• İnternet bankacılığını bir internet kafede ya da güvenilir olmayan
bir ortamda yapmayın. Çünkü banka bilgileriniz çok rahat kopyalanıp, hesabınız
boşaltılabilir. Her olasılığa karşı kendi klavyeniz yerine ekrana çıkan
bankanın sunduğu sanal klavyeyi kullanın.
• Açık alanlarda ücretsiz olarak sağlanan internet sistemi, kötü amaçlı
kullanıcıların elinde bir silaha dönüşebilir ve size ait tüm bilgiler
kopyalanabilir. Bu tip ortamlarda internetinizden sadece gazete okuyun ama
ekrana hiçbir şifre girmeyin.
• Evinizdeki wireless'i (kablosuz internet) mutlaka perdeletin. Aksi halde başkaları
tarafından yanlış şekilde kullanıldığında sorumluluk sizin olur. Tabii
bu arada şifreniz de başkalarının eline geçer. (Uzman kişi, bulunduğumuz
yerdeki serbest bir wireless'i kullanarak, bu dediğini kanıtladı. Birkaç
dakika içinde yakınlarımızdaki wireless kullanıcısının telefon numarası
ve şifresini tespit etti.)
• Cep telefon dinlenmesine karşı birkaç hattı birlikte taşımak
beyhudedir. Uzman kişi "isterse 45 hattı olsun. Birini yakalamak
yeter" diyor.
• Kameralı bilgisayarı olanlar kamerayı kullanmadıkları zaman USB
kablosunu çekili tutsunlar. Zira bilgisayarlarına girilmesi halinde kameraları
açılabilir, istenmeyen görüntüleri sanal ortamda başkalarına gidebilir.
• Kredi kartınızla ödeme yaparken kartınızın kasaya adapte edilmiş
manyetik kart okuyucusundan geçirilmesine karşı çıkın. Bunun yerine
kasiyerin kart numaranızı kasaya eliyle yazmasını isteyin.
• Kartınızın pin kodunu asla söylemeyin, göstermeyin. Özellikle içkili
yerlerde paranızı peşin ödemeye çalışın ya da kartınızla birlikte
kasanın başına gidin.
• Her türlü bilgi hırsızlığına karşı bankanızı arayarak kredi
kartlarınızı telefon ve internet bankacılığına kapatın.
• Eğer özel olarak takip edilen biri değilseniz internetinizde bazı hassas
kelimeleri kullandığınız anda takibe alınacağınız bilgisi yanlıştır.
Dünyada aynı anda iki buçuk milyar kişinin internet kullandığı düşünülürse
böyle bir takip imkansızdır.
• Cebiniz uzaktan doğru bir mikrofona dönüştürülerek, o ortamda yaptığınız
konuşmalar dinlenebilir. Cihaza "silence" denilen, geldiğini sizin göremeyeceğiniz
bir mesaj gönderilir. Bu mesajı sizden habersiz alan telefonunuz "X
numaralı telefon tarafından arandığında zilin çalmasın ama mikrofonunu aç"
komutunu da kabul etmiş olur. Cebinize silence mesaj geldiğinde telefonunuzun
sizi uyarmasını isterseniz telefona fosforlu bir çıkartma yapıştırın.
• Hacker olmak için çok büyük maharetlere gerek yoktur. Çünkü dünyadaki
bütün önemli hack vakalarına bakıldığında yüzde 98'inin içeriden bilgi
verilmesi sayesinde yapıldığı ortaya çıkmıştır. Güncellemesi sık yapılan,
virüs programları yenilenen ve bilgileri açıkta bırakılmayan bir
bilgisayar hack'lenemez.
Cebinizi açtığınız anda neler oluyor?
1- Açtınız. Sim kart cep telefonuna kendi operatörünü bulmasını
ve servis almasını bildirir. Yani "Tara ve şebekemi bul" der.
2- Cep telefonu kendine en yakın ve seviyesi en güçlü o operatöre
ait üç baz istasyonu bulur. Kişinin sabit olmayacağı düşüncesiyle
birbirini yedekleyecek üç baz istasyonu hep vardır.
3- Sim kart bu baz istasyonlarından en güçlüsüne 64 veya 128 haneli
bir şifre göndererek "Ben buyum" der.
