Türkiye oyun bozdu, İsrail darbe istiyor!
İsrail'in bu bölgede en büyük projesi Türkiye'dir. Türkiye'siz bir
Ortadoğu, İsrail'e mesafe koymuş Türkiyeli bir Ortadoğu onlar için belki de en büyük yıkımdır. Bugün,
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın
Davos çıkışıyla bacakları titreyenlerin öncelikle bunu anlaması lazım. Türkiye olmadan Mısır'la mı, S. Arabistan'la mı, tek başına Ürdün'le mi bölgesel etkisini güçlü tutabilecek?
Hal böyle iken;
Türkiye kaybetmiş, İsrail
silah ambargosu uygulayacakmış, İsrailli turistler gelmeyecekmiş,
Yahudi lobisi bizi cezalandıracakmış gibi hezeyanlarla içeriye korku salanlar aslında hiçbir şey söylemiyor. Bundan sonra kendi korkularıyla baş başa kalacaklar.
Şimon
Peres hemen özür diliyor. Bir gün sonra tekrar arıyor. Başbakan
Ehud Olmert, Türkiye'ye karşı sert konuşanları uyarıyor. Gerilimi düşürmek için
Ankara'ya temsilci gönderiyor. Neden? Türkiye'nin İsrail'den teknoloji transferine ihtiyacı yok. İsrail
savunma sanayini ihya eden Türkiye değil mi? İsrailli turist gelmiyorsa üç yüz milyon Arap potansiyel turist var, Türkiye daha çok kazanır.
Şunu kabul edin artık: Bu bölgede Türkiye'nin İsrail'e duyduğu ihtiyaçtan daha çok İsrail Türkiye'ye muhtaç. Bölgenin hiçbir
ülkesi İsrail'i Türkiye kadar yalnız ve çaresiz bırakamaz. Ankara ne kadar sertleşirse sertleşsin onlar sürekli alttan almak zorunda kalacaklar. Çünkü kar-zarar hesabını iyi yapacaklar.
Haaretz gazetesi; “İsrail'in Başbakan Tayyip Erdoğan'ı tasfiye etmek için çalışacağını, Ermeni meselesinden Kürt meselesine kadar bu amaçla her şeyi kullanacağını, Türk ordusunu AK Parti'ye karşı kışkırtacağını, içerideki bürokratlarla zayıflatmaya çalışacağını” yazıyor.
Yediot Ahranot; “İsrail'in Türkiye'ye zarar verme imkanları Türkiye'nin İsrail'e karşı kozlarından daha fazla” olduğunu iddia ederek, “Günümüzde Kürtler, Ermeniler, Rumlar, ABD ve Avrupa var. Sizin dükkan bizimkine nazaran kırılıp dökülecek daha fazla eşya ile dolu” şeklinde küstahça yayınlar yapıyor.
Şu cümlelere bakın! Birilerinin stratejik ortak gördüğü ülkeye bakın!
Açıkça Türkiye'de darbe yapmaktan söz ediyorlar. Kışkırtıyorlar. Buna güçlerinin yeteceğini iddia ediyor. İşte Türkiye'nin dostları bunlar! “Türkiye'nin başbakanını tasfiye etmek” gibi utanmazca cümleler kurabiliyorlar. Bugüne kadar yaptıklarını deşifre ediyorlar.
Daha önce yapmadılar mı? Yaptılar… 28 Şubat, onların, Likudcu İsraillilerin, ABD'deki Yahudi lobisinin, neoconların ve içerideki bir takım “generallerin” ortak projesiydi. Biliyoruz bunu, Benjamin Netanyahu'ya sunulan proje söz konusu darbenin yol haritasıydı.
Daha bir yıl önceye kadar, belki hala devam ediyordur, İsrail'den
Kuzey Irak'a ve Türkiye'ye sokulan patlayıcıların, silahların,
karargah evlerin tartışmasını yapmadık mı? Kime karşıydı bunlar! Zaten tasfiye etmeye çalışmıyorlar mıydı? Yeni ve farklı bir 28 Şubat denemiyorlar mıydı? Hangi güçleri öne sürüp operasyonlar yaptılar, bugünlerde daha iyi görmüyor muyuz? ”Dost”ken bile yapıyorlardı bunları. Ne farkedecek? Bugünkü siyasi
iktidar İsrail desteğiyle mi ayakta?
İsrail özel temsilcisi Yuval Rotem, Avustralya'da, kameralar kapandıktan sonra “
Gazze'ye saldırı
İran'a saldırının ön adımıydı” diyor. Bu seçimlerde iddialı olan
Benjamin Netanyahu; “İran'ın nükleer güç olmasının önüne geçeceğiz, İran'ı durduracağız” diyor. Gazze saldırıları sırasında, Türkiye'nin de ricasıyla, İran mesafeli duruyor. Belki de bir büyük savaşın böylece önüne geçiliyor.
Dışişleri Bakanı Ali
Babacan, “Belki bazıları bir oyun kurdu ve duruşumuzla biz bu oyunu bozduk” sözü burada bir anlam ifade eder mi? Geoge
Bush yönetimi, giderayak bütün bölgeyi ateşe atmak istemiş olmasın! Türkiye bu oyunu bozmuş olmasın!
“İsrail Başbakan Tayyip Erdoğan'ı tasfiye edecek” sözü çok önemli. “Siz öldürmeyi iyi bilirsiniz” sözüyle bu tasfiye olayı bir arada kullansak nasıl bir görüntü çıkar ortaya! Bundan önce yaşananları, operasyonları, darbe planlarını, henüz deşifre edilmemiş İsrail bağlantıları…
Gazze saldırısı bölgesel savaşın ön adımıydı, Türkiye'nin kararlı tutumu hesapları bozdu. Türkiye, bölgesel savaşa ilişkin hesapları bozan, Gazze'deki kitlesel kıyıma şiddetle karşı çıkan ülke olduğu için mi birileri bu kadar kızdı!
Peki, İsrail Türkiye'de ne haltlar karıştırıyordu? Bunu tartışmadan olmaz!
Suikastlerden örtülü operasyonlara, darbe planlarından silah sevkıyatlarına kadar sorgulanacak çok şey var. Sorgulamaya 28 Şubat'tan başlamayı öneriyorum. Bu ülkede,
Ergenekon tartışması kadar İsrail tartışması da yapmak zorundayız. Yoksa gerçek bir
temizlik yapılmış olmayacak. Türkiye, İsrail'in bölgesel oyununu bozarken içeride başka bir oyunu da bozmuş olmasın! Bu oyun, suikast miydi yoksa darbe miydi? Ya da başka hangi kirli tezgahtı?...
İBRAHİM KARAGÜL - YENİŞAFAK