Klip yüklenmeye başlamazsa play tuşuna basarak birkaç kez deneyin. Lübnan'ın güneyinde düzenlenen saldırılarda Dveyr köyünde aynı aileden 12 kişi olmak üzere toplam 22 sivil yaşamını yitirdi.

BÖLGEDE SON DURUM İsrail hücumbotları, Beyrut havaalanı yakınlarındaki hedeflere ateş açtı. Reuters'in haberinde, İsrail'in, havaalanı yakınlarındaki hedeflere ateş açtığı bildirilirken, Associated Press, güvenlik kaynaklarından alınan bilgilere dayandırdığı haberde, uluslararası havaalanının, ikinci kez İsrail saldırısına uğradığını duyurdu. İsrail, Beyrut havaalanına da ikinci kez saldırdı. Reuters haber ajansı, havaalanındaki kaynaklarına dayandırarak, pistlerin vurulmasından 15 saat sonra düzenlenen ikinci saldırıda yakıt tanklarının hedef alındığını duyurdu. Associated Press de İsrail deniz kuvvetlerine bağlı helikopterlerin Beyrut havaalanına saldırdığını ve isabet alan yakıt tanklarının yandığını belirtti. Haberde, bir helikopterden makinalı tüfekle ateş açıldığı, 3 helikopterden ise havadan karaya füze fırlatıldığı kaydedildi. Bu arada yaklaşık 30 kadar İsrail tankının, Gazze kentinin güney ve doğusuna doğru hareket etmeye başladıkları ve ayrıca İsrail uçaklarının Lübnan'ın güneyindeki köprülere yönelik yeni bir saldırı düzenlediği bildirildi. İsrail'in dünden bu yana Lübnan'daki toplam 17 köprüyü bombaladığı belirtiliyor. "HİZBULLAH 85 FÜZE FIRLATTI" İsrail polisi, Hizbullah örgütünün, İsrail'in kuzeyine şu ana kadar 85 füze fırlattığını, bölgedeki 20 kasaba ve köyün isabet aldığını açıkladı. İsrail medyasında yer alan haberlerde, füze saldırılarında, Nahariye kentinde bir kadının öldüğü, 42 kişinin de yaralandığı belirtildi. Nahariye Belediye Başkanı Jackie Sabah, kentin kapatıldığını, binlerce kent sakininin güneydeki daha güvenli bölgelere gittiğini söyledi. ANNAN'DAN ORTADOĞU'YA HEYET BM Genel Sekreteri Kofi Annan, İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırılarını artırması üzerine, taraflara sükunet çağrısında bulunmak amacıyla Ortadoğu'ya 3 kişilik heyet gönderiyor. BM sözcüsü, heyetin ilk olarak Kahire'de temaslarda bulunacağını ve konuyu, Arap Birliği üyesi ülkelerin dışişleri bakanları ile görüşeceğini söyledi. Sözcü, heyetin daha sonra İsrail'e, Filistin'e, Lübnan'a, Suriye'ye ve gerekli görülen bölgelere geçerek, gerginliğin bölgesel bir sorun haline gelmesini engellemek için temaslarda bulunacağını belirtti. Heyete, Annan'ın siyasi danışmanı Vijay Nambiar'ın başkanlık edeceği kaydedildi. BÜYÜKELÇİDEN TEHDİT İsrail'in ABD Büyükelçisi Daniel Ayalon, bölgedeki son tırmanmanın ardında İran ve Suriye'nin bulunduğunu öne sürdü. Gazetecilerin sorularını cevaplayan Ayalon, bu iki ülkenin ''ateşle oynadıklarını'' belirterek, ''Sonuçlarına da katlanacaklar'' dedi. Büyükelçi Ayalon, Tahran ve Şam yönetimlerinin, Hizbullah ve Hamas'ın destekçileri olduklarını, bu örgütler aracılığıyla bölgede tırmanmaya yol açtıklarını kaydetti. BEYRUT'TAN ATEŞKES ÇAĞIRISI Beyrut yönetimi, BM'den, İsrail ile Lübnan sınırındaki çatışmaları durdurması amacıyla ateşkes çağrısında bulunmasını istedi. Lübnan Enformasyon Bakanı Gazi Aridi, olağanüstü kabine toplantısından sonra yaptığı açıklamada, ''BM Güvenlik Konseyi'ne, kuşatmanın kaldırılmasına yönelik derhal ve kapsamlı bir karar alması çağrısında bulunuyoruz'' dedi. LÜBNAN ''KAPSAMLI ATEŞKES'' İSTEDİ Lübnan Enformasyon Bakanı Gazi el Aridi, Lübnan'ın ''kapsamlı ateşkes'' ve İsrail'in kanlı saldırılarına son vermesini istediğini söyledi.Aridi, ''Lübnan'ın ana talebi kapsamlı ateşkes ve bu açık uçlu saldırıya son verilmesidir'' dedi. Lübnan Ulaştırma Bakanı Mervan Hamadi de ülkesinin, Suriye'nin Hizbullah'a verdiği emirlerle rehin alınmış olduğunu söyledi.