İsrail Başbakanı Olmert’in geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Gül’e ablukayla ilgili olarak “Gazze’de insani kriz yaşanmayacak” sözü verdiği ortaya çıktı. Türkiye’nin saldırıya sert tepkisinin ardında bu yatıyor. İsrail’in Gazze’ye düzenlediği son 60 yılın en kanlı saldırısı, Ankara’nın çok sert tepkisine yol açarken gözler İsrail’e çevrildi. Konunun perde arkasında yaşananları ve İsrail’in yaklaşımını, Ankara Büyükelçisi Gabby Levy açıkladı. Akşam Gazetesi'nden Şenay Yıldız'a konuşan Levy, İsrail Başbakanı Ehud Olmert’in geçtiğimiz haftaki Türkiye temaslarında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a “Abluka nedeniyle Gazze’de insani kriz yaşanmayacak” garantisi verdiğini söyledi. Levy, “Bu söz nedeniyle Gazze’ye insani yardım girişine izin veriyoruz” dedi. Levy “Türkiye’den bizi anlamasını bekliyoruz. Hedefimiz Hamas’tı. Siviller için üzgünüz. Emin olun ki biz savaş suçu işlemedik” sözleriyle ülkesini savundu. İsrail’in Ankara Büyükelçisi Gabby Levy Ankara-Tel Aviv hattındaki tansiyonu düşürmek için dün gün boyu telefon trafiği yaşadı. Levy’nin bu yoğun trafik arasında yaptığı açıklamalar şöyle: Önceki gün yapılan saldırılar öncesinde BM Gazze’de bir insani kriz yaşandığını duyurmuş ve Türkiye’ye gelen Başbakan Olmert bu konuda Ankara’ya Gazze konusunda rahatlatıcı mesajlar vermişti. Neden bu kadar büyük çaplı bir saldırıya girişildi? Gazze’deki ablukanın insani krize dönüştüğü yolundaki BM raporu gerçeği yansıtmıyor. Gazze’de trajedi yaratan Hamas. Başka bir liderlikleri olsa idi, ne yazık ki Gazzeliler bu kadar zorluk yaşamayacaklardı. Ama orada insani kriz yaşandığı doğru değil. Biz her zaman insani ihtiyaçlar için sınırı açıyoruz. Bu konuda hiçbir problem yok. Ancak, biz Hamas gibi teröristlerle mücadele etmeye devam edeceğiz. Açıkça söylüyorum. Bu konuda geçtiğimiz günlerde Türkiye’ye gelen Başbakan Olmert Cumhurbaşkanı Gül’e ‘Gazze’de asla bir insani trajedi yaşanmayacak’ diye söz verdi. Biz bu konudaki sözümüzü tutacağız. Hamas’ın Gazze’de yaratmaya çalıştığı yanılgıya kanmayın. İsrail Hamas saldırıları karşısında çok uzun zamandır oldukça sakindi. Ama, düzenli olarak saldırıya uğruyorduk ve buna da daha fazla dayanamadık. Olmert’in Gül’e söz vermesinin hemen ardından saldırıya geçmeniz ne kadar tutarlı? Evet, Başbakan Olmert’in kendisine Gazze ile ilgili endişelerini dile getiren Cumhurbaşkanı Gül’e Gazze’de insani trajedi olmayacak dediği doğru. Saldırı meselesi ayrı. Gül’e verilen söz nedeniyle de saldırı sonrası Gazze’ye insani yardım girişine izin verdik. Ancak sözünüze rağmen Gazze’de çok sayıda sivil öldürüldü. İsrail Gazze saldırısından sonra 4’üncü Cenevre Sözleşmesi’nin 147’nci maddesini ihlal etmek ve ‘savaş suçu’ işlemekle suçlanıyor. Bunu nasıl açıklıyorsunuz? Biz savaş suçu işlemedik. İsrail, kendisini savunmak zorunda. Kimse bizi savaş suçu ile itham edemez. Ortada böyle bir durum yok. Gazze’de yaşananlar sırasında sivillerin de hayatını kaybetmesinden dolayı üzgünüm. Ancak biz Hamas’ın yerleşik olduğu yerleri ve üyelerini hedef aldık. Bu konuda da büyük ölçüde başarıya ulaştığımızı biliyorum. Hedefimiz hiçbir şekilde siviller değildi. Hamas’a verdiğiniz 48 satlik süreye rağmen bu süre dolmadan saldırıya geçtiniz. Neden bu ültimatoma uymadı İsrail? Bizim ne zaman saldırı düzenleyeceğimizi kimseye önceden haber vermek gibi bir mecburiyetimiz ve lüksümüz yok. Bizim askeri ve siyasi yetkililerimizin yaptığı toplantıların sonucunda dün (önceki gün) Hamas’a yanıt verilmesi daha uygun görüldü. Bunu tartıştıracak halimiz yok. Bu bizim koşulları değerlendirerek aldığımız kararımız. Bu durumdan kim sorumlu, Hamas. Onlar ateşkesi bozarak, İsrail’i hedef almaya başladılar. Tabii ki tepkisiz kalamazdık. “Saldırının zamanlamasının İsrail’de 10 Ocak’ta yapılacak seçimlerle ilişkili olduğu ve partilerin sertlik yanlısı tutumla oy kapmaya çalıştığı” değerlendirmeleri yapılıyor. Bu yorumlara katılıyor musunuz? Hayır. Ben bunu hiçbir şekilde seçimle ilgili görmüyorum. bu İsrailliler için parti ve iç siyasetten daha yukarıda bir sorun. Bu konuda da parti ayrımı yapmaksızın herkesin uzlaşısı var. Sadece yönetim kademesinde değil, toplumda da tam bir mutabakat söz konusu. Seçim olsa da olmasa da Hamas’a karşı tahhammül etme imkanı kalmamıştı. Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan İsrail’in saldırısı ile hayal kırıklığına uğradıklarını ortaya koydu. İsrail ile görüşmek bile istemediğini söyledi Erdoğan. Türkiye’nin İsrail Büyükelçisi olarak iki ülke ilişkilerinin geldiği durumu nasıl yorumluyorsunuz? Biz Türkiye’yi son derece önemli bir ülke olarak görüyoruz ve Türkiye’nin de bizim pozisyonumuzu anlamasını bekliyoruz. Dünyada bizim gibi sürekli terör tehdidi altında, her gün sivillerinin hedef alındığı başka bir ülke daha yok. Zamanlama, siyasi ve askeri endişeler göz önüne alınarak belirlendi. İsrail, kendisini savunmak zorunda. Türkiye ile İsrail arasında en kısa sürede telefon görüşmesi yapılacağına inanıyorum.