4- Baz istasyonu aynı algoritmada bir bilgi üreterek sim kartını
teyit eder. Cep telefonuna TMSI dediğimiz hücreler arası (celiler arası) sürekli
değişebilen sanal bir numara bildirir.
5- Bu işlem her baz istasyonu değiştirildiğinde veya her üç görüşme
sonunda tekrar edilir.
6- Haberleşme tamamen sayısal olup, ikilik tabanda sayılara çevrilir.
Yani havada cep numaranız değil, bu numaralar dolaşır.
7- Türkiye'de ses şifresiz olarak dolaşır. Bu da dinlemeyi kolaylaştırır.
Bazı A5 algoritması çalışan Batı ülkelerinde ise ses şifrelenerek aktarılır.
Suç örgütleri son teknolojiyi kullanıyor
• Şifreli cihaz nasıl bir şey?
Genellikle suç örgütü üyeleri kullanır. Diyelim ki sizin telefonunuz şifreli
değil. Sizinle konuşurken sesi havada normal dolaşıyor. Kendisininki gibi şifreli
bir telefonu aradığında havadaki sesi şifrelenerek karşı tarafa gidiyor. O
şifrenin kırılması da zor. Yurda girişinde bir kontrol olmadığı için
son zamanlarda rastlanan suç örgütlerinin kullandığı bir yöntem oldu.
• Başka ne yöntemler kullanılıyor?
Mesela cep telefonlarına sadece 5-10 dolarlık bir program yüklenerek
telefonda konuştuğunuz ses karşı tarafa bir kadın sesi olarak ya da tam
tersi şekilde gidiyor. Tutanaklara "kimliği belirlenemeyen şahıs"
diye geçiyor.
• Peki bu teknolojiye erişmek bu kadar kolay mı?
Bunlar artık internet sitelerinde satılan malzemeler haline geldi. Herhangi
bir internet kafeye gidip, ellerindeki kazı konuş kartlarındaki şifreyi
ilgili programa giriyorlar. Sonra da kulaklıkla kafeden doğru konuşup, işleri
bitince çıkıp gidiyorlar. Aslında bu sistem düşük ücretle konuşmak için
oluşturulmuş, ama suç örgütlerinin elinde iz kaybettirici olarak kullanılıyor.
Cep telefonlarının iptali yanlış bir uygulama
"Diyelim ki bir cep telefonunuz, ama birkaç sim kartınız var. Birini çıkarıp,
diğerini taktığınızda Telekomünikasyon Kurumu sizi IMEI (Cep telefonunun
GSM şebekesinde dolaşan seri numarası) klonlamış kabul ediyor. Hatta arkadaşınızinkini
bile taksanız buna klonlama diyor. Üstelik bazı ithalatçı firmaların
elektronik malzeme adı altında cihazın içini getirtip, burada parçalarını
takıp, piyasaya sürdüğü cep telefonlarına aynı IMEI'yı defalarca yüklediği
bilindiği halde. Ulaştırma Bakanlığı buna dur dedi, ama şu ana kadar
25-30 bin telefon klonlanmış diye iptal edildi. Böyle bir uygulama dünyanın
hiçbir yerinde yok."
Şeyhlerin teknik taktiği
Böceklere karşı önceden tedbir almanın en iyi yolu Faraday şemsiyesidir.
Ufak bir cihazdır. Zaten büyüdükçe kişiye zarar verir. Çalıştırıldığı
yerdeki bütün frekansları bastırır. O ortamda cebiniz çekmez, telsiz çalışmaz,
böcekler çalışmaz. Hatta teyp, fotoğraf makinesi dahi çalışmaz. Bu yolla
çok uydurma şeyh dergâh kurmuştur. Şeyh, fotoğrafımı çekemezsin der. Müridi
bunu yapamayınca şeyhine inanır.
Sakın ola elektrik direğine çarpmayın!
"Bir GSM operatörüne, sokaktaki elektrik direklerinin üzerine baz
istasyonu kurma izni verildi. Direklerin tepesinde 70-80 kiloluk baz istasyonları
var. Ülkemizdeki trafik kazalarının yüzde 20'si bariyer ya da bir elektrik
direğine çarpma vakasıdır. Böyle bir direğe çarparsanız baz istasyonunun
bedeli 70 bin doları, üstelik iletişimi aksattığınız için o GSM operatörünün
zararını da ödeyeceksiniz.
Vatan