Soruşturma kapsamında ihbar mektubunda adı geçen erlerin savcılığa iddiaları doğrular nitelikte ifade verdikleri belirtiliyordu.
Deniz Kurmay
Albay Dursun Çiçek imzalı ”
İrtica ile Mücadele
Eylem Planı”
belgesini orijinali bir ihbar mektubuyla savcılığa gönderilmişti.
Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılığa
muvazzaf bir asker tarafından gönderilen 5 sayfalık ihbar mektubunda şu iddialara yer verilmişti:
”Genel
kurmay içerisinde Dursun Çiçek’in çalışmış olduğu
Genelkurmay Harekat Başkanlığı Bilgi Destek Daire Başkanlığı’nda olayın ortaya çıkmasının ardından büyük panik yaşandı. Birçok bilgi, belge, evrak ve bilgisayarlar kayıtları
imha edildi. Bilgi Destek Daire’nde içinde orjinal belge arandı. Bulamayınca ’Birisi imha etmiştir’ diye düşünüldü.
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’a da bu şekilde bilgi verildi. Belgenin bulunamaması üzerine dairede görev yapan
subay ve
astsubaylar cezalandırılarak başka yerlere
tayin edildi”
Bunun üzerine
savcılık ihbar mektubunda adı geçen subay, astsubay ve
sivil memurları
şüpheli ve
tanık sıfatıyla ifade vermeye çağırmıştı.
Genelkurmay Başkanlığı kanalıyla tebligat ile ifade vermeye çağrılan 6 Albay, bir binbaşı, 4 Üsteğmen, 1 Astsubay Başçavuş ile 3
sivil memur gizli ibareli belgeleri imha etmek ve karargahta bulunan 40’a yakın bilgisayarı geri getirilemeyecek şekilde hard disklerin silmekle ilgili tanık olarak dinlenmişti.
İhbarda adı geçen erler de Ergenekon savcılarına verdikleri ifadede belge ortaya çıktıktan sonra ”Genelkurmay Harekat Başkanlığı Bilgi Destek Daire Başkanlığı’nda belgeler yakıldı” iddiasını doğrulamıştı.
İfadelerin ardından belgelerin imha edildiğine dair tutanağın da soruşturma dosyasına girdiği öğrenildi. Tutanakla birlikte gelen belgelerde ise Bilgi İşlem Dairesi’ndeki bilgisayarların başka birimlere dağıtıldığı bilgisinin bulunduğu öğrenildi. Ergenekon savcıları, ihbarın ardından ayrı bir soruşturma başlatan
Askeri Savcılık’tan bazı şüphelilerin ifadelerini talep etti.