Erzincan'ın Mertekli köyü nüfusuna kayıtlı olan ve 15
Ağustos 1984 tarihinde Siirt'in
Eruh ilçesinde
PKK terör örgütü tarafından şehit edilen 22 yaşındaki Komando Er Süleyman Aydın'ın abisi
Cemal Aydın (66), hükümetin izlediği
Kürt açılımına karşı olduğunu söyledi. "PKK'ya karşı verilen ilk şehit"in abisi olan Aydın, "Ben Kürt açılımından değil,
demokrasi açılımından yanayım." dedi.
Mertekli köyünde oturan
işçi emeklisi evli ve 4 çocuk babası Cemal Aydın,
Türkiye'de demokrasinin açılımını arzu ettiğini belirterek, "Türkiye'de Kürt açılımı demek, ayrımcılılığa giden bir yoldur. Yapılması düşünülen Kürt açılımının Türkiye'de alt ve üst kimlik kargaşası yaratması bende kuşku uyandırıyor. Çünkü hangi alt kimlikten olursak olalım, bizim bir üst kimliğimiz vardır. O da Türkiye Cumhuriyetidir. Önemli olan ayrışma değil, birleşmek." diye konuştu.
Zamanın iktidarlarının sık sık
terör örgütünden bahsederken 3-4 baldırı çıplak tabirlerini kullandığını hatırlatan Cemal Aydın, "Biz büyük bir umutla bekledik. Ama ne yazık ki bu 3 bacağı çıplak dedikleri kar topu gibi büyüdü, 35 binin üzerindeki insanımızın canına mal oldu. Biz de artık anladık ki bu 3-4 çıplak bacaklının işi değildir. Gerek
yurt dışından gerekse başka ülkelerden kendilerine
destek sağlandığı için bu mücadele 20-25 yıldır devam ediyor." diye konuştu.
Kürt değil demokrasi açılımı istediklerini aktaran Aydın şöyle konuştu: "Güneydoğu'da töre cinayetleri gibi ortaçağlardan kalan bir şeyin halen devam etmesinin, oradaki insanların kültür düzeyinin düşük olması ve kendilerine gerekli altyapının götürülmediğinden kaynaklandığını düşünüyorum. Devletimiz bence Kürt açılımı değil demokrasi açılımı yapmalı. Eksikler giderilmeli, tespit edilmeli. Başbakanın DTP ile görüşmesi olağandır. Çünkü halkın iradesiyle oraya gelmişlerdir. Ama Ahmet Türk'ün bizzat kendisi Kürt açılımının PKK ile eşanlamlı olduğunu ve PKK ile de bu masaya oturulması gerektiğini söyledi.
Hani şimdiye kadar 'PKK ile bizim bir ilişkimiz yok' diyorlardı. Bizim şimdiye kadar döktüğümüz kanlar, verdiğimiz canlar, kaybettiğimiz maneviyatlar ne oldu? Ben şahsen Abdullah Öcalan'la görüşmek değil kendisinin anılmasını istemiyorum. Öcalan'la veya onun gibilerle görüşülmesinin bir tuzak olduğunu düşünüyorum. Başbakan'dan, şehitlerimizin takdir göreceği bir
politika izlemesini istiyoruz."
(CİHAN)