İşte DVD'deki örgüt şeması

Poyrazköy iddianemesinde, emekli Binbaşı Levent Bektaş'tan ele geçirilen ve Kafes Operasyonu Eylem Planı'nın da içinde bulunduğu belirtilen 3 nolu DVD'de gündemlerim başlıklı bölümlerde ilginç notlar yer alıyor.

İşte DVD'deki örgüt şeması

İntihar ettiği iddia edilen emekli Albay Belgütay Varımlı, darbe günlükleri ve bavul ticareti kullanılarak belge taşınması gibi konular not alınmış. Notlar arasında 'kurum yıpratılıyor' şeklinde kamuoyu oluşturulması için çalışma yapılması da isteniyor. Söz konusu DVD'de 'gundemlerim2.doc' isimli dosyada "Belgütay Varımlı ile konuşmasının içeriğini değiştirmesi için görüşelim ………Paşayı rahat bırakmasın" notu yer aldı. Aynı dosyada iddia edilen örgüte bavul ticareti kullanılarak belge taşındığı da ifade edildi. Konuyla ilgili, "S.Ö. bavul ticaretiyle bize ulaşması gereken dosyaları ve misafirlerimize ulaşacak hediyeleri partneri ile beraber (Dodi) ulaştırdı çok sadık" ifadesi yer aldı. Başka bir notta ise "Darbe günlükleri halledilmeli (Sevil beyanat vermeli, Tolga'nın filmlerinin reytingleri yükseltilmeli vb…) yazılı. Aynı dosya içerisindeki bir başka notta ise kurumun yıpratıldığı şeklinde kamuoyu oluşturulması isteniyor. Notta, "Tanıdıklarla ilgili olarak toplu maillerde 'kurum yıpratılıyor' şeklinde kamuoyu oluşturulmalı. Deşifreleri öyle bir dozda verelim ki 'mağdur edilen, uğraşılan' havası verilmiş olsun. Arkadaşlarımızı yıkmasın ama 'uğraşıyorlar' havası verilsin. Arkamıza aldığımız bu rüzgarla onları 'sözümüzü dinleyen amirlerimiz' destekleyip kullansınlar ve işte onlara 'kurban vermedik' desinler. Bu ph çok önemli ve tuttu devam edelim." ifadeleri yer alıyor. Aynı DVD içinde 'gundemlerim.doc' dosyası içinde savunma sanayi ve TÜBİTAK gibi kurumlarda kadrolaşma konusunda dikkatli olunması isteniyor. Notta yer alan ifade şöyle: "Savsan, TÜBİTAK vs eleman alımlarında kesinlikle boşluk olmasın. Başvuranların listeleri soruşturulsun, referans olabileceklerin listeleri hazırlansın, gerekirse duyuru yapılmadan eleman temin edilsin, gerçekleşen alımlar hakkında düzenli sayısal rapor bekliyoruz. Ankara ve İstanbul için ayrı ayrı güvenli kanal kuralım." KAFES'İN GÖREV BÖLÜMÜ, POYRAZKÖY İDDİANAMESİNDE Poyrazköy iddianamesinde şüphelilerin Kafes Eylem Planı'ndaki görev dağılımı da ortaya çıktı. Emekli Deniz Binbaşı Levent Bektaş'tan ele geçen DVD'deki gizli ibareli 'Görev Bölümü' başlıklı iki sayfalık belgede illegal yapılanma anlatıldı. İddianamede yer alan görev dağılımı şöyle: Danışma Kurulu: Kora. A.: Başkan Kora. K.: Başkan Yardımcısı Tuğa. M.: Üye Özel Operasyon Komutanlığı: Dz. P. Kur. Kd. Alb. Mücahit Erakyol: Özel Operasyon Gücü Komutanı Dz. Bnb. Levent Bektaş: Özel Plan Hücre Lideri Marmara Bölge Komutanlığı Dz. Yb. Ercan Kireçtepe: Marmara Bölge Komutanı Dz. Bnb Emre Onat: ı. Hücre Lideri Y/SKd.Bçvş. Halil Cura: ı. Hücre Elemanı Tls. Kd.Bcvş.Saddetin Doğan: 1. Hücre Elemanı Eln. Bçvş.Deniz Erki: 1. Hücre Elemanı Dz. İşçi Tanju Veli Aydın: 1. Hücre Elemanı Dz. Kur. Kd. Bnb. Emre Sezenler: 2'inci Hücre Lideri Dz. Kd. Bnb. Emre Günay: 2. Hücre Elemanı Shh. Kd. Bçvş. Hüseyin Doğancı: 2. Hücre Elemanı Eln. Kd. Bçvş. Feridun Arslan: 2. Hücre Elemanı Eln. Bçvş. İsmail Bak: 2'inci Hücre Elemanı Ege Bölge Komutanlığı Dr P- Kd. Alb. Metin Samancı: Ege Bölge Komutanı Dz. Kd. Alb. Levent Gülmen: 1. Hücre Lideri Dz. P. Kd. Bnb. Erbay Çolakoğlu: 1. Hücre Elemanı Dz. Bnb. A. Ayhan Saraçoğlu: 1. Hücre Elemanı Dz.Yzb. Bülent Aydın: 1. Hücre Elemanı Dz. Utğm. Bora Çoşkun: 1. Hücre Elemanı Isth. Kd. Bçvş. Süleyan Erharat: 1.Hücre Elemanı Mot.Kd. Bçvş. Murat Aslan: 1. Hücre Elemanı Bçvş. Emre Tepeli: 1. Hücre Elemanı Rad. Üçvş. İbrahim Öztürk:1. Hücre Elemanı Dz. Kur. Yb. Halil Özsaraç: 2. Hücre Lideri Dz. Bnb. Gürol Yurdunal: 2. Hücre Elemanı Dz. Kd. Yzb. Ümit Özbek: 2. Hücre Elemanı Dz. Yzb. Bülent Karaoğlu: 2. Hücre Elemanı Tls. Kd. Bçvş. Dalyan Muslu: 2. Hücre Elemanı Rad. Kd. Bçvş. Hüseyin Erol: 2. Hücre Elemanı Kaz. Kd. Bçvş. Mehmet İnce: 2. Hücre Elemanı Top. Bçvş. Alpay Belleyici: 2. Hücre Elemanı Karadeniz Bölge Komutanlığı Dz. Yb. İsmail Zühte Tümer: Karadeniz Bölge Komutanı Dz.Yb.İ.Levent Olcaner: 1.Hücre Lideri Dz. Kur. Bnb. Özgür Erken: 1. Hücre Elemanı Dz. Bnb. Metin Fidan: 1.Hücre Elemanı İsth Kd.Bçvş.Türker Doğanca: 1.Hücre Elemanı İda. Bçvş Mesut Adanur: 1. Hücre Elemanı Por. Kd. Bçvş. Metin Keskin: 1. Hücre Elemanı. ''Ergenekon'' soruşturması kapsamında Poyrazköy'deki kazılarda ele geçirilen mühimmata ilişkin açılan davanın iddianamesinde, 17 sanığın savcılık ve mahkemedeki sorguları, bu kişilerden ele geçirilen dokümanlar ile haklarındaki suçlamalar ayrıntılı olarak yer aldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamenin sanıkların hukuki durumlarına ilişkin bölümünde, şüpheli muvazzaf subay Mustafa Turhan Ecevit'in savcılıktaki ifadesinde, ihbarın tamamen iftiradan ibaret olduğunu öne sürdüğü belirtildi. Ecevit'in herhangi bir terör örgütü ile bağlantısının olmadığını, Beykoz'da ormanlık arazide yapılan kazılarda ele geçirilen ateşli silahlar ve patlayıcılarla herhangi bir ilgisinin bulunmadığını söylediği kaydedildi. İddianamede, Ecevit'in, Bedrettin Dalan'ı basından tanıdığını, telefon veya yüz yüze görüşmesinin olmadığını, ihbarda kendi isminin neden geçtiğini bilmediğini, kendi düşüncelerine göre bu yıl terfi beklediğini, SAT Grup Komutanlığına teklif edildiğini bildiğini, kendisinin bu göreve gelmesini istemeyen, engellemeye çalışan kişi veya kişiler olabileceğini, yükselmesini engellemek için bu şekilde bir ihbar yapıldığını öne sürdüğü vurgulandı. Levent Bektaş'ın da ''İP/Karargahevleri belgesi'', ''Cumhuriyet Çalışma Grubu'' ile 2003-2004 yıllarında yapılması planlandığı iddia edilen ''Sarıkız'', ''Ayışığı'', ''Yakamoz'' ve ''Eldiven'' kod adlı darbe planları hakkında herhangi bir bilgisinin olmadığını iddia ettiği belirtildi. İddianamede, bu sanığın ayrıca Beykoz'un Kaynarca Köyü Hocaoğlu Mahallesi ormanlık alan içerisinde toprağa gömülü vaziyette ele geçirilen 27 adet TNT tahrip kalıbı, 100 gram civarında plastik patlayıcı madde, 155 santimetre uzunluğunda infilaklı fitil ile 3 adet elektrikli fünye hakkında da bilgisinin bulunmadığını öne sürdüğü kaydedildi. İddianamede, Bektaş'a emniyette, Mustafa Levent Göktaş'ın serbest bırakılmaması durumunda Ergenekon savcılarına yönelik büyük bir eylem yapılacağı ihbarı ve bu eylem için saklanan patlayıcı ve silahların soruşturma kapsamında halen firari olan Bedrettin Dalan ile ilişkili İstek Servis Eğitim ve Oto Kiralama Ticaret A.