YALOVA’da konuşan
Boğaziçi Üniversitesi
Kandilli Rasathanesi ve
Deprem Araştırma Enstitüsü eski Müdürü Prof. Dr. Ahmet
Mete Işıkara, “
Marmara depremine bir gün daha yaklaşıyoruz. 17
Nisan’a kadar 5 ve 5’in üzerinde bir veya iki deprem olursa bunun bizim için
sürpriz olmaması lazım” dedi.
Türk Kızılayı ve
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ortaklaşa yürüttüğü ‘
Afet Zararlarını Azaltmada Toplum Liderlerinin Rolü’ projesi kapsamında
Yalova’daki eğitim seminerine katılan kamuoyunda ‘deprem
dede’ olarak da bilinen Prof. Dr. Ahmet
Mete Işıkara, her geçen gün Marmara depremine biraz daha yaklaşıldığını açıkladı. Bu sabah
Kütahya’nın
Simav ilçesi’nde meydana gelen 5 büyüklüğüündeki depremle ilgili soruyu da yanıtlayan Prof. Dr. Işıkara, “Bu, ülkemizde olan deprem etkinliğidir. Ülkemiz bir
deprem bölgesi. Depremle yaşamayı öğrenmeliyiz” dedi.
‘RAHATSIZLIK DUYUYORUM’
Konuşmasında, 5 ile 5,9 büyüklükleri arasında depremlerin iki ayda bir olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Işıkara, şunları söyledi:
“Yılda bir kere 5’in üzerinde 6 ile 6,9 büyüklüğünde deprem olurken, 1
Mayıs 2003’ten bu yana bu yaşanmadı. Bundan rahatsız oluyorum. 17
Ağustos öncesi de böyleydi. Deprem olacak gerçeğini kabul edip, hazırlıklı olmalıyız. Bu da bireyden başlar. Adım adım olur.
İstanbul çok önemli bir şehir. Ülkemizin her yerinde 6 ve üzeri büyüklükte deprem olabilir. Her gün bir gün daha depreme yaklaşıyoruz. Zaman aralıkları farklı olasılıklar var.”
‘MARMARA DEPREMİ 2010- 2014 YILLARI ARASINDA OLABİLİR’
Marmara depreminin 2010 ile 2014 yılları arasında olma ihtimalinin yüksek olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Işıkara, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tabii olmama olasılığı da söz konusu. İstanbul’da çok ciddi çalışmalar var. Bu depremi tabii Yalova da hissedecek. Adaların güney batısında deprem bekleniyor. Bu sefer İstanbul’un
Avcılar kıyı şeridi yaşayacak depremi. Ama tabii yine kötü yapılaşma varsa. Her ne olursa olsun evim olsun anlayışından çıkalım. Küçük depremlerin kümeleştiği yerde büyük deprem olabiliyor.
Güney kolla Gemlik Körfezi’nden Marmara’ya giren fay var. Burada da kümeleşme var. Artık
Türkiye’nin depremle yaşamayı öğrenmesi gerekir. Deprem öldürmez, bina öldürür diye her zaman söylüyorum.
Japonya’da insanlar nasıl yaşamayı öğrendiyse biz de öğrenmeliyiz. Deprem olduğunda onlar
masa üstündeki bardağı tutuyor. Biliyor ki binaları sağlam. Biz de böyle olmalıyız.”
DHA