Öte yandan, Dürzi lideri Velid Canbolat, BM'nin devreye girmesiyle ateşkes ilan edilmesini istedi. İSRAİLLİLER GECEYİ SIĞINAKTA GEÇİRECEK İsrail topraklarına füze atılması yüzünden, Lübnan sınırındaki yerleşim bölgelerinde 500 binden fazla İsrailli geceyi sığınaklarda geçirmeye hazırlanıyor. İsrail ordu sözcülüğünden yapılan açıklamada, geceyi sığınaklarda geçirecek İsraillilerin sayısının 500 binden fazla olacağı belirtildi. İsrail'in kuzeyine, ikisi Hayfa'ya olmak üzere yüzden fazla füze fırlatıldığı, bu füzelerin 3 İsraillinin ölümüne yüzlercesinin yaralanmasına yol açtığı ifade ediliyor. ULUSLARARASI TEPKİLER BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın, İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırılarını artırması üzerine, taraflara sükunet çağrısında bulunmak amacıyla Orta Doğu'ya 3 kişilik heyet göndereceği açıklandı. Annan, Orta Doğu'da şiddet olaylarının tırmanmasından ''derin endişe duyduğunu'' ve bölgede sivillere yönelik her türlü saldırıyı kınadığını açıkladı. Norveç Dışişleri Bakanı Jonas Gahr Stoere da ''2 İsrailli askeri kaçırarak ilk kıvılcımı yakan Hizbullah ve tepki olarak Lübnan'ı bombalayan İsrail'i'' kınadı. Orta Doğu'daki olaylardan büyük endişe duyduğunu ifade eden Stoere, İsrailli askerlerin derhal serbest bırakılmasını istedi. Pakistan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada da ''Pakistan hükümeti, Beyrut havaalanını bombalayan İsrail'i şiddetle kınamaktadır. Bu saldırı, Lübnan'ın bağımsızlık haklarının ve BM beyannamesi çerçevesinde kabul edilen ilkelerin ihlalidir'' denildi. Bölgedeki olaylara Fas yönetimi de tepki göstererek, İsrail'den operasyonlarına son vermesini istedi. Bu arada, Ürdün Kralı Abdullah da İsrail saldırılarını kınadı. AB yüksek temsilcisi Javier Solana ve İngiltere Dışişleri Bakanı Margaret Beckett da Orta Doğu'daki durumdan ''çok endişeli'' olduklarını açıkladı. Solana ve Beckett, durumun hem İsrail hem de Lübnan için ciddi bir tehdit olduğunu ifade ederken, Beckett, İsrail'in, kendisini kışkırtan eylemlere karşılık verme hakkının bulunduğunu, ancak uluslararası hukuku çiğnememesi ve sivil kayıplara yol açmaması gerektiğini belirtti. Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora ile telefonda konuşan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, İsrail-Lübnan sınırında yeniden sükunetin sağlanmasının gerekliliğini vurguladı. Avusturya'dan gelen açıklamada ise Filistinlilerin ve Hizbullah'ın İsrail topraklarına saldırılarının son bulması istendi. ABD, SALDIRILARI KINAMAYI ÖNGÖREN TASARIYI VETO ETTİ ABD'nin, BM Güvenlik Konseyinde görüşülen ve İsrail'in Gazze saldırılarının kınanmasını öngören karar tasarısını veto ettiği bildirildi. Güvenlik Konseyinde yapılan oylamada, 15 üyeden 10'unun, Katar tarafından sunulan tasarıya onay verdiği, 4'ünün çekimser kaldığı, tasarıya karşı çıkan tek ülke olan ABD'nin ise veto hakkını kullandığı belirtildi. Amerikalı