Ş'ye ait olduğu anlaşılan yerde yapılan kazılar sonucu ele geçirilmesine dair soruların sorulduğu aktarıldı. İddianamede, şu ifadeler yer aldı: ''İddianamede adı geçen şirkete ait olduğu anlaşılan Beykoz Poyraz Köyü Keçilik Mevki 138 ada/parsel içerisinde binaları olan tarla ve bahçe ile çevresinde 21 Nisan 2009 tarihinde yapılan kazı çalışmalarında 15 adet lav silahı, 10 adet el bombası, 30 adet sis bombası, 3 adet gösteri bombası, 500 gr C4 patlayıcı, 550 adet mermi ve 14 adet aydınlatma fişeği ele geçirilerek ihbarın doğruluğunun teyit edildiği vurgulandı. Patlayıcıların nereden, kim vasıtasıyla ne amaçla temin ettiği, ele geçmeseydi bu patlayıcıları nerede ne amaçla kullanacağı, tüm bu malzemeleri ne şekilde gömdüğü, bu konulardan başka kimlerin haberinin olduğu, kendisine bu konularda yardımcı olan birinin olup olmadığı, bu malzemeler haricinde, sakladığı ya da gömdüğü başka malzemelerin olup olmadığı, Dalan'ın konudan haberinin olup olmadığını detaylı olarak açıklaması sorulduğunda kendisinin söz konusu malzemelerle ilgili hiçbir bilgi ve ilgisinin bulunmadığı şeklinde cevap verdiği anlaşıldı.'' Bektaş'ın ek savunmasında da iş yerinde aramada ele geçirilen 3 nolu DVD'nin içeriğinde yer alan ve kendisinin imzasını taşıyan ''Görev bölümü'' ve ''Psikolojik Harekat Kampanya Kontrol Formu'' başlıklı belgelerin hukuka aykırı olarak elde edilen deliller olduğu düşüncesiyle cevap vermeyi reddettiği ileri sürülen iddianamede, sanığın görev döneminde ve emekli olduktan sonra ''Kafes eylem planı''nı duymadığını öne sürdüğü bildirildi. İddianamede, sanık astsubay kıdemli Başçavuş Halil Cura'nın ''Kafes Eylem Planı'' çerçevesinde saha faaliyetleri olarak nitelendirdikleri eylemleri yapmak amacı ile silah ve mühimmatları iş yerlerinden çıkarttığının görüldüğü ileri sürüldü. Poyrazköy'de bulunan mühimmat ve silahların ''Ergenekon'' adına bu faaliyetlerde bulunmak için Halil Cura ve ekibi tarafından gömüldüğü iddia edildi. Ergin Geldikaya'nın, liderliğini yaptığı hücrede ''Kafes Eylem Planı'' dahilinde faaliyet gösterdiği, Koç Müzesi'nde bulunan patlayıcıların da yine aynı ekip tarafından yerleştirildiği ileri sürülen iddianamade, kazılardan sonra yakalanan Levent Bektaş, Erme Onat, Ercan Kireçtepe ve halen yurt dışı görevinde bulunan ve görev süresi uzatılan Mustafa Turhan Ecevit, Kurmay Albay Ali Türkşen, Astsubay Kıdemli Başçavuş Halil Cura, Astsubay Kıdemli Başçavuş Sadettin Doğan ve Astsubay Kıdemli Başçavuş Ferudun Arslan'ın aynı ekipte olduğu, bu kişileri birleştiren temel noktanın Deniz Kuvvetleri bünyesinde kurulan ve bugüne kadar çeşitli eylemleri hayata geçirilmiş olan ''Kafes Eylem Planı'' olduğu savunuldu. -SANSASYONEL EYLEM HAZIRLIĞI- TSK bünyesinde subay olarak görev yapan Erme Onat'ın bilgisayarında