Hükümetin çözüm süreci dolayısıyla savcılardan KCK ile ilgili operasyon yapılmamasını istediğini belirten İstanbul Organize Suçlarla Mücadele şube eski müdürü Nazmi Ardıç, bu talepten sonra sadece delillendirme çalışması yapıldığını belirtti. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından emniyet teşkilatında büyük tasfiye ve cadı avı süreci başlatıldığını ifade eden Ardıç, KCK ve Selam Tevhid gibi önemli soruşturmaları takip eden polislerin hepsinin tasfiye edildiğini söyledi. 

“Emniyet Teşkilatında, Terörle Mücadele, İstihbarat ve Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele birimlerinde çalışan 20 bin civarında uzman personel vardı. Bu personelin yüzde 90’ı tasfiye edildi. Bununla birlikte yolsuzluk soruşturmalarını ve KCK operasyonlarını yürüten savcılar görevden el çektirildi. O yerlere bazı savcılar yerleştirildi. Demiryollarındaki yolsuzluk ihalesine, Yolsuzluk ve Rüşvet operasyonuna, Selam Tevhid soruşturması ve bunun yanında yüzlerce soruşturmaya takipsizlik verildi.”

Ardıç, AKP tarafından Meclis’ten yasalaştırılmak istenen iç güvenlik paketiyle ilgili büyük bir çelişkiyi orataya koydu. Ardıç, konuyla ilgili “Eğer bu yasanın çıkarılması Güneydoğu merkezli ve metropol illerde bölücü terör faaliyetlerine yönelik bir kalkışmada tedbiren devletin elini güçlendirmek maksatlı bir yasa çıkartmaksa o zaman KCK dosyaları neden kapatıldı diye soruyorum. Bu bir tezattır bu gerçek niyetin bu olmadığı yönünde bir izlenim doğurmaktadır.” dedi.

Nazmi Ardıç, Selam Tevhid Örgütü ve devlet içerisindeki İran yapılanmasıyla ilgili de önemli bir ayrıntıya dikkat çekti. Ardıç, "Soruşturma kapsamında 3 grup halinde 235 şüpheli takip edilmiş. Bunlar, Selam Tevhid örgütünün tetikçileri ve hücre yapılanması içerisinde var olan yapı, ikincisi İran’ın devrim muhafızları ve gizli servis elemanları, üçüncüsü de Bürokraside, bakanlık ve stratejik kurumlara sızdırılan İran elemanları takip edildi. Selam Tevhid Örgütü, İran Devrim Muhafızları’nın kontrolünde olan bir örgüt. Bu kişiler ne zaman harekete geçirilirlerse o zaman eylem yapar. Soruşturma kapsamında İran gizli servisinin elemanlarıyla gizli buluşmalarının çok ayrıntılı tespitleri var. Bunların bazıları medyaya yansıdı."

"Burada Bakanların ve Başbakan’ın dinlenmesi söz konusu değildir. Onlar takip edilen gizli servis elemanlarıyla, Selam Tevhid örgütünün elemanlarıyla ya da devlet içerisine yerleştirilen elemanlarla  doğrudan ya da dolaylı olarak iletişim kurdukları için sesleri dinlemelere düşmüştür. Bunun anlamı şudur. İran Gizli servisi ve Devrim muhafızları bizim bakanlarımızın Başbakanımızın yanı başına kadar sokulabilmiş demektir.”

Nazmi Ardıç, Adalet Bakanı Bekiz Bozdağ'ın  "Bunlar demek ki gelirken selamün aleyküm diyor diğerleri ise aleykümselam yanıtı veriyor" sözlerine sert çıktı. Ardıç," Sayın Adalet Bakanı o gün söylediği sözlerin arkasında mıdır? Bunu bilerek söylediyse sayın bakanda bu ülkeye ihanet ediyor. Eğer bilmeden gafilane söylediyse bu polislerden ve bu milletten özür dilemesi gerekmektedir. Selam Tevhid soruşturması bir ihanet soruşturmasıdır. Bunu örtme iradesi de mutlaka sorgulanmalıdır.  Dosya ortadadır ve mutlaka bir gün soruşturulacaktır." dedi.