Büyükelçi John Bolton, iki İsrailli askerin Hizbullah tarafından kaçırılması ve bölgedeki diğer gelişmeler göz ardı edileceği gerekçesiyle tasarının kabul edilemez olduğunu söyledi. Bolton, Orta Doğu'daki sadece bir tarafın taleplerinin gündeme alındığını belirtti. Tasarıda, güç kullanımının ölçüsünü kaçırmak ve Filistinli sivillerin hayatını tehlikeye atmakla suçlanan İsrail'den, Gazze'deki askerlerini çekmesi talep ediliyordu. Tasarıda Filistinli militanlara da kaçırılan İsrailli askeri serbest bırakmaları ve İsraillilere yönelik saldırılara son vermeleri çağrısında bulunuluyordu. Güvenlik Konseyinin karar kabul etmesi için en az 9 üyenin lehte oy vermesi ve daimi 5 üyeden hiçbirinin veto hakkını kullanmaması gerekiyor. ABD, Arap Birliğinin desteğiyle, Katar tarafından sunulan tasarının kabul edilmemesi için yoğun bir kampanya yürüttü. İsrail, 19 yaşındaki İsrailli asker Gilad Şalit'in 25 Haziranda kaçırılmasının ardından Filistin topraklarında geniş kapsamlı operasyon başlatmıştı. SUUDİLER İRAN'I SUÇLADI Suudi Arabistan, Lübnan'da baş gösteren krizden ''Lübnan içindeki unsurların'' sorumlu olduğunu belirterek, Hizbullah örgütü ile bu örgüte destek veren İranlıları sert bir dille suçladı. Suudi Arabistan'ın resmi haber ajansı SPA'nın yayınladığı bildiride şu ifadelere yer verildi: ''Meşru direniş ile Lübnan içindeki unsurlar ve onların gerisindekilerin, meşru yetkililerden yardım istemeksizin ve Arap devletleriyle görüşme ve koordinasyonda bulunmaksızın giriştiği hesapsız maceraların birbirinden ayrılması zorunludur. Bu unsurlar kendi sorumsuz hareketlerinin mesuliyetini taşımalı ve kendilerinin yarattığı bu krizi kendi başlarına sona erdirmelidirler.'' ÇÖMEZ'DEN FİLİSTİN İÇİN ÇAĞRI Türk Kızılayı ile gittiği İsrail ve Filistin'deki incelemelerini tamamlayan AK Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, Filistin için 'kitlesel ölüm' uyarısında bulundu. Türk Kızılayı ile gittiği İsrail ve Filistin'deki incelemelerini tamamlayan Çömez, "Eğer dünya Gazze'de yaşanan dramlara kayıtsız kalırsa önümüzdeki günlerde kitlesel ölüm ve salgınlar yaşanabilir" dedi. Çömez, İsrailli makamlara da, özellikle sivillere yönelik operasyonlarından Türk hükümeti ve kamuoyunun rahatsızlığını ilettiklerini söyledi. Çömez, İsrail'in ardından Batı Şeria, Ramallah ve Nablus'a geçerek özellikle buradaki hastaneleri ziyaret ettiklerini, giriş ve çıkışlar kapalı olduğu için Gazze'ye geçemediklerini dile getirdi. Çömez, şöyle konuştu: "Ancak Filistin Sağlık Bakanı ile tele konferansla bir görüşme yaptık. Kendisi Gazze'de şu anda bir insanlık dramı yaşandığını söyledi. Çok sayıda ölü ve yaralı olduğu, Refah sınır kapısı kapalı olduğu için ağır yaralıların Mısır'a nakledilemediğini belirtti. Hamas hükümeti nedeniyle Filistin'e İsrail ve batının ambargosu iyice arttığını, bu yüzden ekonominin krizle karşı karşıya kaldığını, memurların 5 aydır maaş alamadığına dikkat çekti.Hastane ve mülteci kamplarını gezerek ihtiyaçları yerinde tespit ettiklerini belirten Turan Çömez, izlenimlerini bir rapor halinde hükümet ve Kızılay'a sunacaklarını kaydetti. "YARDIM KAMPANYASI BAŞLATILACAK.." Çömez, bir parlamenter ve hekim olarak Türk Kızılayı'nın gönüllüsü olduğuna işaret ederek, önümüzdeki günlerde Filistin'e 10 bin tonluk un gönderileceğini