003 yılında Genelkurmay Başkanlığı'na verdiği mal beyanında bu parayı gösterdiğini aynı beyanı 2005 yılında Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na da yaptığını belirtti. 2000 yılındaki beyanda bu paranın mevcut olmadığını anlatan Güven, eşinin makam ve rütbesini kullanarak ticari girişimlerde bulunduğunu tespit ettiğini ileri sürdü. Eşinin boşanma davasını gizleyerek 2010 yılında Harp Akademileri'ne tanıtım işi için müracaat ettiğini dile getiren Güven, yalan beyanla kendisinin kanser olduğunu ve Amerika'da tedavi gördüğünü söylediğini ve kendisi ile aile yakınlarına 'akıllı askeri kimlik kartı' çıkardığını öğrendiğini ifade etti. Bu kartı sonradan kendisinin iptal ettirdiğini, bu nedenle eşinin askeri tesislere giremediğini anlatan Güven, eşinin Orhan Birgit ile herhangi bir aile dostluğu bulunmadığını ve dayısı da olmadığını kaydetti. Her yerde söylediği gibi eşinin üniversite mezunu da olmadığını söyleyen Güven, gizli belgeleri sattığı iddialarıyla ilgili ise şöyle konuştu: "Bizler askerlik hayatımızda kurmay subaylıktan amiralliğe gelinceye kadar pek çok sayıda gizli doküman hazırlarız ve inceleriz. Bunlardan evde bahis dahi etmediğimiz gibi özel talimatlarla korunan bu dokümanlardan fotokopi de alamayız. Bu dokümanları bulundurmak ve kopyalamak suçtur. Hele hele böyle birçok gizli dokümanın satılması ise 'köstebek' kelimesi ile değil 'casusluk' tanımı ile ifade edilmesi gerekir. Yasalarımız casuslar için hangi cezayı öngörürse görsün benim kitabımda, böyle birinin yaşamaya hakkı yoktur. Hanımefendi elinde bulunduğunu iddia ettiği çok gizli belgenin fotokopisini derhal ilgili makamlara teslim etsin." TARİKAT VE CEMAAT ÜYESİ DEĞİLİM Eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'a 2008 yılında APS ile mektup yolladığını dile getiren Güven, basında yer alan emekli Oramiral Metin Ataç'ın oğlu için kimseden burs verme maksadıyla para almadığını ve bu maksatla Ataç'a da ödeme yapmadığını ifade etti. Bilgisi dâhilinde eşi tarafından Sevil Örnek'e ödünç verilmiş, bağışlanmış pırlanta olmadığını vurgulayan Güven, bu konuda açılacak davalarda kendisinin ve konuyu bilenlerin şahitlik yapacaklarını dile getirdi. Bu iftiranın asıl nedeninin ise boşanma davasında tanık sıfatıyla Örnek'in doğruları anlatması olduğunu savunan Güven, 5 milyon doları rüyasında dahi görmediğini belirterek hiçbir tarikatın ve cemaatin üyesi olmadığını, zikir ayinine katılmadığını kaydetti. Bunların yalan ve iftira olduğunu vurgulayan Güven, Cumhurbaşkanlığına adaylık teklifinin hiçbir zaman söz konusu olmadığını belirtti. Eşinin mücevheratını çaldığı yönündeki iddiaların ise kendilerini çok üzdüğünü vurgulayan Güven, hırsızlık iddiasıyla savcılığa başvurunun 2007 yılında, boşanma davasının 2008 yılında, aile bireylerinin aynı başvuruda hırsızlıkla suçlanmasının ise 2009 yılında olduğuna dikkat çekti. Bu iddiaların Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 'takipsizlikle' sonuçlandırıldığını açıklayan Güven, rüşvet aldığı yönündeki iddiaların da yalan olduğunu söyledi. Bu konular dışında kalan ve eşinin ortaya atacağı iddiaların yalan beyan olduğunu anlatan Güven, "Hayatım boyunca en büyük servetim bahis konusu edilen hiç sahip olmadığım maddi değerler değil; şerefle taşıdığım üniformamla yaşadığım meslek hayatım ve manevi değer yargılarım, kendileriyle iftihar ettiğim evlatlarımdır. Başka bir servete ihtiyacım ve hayalim yok, olmadı." dedi. Bu açıklama dışında asılsız iddialara zemin hazırlamamak ve yeni polemik konularına kapı açacak iddiaların ortaya çıkmasını engellemek amacıyla başka açıklama yapmayacağını vurgulayan Güven, basın mensuplarının konuya ilişkin askeri savcılık tarafından başlatılan soruşturmayla ilgili sorularını ise cevapsız bıraktı. (CİHAN)
<< Önceki Haber İlk kez konuştu: HEPSİ YALAN Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER