Prof. Dr. Abdülaziz Beki, '
Allah özenip bezenip yaratmış', 'o, cennete girerse ben girmem', 'Allah gelse seni elimden alamaz', 'Burası Allah'ın unuttuğu yer!' gibi sözlerin imanı zedeleyeceğini ve bunun için, kişinin söylediği sözlere dikkat etmesi gerektiğini dile getirdi.
Kızgınlık anında veya
öfke sonucu ağızdan çıkanı
kulak çoğu zaman duymaz. Bazen de herhangi bir konuşma esnasında fütursuzca sözcükler dilden dökülüverir. İnsan farkına vararak veya varmayarak pek çok defa, kendisini küfre götübilecek davranış, iş ve sözlerde bulunabilmektedir. Bu türlü davranış, iş ve sözler onun manevî hayatını karartır, zulümatlı hâle getirir ve kapkaranlık yapabilir.
Düşünülmeden söylenilen öyle sözler var ki kişiye ağır sorumluluklar yüklüyor, manevi kayıplar yaşatıyor. 'Allah özenip bezenip yaratmış', 'o, cennete girerse ben girmem', 'günümüzde Kur'an-ı Kerim'le hükmedilemez ve O'nunla amel edilemez' 'Azrail peşini bırakmadı', 'Gençliğin ilahı', 'O'nun Allah'ı paradır' gibi birtakım sözler kişiyi dinden çıkma noktasına getiriyor. İlahiyatçı Prof. Dr. Abdülaziz Beki bu ve buna benzer ifadelerin imanı zedelediğini belirtiyor. Bazı
inanç, fiil ve sözler mümini küfre sürüklüyor.
İmanın getirdiği şartlara inanmama, puta, ateşe veya insan gibi herhangi bir yaratılmışa tapmak, Kur'an-ı Kerim'i kötü bir yere atmak, haç, zünnar gibi simgeleri kullanmak imanı zedeleyen davranışlardan sadece birkaçı. Ayrıca imana aykırı sözlerle de dil kirletiliyor. Prof. Dr. Abdülaziz Beki dikkat edilmeden, umursamaz bir şekilde, sözün nereye vardığı, nasıl bir sonuç doğuracağı düşünülmeden kullanılan bazı ifadelerin imana aykırı olduğunu ifade ediyor. Beki, "Kur'an-ı Kerim, sarih ve sahih mütevatir
sünnet ve icma ile sabit olan dini bir hükmü kalple inkâr etmek, küçümsemek veya alay etmek küfre girer. Ayrıca bir
Müslüman'a , 'Ey kâfir,
Yahudi, dinsiz' demek ve bunu üzerinde bulunduğu
İslam dinini küfre, Yahudiliğe, Hıristiyanlığa veya dinsizliğe benzeterek söylemek de imanı zedeler. İmanı tehlikeye atar." diyor.
Prof. Dr Abdülaziz Beki, ağızdan imana aykırı bir söz çıkması veya mukaddesleri incitecek bir laf edilmesi durumunda hemen tövbe edilmesi gerektiğini belirtiyor. Beki şöyle konuşuyor: "Mümin 'Eyvah! Ben ne yaptım, imanım gitti, dinden çıktım' diyerek herhangi bir ümitsizliğe kapılmamalı. 'Artık sen dinden çıktın, bir daha dine dönemezsin, Allah seni kabul etmez' gibi tuzaklara kanmamalı. Hemen pişmanlık duymalı, Allah'ın rahmetine sığınmalı ve tövbe etmelidir. Aynı zamanda bilimsel İslami eserler okuyarak
akıl tatmin edilmeli, şüpheler giderilmeli. Manevi hastalıklar
tedavi edilmeye çalışılmalı.
Sorumluluk doğuran, imanı tehlikeye atan sözlerden bazıları
Azrail, falan kişinin ruhunu almada yanlışlık yaptı. Azrail suratlı adam.
'Dünya için ahiretini terk etme!' denilen kimsenin
cevap olarak , 'ben veresiye için peşin olanı bırakmam' ifadesi.
'İster Müslüman olarak ister kâfir olarak' demesi. Allah bana acımıyor.
Allah falan kuluna şu kadar zenginlik veriyor; bana ise az veriyor. Böyle
adalet olur mu?
İnanmayan birisi için 'Allah rahmet eylesin' demek. Öküz Aleyhisselam.
Dinim, imanım gevredi.
Allah gelse seni elimden alamaz.
'Müslüman değil misin sen?' denildiğinde cevaben, 'değilim' demek.
Peygamberimiz'in (sas) sünnetlerinden veya hadislerinden birisini alaya alır bir tarzda 'çok dinledik bunları' demek. Onda iman ne gezer.
Burası Allah'ın unuttuğu yer.
Yukarıda Allah var.
İmalat hatası.
Cimrilerin Allah'ı, Allah
baba.
Fala inanma, falsız da kalma.
Kader utansın, kahpe felek.
Allah'a lazımmış ki öldü.
Seninle cennete bile girmem.
Yalansız iş mi var,
faiz yemeyen mi var?
Sen namazı boş ver, benim kalbime bak. İşiniz Allahlık, Allahlık Ali Bey misali gibi sözler sarfetmek, Seni Allah'tan çok seviyorum" demek...