söyledi. Çömez, "Yardımla ilgili çalışmalar ve bürokratik problemler çözüldü. Başbakan Erdoğan'ın desteği ve Kızılay aracılığıyla bir kısmı deniz bir kısmı da Suriye üzerinden yardım bölgeye girecek. Kızılay'ımız Türk bayraklarıyla yardımı yerine ulaştıracak" diye konuştu. Balıkesir Milletvekili Çömez, Kızılay Genel Başkanı Tekin Küçükali önderliğinde Filistin'e yardım kampanyası başlatacaklarını ve bu konuda kamuoyundan duyarlılık beklediklerini sözlerine ekledi. Kızılay yetkilileri de, bölgede savaş hali olduğu için yardım organizasyonu yetkisinin Uluslar arası Kızılhaç Komitesi'ne geçtiğini, ilk planda Filistin'e tıbbi ve gıda yardımı yapacaklarını, İsrail tarafının can güvenliklerini sağlama garantisi halinde Kızılay olarak bölgede hastane, okul ve mutfak yapacaklarını ifade ettiler. İSRAİL SANTRALİ HAVAYA UÇURDU Lübnan'a saldırılarını sürdüren İsrail, Beyrut'taki bir elektrik santralini havaya uçurdu. Lübnan polisinin verdiği bilgiye göre, İsrail ordusu günün ilk saatlerinde Beyrut'un güneyindeki bir elektrik santralini vurdu. Jiyeh kasabasındaki petrol deposunun havaya uçurulması sonucu tesislerde büyük çapta yangın çıktığı belirtildi. Saldırıda can kaybı olup olmadığı henüz bilinmiyor. Dünden beri Lübnan'a karadan, havadan ve denizden bomba yağdıran İsrail, şu ana kadar çok sayıda köprü, karayolu, havaalanı, televizyon binası, elektrik santrali, balık çiftliği, sosyal tesis ve yerleşim birimini vurdu. RICE'TAN SORUMLULUK ÇAĞRISI Rice, ABD Güvenlik Danışmanı Stephen Hadley ile birlikte Almanya'nın Stralsund kentinde bir basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında, Suriye'nin sorumluluk bilinciyle hareket etmesinin zorunlu olduğunu ve olayların başlamasında sorumluluğu bulunanlara baskı yapması gerektiğini belirten Rice, İsrail'den de kendini dizginlemesini ve sivil kayıplara neden olmaktan ve sivil alt yapıya zarar vermekten kaçınmasını istediklerini kaydetti. İsrail'i Beyrut'taki havaalanları ve diğer hedeflere saldırdığı gerekçesiyle eleştirmeyi reddeden Rice, “Her bir eylemi tek tek yargılamaya çalışmayacağım” dedi. Rice ve Hadley, şiddetin, yeni filizlenmeye başlayan Lübnan demokrasisine zarar vermesinden duydukları endişeyi dile getirdiler. Rice, Lübnan hükümetinin 30 yıldan beri Lübnan'ı demokratik bir ülke haline getirmek ve Suriye'nin etkisini azaltmak için en iyi fırsatı yakaladığına işaret ederken, Hadley de “Bu Lübnan için hiç de ihtiyacı olmadığı, yeni bir güçlük daha yaratıyor” diye konuştu. Hadley, ABD'nin, başta Mısır olmak üzere Orta Doğu'daki diğer ülkelerden, Hizbullah'a İsrailli tutsakları bırakması için baskı yapmalarını istediğini belirtirken, Rice da barış için en iyi şansın Lübnan'ın demokratik yapıya kavuşması ve Suriye güçlerinin Lübnan'ın dışına çıkarak orada kalmalarından geçtiğini söyledi. BEYRUT-ŞAM KARAYOLUNA SALDIRI İsrail savaş uçaklarının, Lübnan'ın başkenti Beyrut ile Suriye'nin başkenti Şam'ı birbirine bağlayan karayoluna saldırı düzenledikleri bildirildi. Lübnanlı güvenlik yetkilileri, savaş uçaklarının Lübnan merkezinde dağlık Mdeyrec bölgesine saldırdığını belirttiler. Saldırının eski bir karayolu uzantısını hedef aldığını, ancak anayol üzerindeki köprünün saldırıdan zarar görmediğini söyleyen yetkililer, bu nedenle anayolun halen ulaşıma açık olduğunu kaydettiler.