Ankara Atatürk Bulvarı üzerindeki altgeçitin yapım çalışmalarına ilişkin fotoğrafların bulunmasının hayatın olağan akışı içerisinde herhangi bir açıklamasının bulunmadığı belirtilen iddianamede, ''Örgütün sansasyonel eylem yapmayı amaçlarına ulaşmak açısından bir araç olarak görmesi, soruşturma kapsamında oldukça önemli miktarda patlayıcı maddenin ele geçmesi, hakkında Ergenekon terör örgütü soruşturmasından kamu davası açılan bazı sanıklarda yine Ankara'da Genelkurmay Kavşağına ilişkin bombalı eylem planının ele geçirilmesi, yine bir alışveriş merkezine ilişkin eylem planlarının elde edilmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde, bu fotoğrafların gerçekleştirilmesi planlanan bir eylemin hazırlığı ile ilgili olduğu sonucuna ulaşılmaktadır'' ifadesine yer verildi. İhbarlar sonucunda ele geçen silah, mühimmat ve eylem planları ile ortaya çıkarılan, şüpheliler Levent Bektaş, Ercan Kireçtepe, Eren Günay, Erme Onat, Mustafa Turhan Ecevit, Ergin Geldikaya, Ferudun Arslan, Halil Cura, Ali Türkşen ve Sadettin Doğan'dan oluşan bu yapılanmanın, hakkında kamu davası açılan Mustafa Levent Göktaş'ın kontrolünde bir kısmı emekli TSK mensubu subaylardan yasadışı amaçlara yönelik olarak Deniz Kuvvetleri bünyesinde oluşturulan bir ekip olduğu ifade edildi. İddianamede, şüpheli Erme Onat'ın ''Kafes Operasyonu Eylem Planı''nı gerçekleştirecek ekipte '5. Hücre Lideri' olarak görev aldığı, ''Kafes Operasyonu Eylem Planı''nı hazırlayan ve hayata geçirmek üzere görevlendirilen ekip içerisinde yer aldığı, şüphelinin yer aldığı TSK'nın kurallarına aykırı olarak askeri hiyerarşi dışında oluşan bu örgütlenmenin yasal bir örgütlenme olmadığı ve olamayacağının anlaşıldığı vurgulandı. -''ERGENEKON'' ADINA ÇYDD İLE DENİZ KUVVETLERİ ARASINDA BAĞLANTI- Sanıklardan Deniz Kurmay Kıdemli Albay Levent Görgeç'in, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ile Deniz Kuvvetleri arasındaki bağlantıyı ''Ergenekon'' adına sağladığı öne sürülen iddianamede, bu sanığın ayrıca Deniz Harp Okulu'ndan mezun olan öğrencilerin ÇYDD'ye bağlı ''Ataevleri''nden kopmaması konusunda görevli olduğu, öğrencilerin ''Ataevleri'' ve ''karargah evleri'' ile düzenli olarak irtibatının sağlanması ve ''Ergenekon'' adına faaliyet göstermelerinin sağlanması konusunda görevlendirildiği iddia edildi. İddianamede, Görgeç hakkındaki deliller arasında, ÇYDD Kadıköy Şubesindeki aramalarda çıkan ''Mektup (Türkan Saylan).doc'' isimli dosyada, kendisini ''Plan Prensipler Başkanı S.O.K'' olarak tanıtan şahsın yazdığı mektuba da yer verildi. İddianamede, mektupta ''Deniz Eğitim Öğretim Komutanlığımıza bağlı okullarda okuyan öğrencilerin Cumhuriyetimizin geleceği ve korunması için ne kadar önemli oldukları tartışılmaz bir gerçektir. Askeri okullarda okuyan öğrenciler ile ilgili yaptığımız çalışmaların tekrar gözden geçirilmesi ve gerekli aksaklıkların acilen düzeltilmesi gerekmektedir'' ifadesinin yer aldığı belirtildi. Mektubun sonunda ise bu konuda yardımcı olacak personelin yerinde Kurmay Kıdemli Albay Levent Görgeç'in ismi ve irtibat adreslerinin verildiğine dikkat