Tekin, iş aramanın, zorlu bir süreç olduğunu vurgulayarak, olumlu
yanıt gelmeyen başvurularda hataların nerede olduğunu tespit etmek için insan kaynakları yöneticilerinden iş arayanların en sık yaptığı hataları derlediklerini belirtti.
Öz geçmişteki
yabancı dil bilgisi kısmına ''çok iyi derecede
İngilizce biliyorum'' diye yazanların önemli bir kısmının, görüşme İngilizce olarak devam etmeye başladığında
soğuk terler döktüğünü ifade eden Tekin, sadece okuduğunu anlamanın, çok iyi İngilizce bilindiği anlamına gelmediğini, bu dili çok iyi bildiğini iddia edip İngilizce yazılı sınavı geçemeyenler olduğunu bildirdi.
İş görüşmesi ilerledikçe, konuşulanların aslında hiç de kafasındaki hayalle uymadığını gören
adayın, ''Sizin çalışma ortamınız, şirketiniz bana uygun değil. Ben daha farklı bir şey arıyordum'' dediğini ya da düşündüğünü kaydeden Tekin, sonucun,her iki taraf için de zaman ve
emek kaybı, aday için ayrıca hayal kırıklığı olduğunu belirtti.
Görüşmeye gitmeden, başvuru yapmadan önce kişinin mutlaka,
sektör,
firma ve çalışma koşulları hakkında bilgi toplaması gerektiğini vurgulayan Tekin, ciddiyetten yoksun e-
posta adreslerinin de iş arayanların en sık yaptığı hatalar arasında bulunduğunu kaydetti.
Tekin, e-postanın, işverenin sık
tercih ettiği bir
iletişim aracı olduğunu belirterek, ''Peki e-posta adresinin, aynı zamanda adayı tanımanın yollarından biri olduğunun kaç kişi farkında? İş başvurusunda bulunan adayların
[email protected],
[email protected],
[email protected],
[email protected] gibi e-posta adreslerine sahip olması ne kadar ciddiye alınabilir?'' değerlendirmesinde bulundu.
İnsan kaynakları uzmanlarının, görüşmeye gelen kişinin o şirket ve pozisyon için uygun olup olmadığını anlaması için ortamın çok önemli olduğunu vurgulayan Tekin, şunları kaydetti:
''Adayı rahatlatmak için havadan, trafikten
bahis açıp bir iki dakika sohbet edilmesi
doğal. Ancak bu durumdan cesaret alıp durumu abartanların işe alımda şansı fazla değil. Koltuğa iyice gömülerek bacak bacak üstüne atan, nezaketen sorulmuş 'bir şey içer misiniz?' sorusuna umursamaz tavırla 'ben bir
kahve alayım, şekerli olsun' şeklinde gelen cevaplar düşündürücü...
İşveren, adayın put gibi oturmasını beklemiyor ama işe biraz saygılı olmak gerek.''
Didem Tekin, iş arayan adaylara, detaylara dikkat etmelerini önerdiklerini, öz geçmişte yazılan veya görüşme esnasında doğru olup olmadığı düşünülmeden dikkatsizce sarf edilen bir ifadenin, işe alım sürecini olumsuz etkileyeceğini ifade ederek, işe alım uzmanlarının ayrıntılara önem verdiğini kaydetti.