İBB'den yapılan yazılı açıklamada, belediyenin,
İstanbul'u etkileyecek bir deprem veya benzeri bir afet sonucundaki
hasar veya
enkazın altından insan
kurtarmak için değil, enkaz altında insan kalmamasını ve maddi hasarın en az olmasını sağlamak için çaba sarf ettiği bildirildi.
Açıklamada, bu amaçla, İstanbul'u etkileyecek olan
depremin
kenti nasıl etkileyeceği ve bu
tehlike karşısında yapılması gereken
eylem planı ve stratejilerin neler olması gerektiğinin ortaya konulmaya çalışıldığı ifade edildi.
Bu kapsamda, İBB Kent Jeolojisi ve
Deprem İzleme Projeleri'ne ek olarak JICA ile ortaklaşa yürüttüğü Deprem Risk Analizi (Mikro Bölgeleme ve
Afet Önleme/Azaltma
Temel Planı) Çalışması kapsamında, İstanbul'un deprem durumu bilimsel olarak teşhis edildi.
JICA çalışması kapsamında 4
Japon ve 10 Türk
bilim adamı, 15 Japon ve 8 Türk mühendis ile 4 farklı
senaryo depremi esas alınarak büyüklükleri 6.9, 7.4, 7.5 ve 7.7 olan depremlerin, mahalle bazında tüm alt ve üst yapılarda meydana getireceği olası hasar miktarları belirlendi.
Buna göre, Devlet
İstatistik Enstitüsü (DİE) 2000 yılı bina sayımı verilerine göre; yaklaşık 725 bin bina, 3 milyon 40 bin hane ve yaklaşık 9 milyon gece nüfusuna tekabül eden durumda 7.5 veya 7.7 büyüklüğü civarında bir deprem olursa, 50-60 bin civarında ağır
hasarlı bina, 500-600 bin civarında evsiz
aile, 70-90 bin civarında ölü, 135 bin ağır yaralı, 1000-2000 noktada su sızıntısı, 30 bin
servis kutusunda gaz sızıntısı, elektrik kablolarının yüzde 3'ünde kopma, 140 milyon ton enkaz oluşacak.
Ayrıca, yaklaşık, 1 milyon kişi için
kurtarma operasyonu ve 330 bin çadır gerekecek. Yaklaşık 40 milyar dolar maddi kayıp yaşanacak.
Açıklamada, bu çalışma sonuçlarının ortaya koyduğu tablonun tedavisinin gerçekleştirilmesi için bu çalışmadan hareketle, İstanbul'u depreme karşı korumanın ve deprem zararlarını en aza indirmenin yöntem, ilke ve esaslarını belirleyen bir Deprem Master Planı hazırlandığı belirtildi.
Açıklamada, İstanbul için hazırlanan bu Deprem Master Planı'nın, İstanbul'da deprem gerçeğini dikkate alarak kentin depreme karşı güvenli hale getirilmesi için gerek mevcut yapı stoku, gerekse tüm kentsel, kamusal mekanların ve altyapı tesislerinin bu kapsamda değerlendirilmesine ek olarak, İstanbul ile ilgili kısa, orta ve uzun vadede alınacak tüm
tedbir, karar ve
uygulamaların belirlenmesi, İstanbul'un yeniden yapılandırılmasında öncelikli stratejilerin geliştirilmesi ve gerektiğinde seçilecek
pilot alanlarda yapılacak uygulamaların yanı sıra tüm tarafların hukuki,
teknik, mali, sosyal ve idari açılardan görev alanları ve uygulama programlarının geliştirilmesi hususlarını içerdiği ifade edildi.
İstanbul'da deprem güvenliğinin arttırılması amacıyla yapılacak girişimlerin geniş vizyona sahip, çok yönlü, çok disiplinli çalışmalar gerektirdiği belirtilen açıklamada, bu nedenle
Boğaziçi Üniversitesi,
Orta Doğu Teknik Üniversitesi,
İstanbul Teknik Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesinin bu projede yer almasının sağlandığı kaydedildi.