Konya'da 2001'den bu yana
Türkiye, ABD ve
İsrail Hava Kuvvetleri'ne bağlı
uçak ve pilotların katılımıyla gerçekleşen
Anadolu Kartalı
Tatbikatı'nın bu yıl sadece Türk Hava Kuvvetleri'nce icra edilmesi yönünde alınan karar diplomatik kulisler ve uluslarası basına 'Türk hükümetinin İsrail'e tepkisi' olarak yansıdı. Türk ve İsrail basınında son günlerde yapılan değerlendirmelerde de Türkiye'nin,
Gazze'deki
operasyonlara tepki olarak İsrail'in katılımını engellemek istediği ve bu talep üzerine de başını ABD'nin çektiği diğer tüm uluslarası katılımcı ülkelerin tatbikattan çekildikleri iddiaları yer aldı.
Tatbikatın uluslarası bölümünün yapılmamasının İsrail'e tepki anlamı taşıdığı ve Türk-İsrail ilişkilerinin stratejik önemini kaybetmekte olduğu yönünde İsrail basınında önceki gün yer alan haberler üzerine Türk
Dışişleri Bakanlığı'ndan dün yapılan açıklamada, 'tatbikatın ertelenmesinin siyasi bir anlam ve sonuç taşımadığı' vurgulandı. Türkiye, İsrail makamlarına yönelik açıklamalarında, aklıselim içinde davranmaları çağrısı da yaptı.
İsrail basınında son günlerde gözlenen yorumların büyük çoğunluğunun kaynağı olan Dışişleri Bakan Yardımcısı Ayalon ile dün telefonla yaptığımız görüşme sırasında, Ankara'dan yapılan bu açıklamanın tırmanan gerginliğin düşmesinde etkili olduğunu öğrendik.
Ayalon AKŞAM aracılığıyla Ankara'ya, Türkiye'nin yaptığı açıklamada yer alan 'tatbikatın ertelenmesinden siyasi bir anlam yok' gerekçesini kabul ettiklerini ve Türkiye'nin kararının ardından başka bir mana aramayacakları mesajını iletti. Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkinin iki ülkenin de stratejik çıkarına olduğunu belirten Ayalon, Türk hükümet yetkilileriyle bir araya gelme beklentilerini de dile getirdi.
İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı
Danny Ayalon telefonla gerçekleştirdiğimiz mülakatta sorularımıza şu
yanıtları verdi:
- Tatbikata İsrail'in katılmamasının gerekçesi nedir?
Türk Dışişleri'nin yaptığı açıklamadaki unsurları kabul ediyor ve buna saygı duyuyoruz.
Orada 'Bu karardan siyasi sonuç çıkarılmasın' deniyor. Biz de
erteleme kararına orada söylenenden başka bir anlam yüklemeyeceğiz. Bu kez tatbikatı birlikte yapmamız mümkün olmadı demek ki.
- Size bir gerekçe sunuldu mu? İsrail'in Gazze operasyonuna tepki olarak davet edilmediği doğru mu?
Umarım değildir. Biz böyle bir şey duymadık. Gerekçeyi Türk hükümetine sormanız lazım. Onların yaptığı açıklamalara bakıyoruz biz. Orada da böyle denmiyor. Gazze'deki operasyon da tamamen İsrail'in kendi savunmasına yöneliktir. Gazze'den
Hamas terör örgütünden gelen 8 bin rokete karşı yapılmıştır. Operasyon etkili de oldu çünkü o tarihten bu yana atılan roket yok. Bölge sükunet içinde.
- İsrail basınında İsrailli yetkililere atfen yapılan olumsuz yorumlar var...
İsimsiz yapılan o açıklamalara fazla önem atfetmeyin. Erteleme kararı İsrail ile Türkiye arasındaki dostluk ilişkisini değiştirmeyecektir. Bu ilişki, iki ülkenin ve halklarının stratejik çıkarınadır. Bizim ilişkimiz
bölgemizde istikrar ve güvenlik için en güçlü çıpadır. Türkiye bölgedeki en önemli olmasa bile önemli ülkelerden biridir.
Ortadoğu ile
Avrupa arasında
köprü niteliğindedir. Türk hükümetiyle ve Türk halkıyla dostça ilişkilerimizi sürdüreceğiz.
- Bu aşamada beklentiniz nedir?
Biz de bunu bir politik nedene bağlamıyoruz ve umuyoruz ki bu açıklamada belirtildiği gibi bir ertelemedir ve koşullar daha uygun olduğunda yapılabilir.
- ABD'nin tatbikata katılmamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sanırım onlar da bu önemli tatbikatın hep birlikte yapılmasını istediler. Şimdi hepimiz, bir dahaki sefere bunun ortak yapılmasını bekleyeceğiz.
- Bu tatbikatın bölge açısından önemi nedir?
Maalesef bölgemizde hem bu bölgeyi ve hatta dünyayı tehdit eden aşırı unsurlar var. O nedenle bu aşırıları ve terör örgütlerini izole etmek açısından ABD, Türkiye ve İsrail gibi benzer düşünen ülkelerin kaynaklarını bir araya getirmesi büyük önem taşıyor.
Temel amacı, radikal unsurların bu bölgenin istikrarını bozmasına izin verilmeyeceğini göstermesidir.
- Gazze operasyonundan bu yana Türkiye-İsrail ilişkilerinde sorun
gözleniyor. Stratejik
ortaklık tehlikede mi?
Hayır değil. En iyi arkadaşlar arasında bile görüş ayrılıkları olabilir. Önemli olan bu görüş farklılığının ilişkiyi yıkmamasıdır. Şu anda da öyle bir durum yok. Türk liderlere de görüşme çağrısı yapmak isterim. Böylece Gazze operasyonu konusunda resmin tamamını ve diğer detayları görme imkanı buluacaklarına inanıyorum.
El-Kaide' class='textetiket' title='El Kaide haberleri'>El Kaide,
Hizbullah gibi tehlikeli ve aşırı güçler bu bölede sürekli savaş hali istiyor. İşte bu noktada Türkiye ile İsrail ve Türk halkı ile
Musevi halkı arasındaki tarihi ve stratejik ilişkinin devam etmesi çok büyük önem taşıyor.
- Türk Dışişleri Bakanının, Gazze'yi ziyaret etme isteğine olumsuz yanıt verildiği için İsrail'i ziyaret etmediği iddiaları var.
Bunun ayrıntısını bilemiyorum. Ama biz kendisini İsrail'de görmeyi çok isteriz. Her yerde görüşmeyi arzu ederiz. Gazze konusunda pozisyonumuz ise şudur: Biz Gazze tarafındaki
terör örgütü Hamas'tan tehdit altındayız. Onlar
Filistin çıkarlarını değil
İran'ın çıkarlarını temsil ediyorlar. Sonunda Filistin tarafında El
Fetih ve Mahmut Abbas'ın hakim olacağına inanıyoruz.
- İran konusundaki beklentiniz nedir?
İran uluslararası toplumun bir sorunudur. Türkiye de bunun saygın bir üyesi. Eğer birleşik bir pozisyon almazsak İranlılar durmayacaktır. Onları durduracak tek yol birleşik cephe oluşturmaktır.ABD, Avrupa ve
Rusya aynı görüşte. Eminiz Türkiye de bu çabaları desteklemektedir.
UTKU ÇAKIRÖZER-AKŞAM