Aydın, "Açıkçası köprünün altından epeyce
tatlı suların akması gerekiyor. Bu
zihin karışıklığının, gönül karışıklığının, kafa karışıklığının giderilmesi lazım. Papa, asırlarca önce yaşamış bir imparatorun arkasına sığınarak bunları söylüyor.
İslam alemi Papa'dan bizzat özür dilemesini bekliyor" dedi.
Bakan Aydın, BM`nin öncülüğünde,
Türkiye ve
İspanya tarafından yürütülen Medeniyetler İttifakı projesi ve bir dizi toplantı için bulunduğu ABD'den döndü.
Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamada son derece verimli bir ziyaret gerçekleştirdiklerini anlatan Aydın, Papa'nın İslam dini ve Hz.
Muhammed hakkındaki
hakaret içeren sözlerine de tepki gösterdi.
-PAPA NİYE BÖYLE SÖYLEDİĞİNİ AÇIKLAMASI LAZIM-
Aydın, Papa'nın talihsiz konuşmasından önce yaptığı alıntıların, ne ilimle, ne irfanla, ne de insafla bağdaştığını belirterek, "Bu alıntılardan yola çıkıyorsanız, o yola çıkış sebebinizi açıklamanız gerekir. İslam dünyası, ikinci, üçüncü kanalları kullanarak değil, Papa'nın bizzat kendisinden bir açıklama bekliyor. Eğer yanlış anlama varsa bir özür bekliyor" dedi.
Papa'nın konusu "Din ve Akıl" olan konuşmasına
İslamiyet ve Hz. Muhammed'i kötüleyen bir örnekle neden giriş yaptığını soran Bakan Aydın, şöyle devam etti: "Din ve Akıl ' konusuna girmeden önce alıntı olarak söyledikleri ne hikmetse, o giriş çokta yerine oturmuyor. Alıntı da, 14. yüzyılda
Ankara civarında o günün
Bizans İmparatoru ile, adı sanı belli olmayan
İran kökenli adı sanı belli olmayan bir alimle arasında geçen konuşma. İmparatorun sözü de şu, 'Muhammed'in getirdiği de yeni hiçbir şey yok. Sadece kötülük ve gayri insanilik var.' Papa bu sözlere örnek veriyor, sonra Kuran'daki 'Dinde zorlama yoktur' ayetine atıfta bulunarak, 'Bu, Peygamberin Mekke'de zayıf olduğu dönemlere aittir. Daha sonra Medine'de bu ortadan kalkıyor ve İslam kılıçla zorla, kan dökerek yayılmaya başlıyor' diyor. Bundan da şu sonuç ortaya çıkıyor. Şiddet'e başvuran din hem Tanrı'nın doğasına aykırı, hem de akla aykırıdır. Papa noktayı burada koyuyor ve 'Din ve Akıl' konusuna geçiyor.
Niye böyle bir başlangıç yaptı? Tabii haklı olarak bugün insanlar soruyor: 'Bu senin görüşlerin mi, değil mi?' diye. Görüşlerin değilse en azından geçiş yaparken elbetteki 'ben İslamiyet konusunda böyle düşünmüyorum' demesi lazımdı. 'Ben tarihi bir görüşü anlatıyorum' demesi lazım."
-HRİSTİYANLIĞI YERİN DİBİNE GEÇİREN ONLARCA ESER VAR-
Hristiyanların yazdığı ve Hristiyanlığı yerin dibine geçiren onlarca ciltli eserler olduğuna dikkat çeken
Devlet Bakanı Mehmet Aydın, bizzat Papa'nın kendi memleketi olan Almanya'da ilahiyatçı olarak
hizmet eden birine ait, "Hristiyanlığın Bedbahtlığı" adlı meşhur bir kitabı örnek gösterdi. Aydın, bu kitap okunduğunda
Hristiyanlık tarihindeki zulümlerin insanların tüylerini ürperttiğini vurguladı.
Pek çok insanın haklı olarak konuşmasına niye böyle bir girişle başladığını sorduğunu belirten Bakan Aydın, " Papa, 'kendi düşüncesi' ama açıktan açıkça söyleyemiyor, asırlarca önce yaşamış bir imparatorun arkasına sığınarak bunları söylüyor. Papa'nın durumun böyle olmadığını '
Hayır, onu ben başlangıç olarak aldım. Benim kanaatim o değildir, çünkü İslamiyet bu değil' diye izah etmesi lazım" diye konuştu. Aydın, alıntının ön yargıyı,
Müslüman düşmanlığını, insafsızlığı,
akılsızlığı dile getirdiğini vurguladı.
-İSLAMİYET ZORLAMA DİNİ OLSAYDI BUGÜN YAHUDİ KÖKENLİLER ARAMIZDA OLMAZDI-
Devlet Bakanı Aydın, İslam dünyasının tarih boyunca "Dinde zorlama yoktur" ilkesine göre hareket ettiğine işaret ederek, "Böyle olduğu için de
İstanbul bir barış kenti olmuştur. İstanbul fethedildikten sonra burada yaşayan insanlar Müslüman olacaksınız diye zorlandı mı? Zorlansaydı, bugün aramızda 500 yıldan fazladır bulunan
Yahudi kökenli vatandaşlarımız aramızda olurlar mıydı? İstanbul'u barış kenti haline getiren sadece
siyaset değil, aynı zaman da kültürün, inancın köklerinden gelen bu ilkedir. Ama ta başından itibaren 'İslamiyet kılıçla yayıldı', yanlış inanışını kültürlerinin bir parçası haline getirdiler. Her fırsatta bunu söylüyorlar" dedi.
-NE KADAR GÜÇLÜ OLURSANIZ OLUN BU DÜNYAYA BARIŞ GETİREMEZSİNİZ-
Papa'nın konuşmasından önce yaptığı bu alıntıların ne ilimle, ne irfanla, ne de insafla bağdaştığını belirten Aydın, Papa'ya seslenerek, "O zaman bu alıntılardan yola çıkıyorsanız, o yola çıkış sebebinizi açıklamanız gerekir. Bir taraftan medeniyetler arası gerginlikleri gidermek için gece gündüz uğraşırken son derece sorumlu mevkide bulunan insanlar eğer böyle konuşursa, veya bu türden konuşmaları tasvip ediyormuş gibi bir tutum içinde olurlarsa, oturup ciddi ciddi düşünmek lazım. İslamiyet'e karşı yapılan bu haksızlıklar durmalıdır. Dünyada 1.6 milyar Müslüman var. Bu insanları öfkelendirerek, onların inançlarını kültürlerini aşağılayarak ne kadar güçlü olursanız olun, bu dünyaya barış getiremezsiniz. Çok dikkatli hareket etmeniz lazım" şeklinde konuştu.
Bakan Aydın, benzer durumun
karikatür krizinde de yaşandığını, Papa'nın daha Kardinal Ratzinger iken, Türkiye'nin AB'ye üyeliği konusunda da bazı laflar ettiğini hatırlattı. "Papa'nın açıklamalarının Türkiye ziyaretini etkileyip etkilemeyeceği" sorusuna ise Aydın, "Onu bilemem. Ziyaret Cumhurbaşkanı Sezer'in davetiyle gerçekleşecek. Benim o konuda herhangi bir beyanda bulunmam yerine oturmaz. Ama açıkçası köprünün altından epeyce tatlı suların akması gerekiyor. Bu zihin karışıklığının, bu gönül karışıklığının, bu kafa karışıklığının giderilmesi lazım. Dünya bunu bekliyor" şeklinde cevapladı.