Türkiye'yi ahtapot gibi saran karanlık yapı, Ümraniye'deki bir gecekonduda ele geçirilen 27 el bombasıyla ortaya çıktı. Cumhuriyet tarihinin en büyük dava süreci bir ihbar üzerine 12 Haziran 2007'de başladı. Bombalar adı yıllardır duyulan ama nasıl bir örgüt olduğu bilinmeyen Ergenekon'a aitti. Soruşturma derinleştikçe arkası çorap söküğü gibi geldi. Topraktan adeta cephanelik fışkırdı.

Sakarya, Poyrazköy, Ankara Zir Vadisi ve birçok noktada gömülü lav silahları, el bombaları ve binlerce mermi bulundu. Bazı muvazzaf ve emekli askerler, akademisyenler, gazeteciler ve siyasetçiler iddia olunan Ergenekon Terör Örgütü üyesi ve yöneticisi oldukları gerekçesiyle tutuklandı.

Azınlık liderlerine, aydınlara ve tanınmış isimlere suikast planları ortaya çıkartıldı. İddiaya göre suikast ve faili meçhul cinayetlerle kargaşa ve kaos çıkartılacak darbeye zemin hazırlanacaktı.

Soruşturma derinleştikçe tablo daha da netleşti. 25 Temmuz 2008'de yargılama süreci başladı. Öne sürülen örgütün toplumun ve devletin bütün kademelerine sızdığı belirtiliyordu. Milletimizin gözbebeği Türk Silahlı Kuvvetleri'nden, üniversitelere, yargıdan siyasete kadar her alanda etkili olmaya çalışıyordu. Asıl maksadı ise ülkenin gün yüzü görmemesiydi. Bunun için akla hayale gelmeyen planlar kurdukları belirlendi. Savcılık ilk iddianamede örnek verdi.

Tetikçi Alparslan Arslan'ın Danıştay'a yönelik hain saldırısını Ergenekon adına gerçekleştirdiğini yazdı. Bunun delillerini gösterdi.

Yargılama sürecinde tam 23 iddianame birleştirildi. Şüphesiz en önemlisi Danıştay Davası'ydı. Danıştay saldırısında da Ergenekon parmağı olduğu anlaşıldı. Savcıya göre kanlı eylem darbeye giden yolda kilometre taşlarından biriydi.

6 Ocak 2012'de önemli bir olay daha yaşadı. Mahkeme, sanık subayların mahkemedeki itiraflarından ve delillerden hareketle Genelkurmay Eski Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ'u Ergenekon yöneticiliğinden tutuklandı. İlk iki duruşmaya gelen Başbuğ sonraki duruşmalara katılmadı.

Dava sürerken bazı sanıklar firar etti. "Tedavim bitsin hemen geleceğim." diyen Çağdaş Eğitim Vakfı Başkanı Gülseven Yaşer ortadan kayboldu. "Kaçmadım, ingilizce öğreniyorum" diyen Eski Milletvekili Turan Çömez İngiltere'den sığınma hakkı aldı.

Davada sanıkların yanısıra tanıklar da çok konuşuldu. 31'i gizli 160 tanık dinlendi. Genelkurmay Eski Başkanı Hilmi Özkök bütün bildiklerini önce savcılara anlattı. Daha sonra mahkemeye gelip konuştu.

66'sı tutuklu 275 sanığın yargılandığı davada sona gelindi. Bugüne kadar 650 celse yapıldı. Delilleri değerlendiren mahkeme heyeti sanık ve tanık ifadeleri ışığında kararını verdi.