Hilmioğlu'nun evinde ele geçen '
İlahiyat Fakültesine Ait Değerlendirme Bilgi Notu' başlıklı dokümanda bu fakültede görev yapan 11 kişinin irticai faaliyetlere
destek verdikleri, fakültenin yakınında bulunan Hulusi Efendi Vakfı'nın Nakşibendi tarikatına yakın olduğu, 2 adet kız ve erkek yurdu bulunduğu anlatıldı. Sonuç kısmında da, "
Darende ilçesinin
Malatya ilinin irticai amaçlı
vakıf ve derneklerinin faaliyetlerinin en yoğun ilçesi olduğu, fakültenin ilçede olması ve ilçenin de en uzak ilçe olması sebebiyle fakülte faaliyetlerinin
kontrol ve denetiminin güçleştiği, fakültenin irticai amaçlı vakıf ve derneklerin etkisinden kurtulabilmesi için il merkezine nakledilmesi gerektiği ve idareci kadrosunun çağdaş yaşama ayak uyduran akademisyenlerden seçilmesinin gerekli ve zorunlu olduğu kanaatine varıldığı" kaydedildi.
AYTAÇ YALMAN'A FİŞLEME BRİFİNGİ
Aramalarda ayrıca, Hilmioğlu'nun
darbe planlarında ismi geçen dönemin
Jandarma Genel Komutanı Aytaç Yalman'a Darende İlahiyat Fakültesi ile ilgili ayrıntılı bilgiler verdiği yazışma da bulundu. Bu fakültede görevli
öğretim görevlilerinin adı-
soyadı ile unvan, branşları ve
emekli sicil numaralarının,
ilahiyat fakültesinin il merkezine alınması için yapılan yazışmaların gönderildiği iddianamede yer aldı. Hilmioğlu, fakültenin taşınmasının basında çıkması üzerine Yalman'ın kendisini telefonla arayarak bilgi istediğini, bunun üzerine söz konusu yazışmaları hazırladığını anlattı.
HİLMİOĞLU'NDAN İKNA KONUŞMALARI
Öte yandan,
sanık Hilmioğlu'nun evinde ele geçirilen 414 numaralı CD'nin bilgi notunda Darende İlahiyat Fakültesi'nde 36 adet
öğretim görevlisi ile 268 adet kız ve erkek öğrencinin bulunduğu, kız öğrenciler ile bayan görevlilerin okula ve derslere başörtüsüyle girip çıktıkları ve bu konuda fakülte idaresince hiçbir önlem alınmadığı şeklinde değerlendirmenin yapıldığı yer aldı. Hilmioğlu'nun da bu bilgi notu doğrultusunda 1
Ekim 2001'de Darende İlahiyat Fakültesi öğrencileri ile toplantı yaparak, bu fakülteyi il merkezine taşıyıp daha rahat kontrol altında tutmak istediği şeklinde ikna konuşmalarını içeren video bulunduğu iddianamede belirtildi. Hilmioğlu
savcılık ifadesinde, bu konuşmayı öğrencilerin kılık
kıyafet yönetmeliğine uyması amacıyla yaptığını savundu.