CIA'nın bu uçuşlarda özel şirketlere ait uçakları ve paravan şirketleri kullanarak ''uçuş amaçlarını gizli tutmayı'' hedeflediği savunulan raporda, CIA'nın uçuşlarını
havacılık otoritelerinden gizlemek için
sivil havacılık
kural ve uygulamalarını kötüye kullandığı görüşüne yer verildi. Raporda, uçuşlarda kullanıldığı öne sürülen uçakların ait
oldukları özel firmalar ve iniş-kalkış yaptığı havaalanları ile üslerin listesine yer verilirken, bu listede
Diyarbakır da yer aldı. Raporda, CIA uçaklarının Diyarbakır'a iki kez indiğini iddia edildi.
UAÖ'nün raporunda, ''UAÖ'nün elinde, doğrudan CIA ile bağlantılı ve çoğu
Avrupa hava sahasını kullanmış olan yaklaşık 1000 uçuşun kaydı var; bu uçuşlar paravan şirketler aracılığıyla sürekli CIA tarafından işletildiği anlaşılan uçaklarla yapılmış. İkinci kategoride ise en azından geçici olarak CIA tarafından kullanıldığı teyit edilmiş uçaklarca gerçekleştirilen 600 küsur uçuşun kaydı bulunuyor'' denildi.
Raporda, uçaklardan sadece birinin Guantanamo körfezine yüzden fazla iniş yaptığı iddiası da yer alırken, bir diğer uçağın İtalya'da kaçırılan Ebu Ömer'i
Almanya üzerinden Mısır'a götürdüğü belirtildi. Raporda, CIA tarafından kaç kişinin yakalandığı, sorgulanmak üzere kaçırıldığı, sınır ötesine nakledildiği, gizli olarak gözaltında tutulduğu ve terörle savaşmak adına işkence gördüğünü bilmenin imkansız olduğu, ancak eldeki bilgilerin bu sayının yüzlere varabileceğine işaret ettiği kaydedildi.
CIA'ya uçaklarını kullandırtan şirketler ve bu uçakların topraklarına inmesine göz yuman devletlerin uyarıldığı raporda, ''Bir gün kendinizi ağır
insan hakları ihlallerinin ortağı durumunda bulabilirsiniz'' ifadesine yer verildi. Raporda, bütün ülkelerin hükümetlerinden bu uçuşların önlenmesi ve bu uçuşlara
destek olanların da yargıya teslim edilmesi istendi.
UAÖ Genel Sekreteri
Irene Khan, ABD yönetiminin birçok yolla işkence uçuşlarına ilişkin engellemeleri ortadan kaldırmaya çalıştığını ve bu çerçevede ticari anlaşmalar yapmaktan da çekinmediğini söyledi. Bunun kanıtlarının raporda yer aldığını belirten Khan, ABD yönetiminin bu tür eylemlerini gizlemek için neler yapabileceğinin böylece bir kez daha anlaşıldığını kaydetti.