çekildi. Mektupta ''Denizyıldızı Projesi''nin çok başarılı olduğu, ''Ataevleri'' ve ''CTP''nin canlandırılması gibi alternatiflerin oluşturulması gerektiğinin belirtildiği vurgulanan iddianamede, mektupta yaşanan aksaklıkların şöyle sıralandığı ifade edildi: ''Askeri okullara giriş aşaması ile ilgili hazırladığınız listelere sızmaların olduğu, bu listelere giren öğrencilerin birçoğunun sağlık problemi bulunduğu, mülakatlara iyi hazırlanılmadığı ve mülakat aşamalarında elenmelerine sebep beyanlarda bulunulduğu tespit edilmiştir. Bu listelere alınacak olan öğrencilerin sizlere yardımcı olacak personel yardımıyla mülakattan geçirilmesi ve eksiklerin mülakat aşamasından önce tespit edilerek tarafımıza bildirilmesi gerekmektedir. Deniz Lisemizdeki öğrencilerin dava başladıktan sonra konferans ve toplantılara katılımlarında aksamalar olduğu tespit edilmiştir. Öğrencilerin psikolojisinin düzeltilmesi için toplantıların artırılması ve grupların 3 kişiye geçmemesine dikkat edilmesi gerekmektedir. Deniz Harp Okulu öğrencilerinin gruplar halindeki faaliyetlerinin devamı için sorumlu öğrencilere yapılan yardımların aksatılmaması, öğrencilerle tanıştırılan kızların, öğrencilerle olan irtibatlarını aksatmamaları, öğrencilerin ders ve İngilizce başarılarının artırılması adına verilen destekte aksama olmaması, harp okulu öğrencilerine verilen konferansların artırılması, öğrencilerin morallerinin düzeltilmesi için tanıdık gazeteci, bürokrat ve akademisyenlerle gruplar halinde görüştürülmesi gerekmektedir. Deniz Astsubay Meslek Yüksekokulunda subay olacak olan bu öğrencilerden liste dışında tespit edilen isimlere verilen parasal desteğin aksatılmaması, bu öğrencilere yönelik yapılan partilerin arttırılması gerekmektedir. Yeni mezun olmuş ve kurs aşamasındaki teğmenlerin bürokrat, gazeteci ve öğretim görevlisi tanıdıklarla görüştürülmesinin aksadığı, okudukları süreçte tanıştıkları kızların teğmenlerin evlerine sık sık giderek veya Kocaeli Üniversitesinde tanıdık kızlarla tanıştırılarak kontrol altında tutulması gerekmektedir.'' -FUHUŞ ÇETESİ İDDİASI- Muvazzaf subay Şafak Yürekli'nin de savcılık ifadesinde, iddia edilen darbe planlarını ve ''Ergenekon'' örgütünü duymadığını, Beykoz'da ele geçirilen mühimmat konusunda bilgisinin bulunmadığını söylediği belirtildi. İddianamede, soruşturma kapsamında tutuklu sanıklardan Levent Bektaş'tan elde edilen dijital veriler arasında, farklı bir dosya arkasına gizlenmiş ve şifrelenmiş verilerin çözümü neticesi elde edilen belgeler arasında ''Fuhuşçetesi'' isimli pdf dosyasında yer alan, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı içerisine sızmış istihbarat amaçlı bir fuhuş çetesinin varlığından ve bu çete içerisinde bulunan şahıslar ile faaliyetlerinden bahsedildiği bildirildi. Bununla ilgili ayrıntılı bilgiler verilen ve aynı zamanda kendisinin de isminin geçtiği bu fuhuş çetesinin kuruluşu, yönetimi, faaliyetleri ve stratejisi hakkında neler bildiği, bu fuhuş çetesi ve çete içerisinde kendisine verilen görevler hakkında ayrıntılı olarak bildikleri sorulan Yürekli'nin, Levent Bektaş'ı alt sınıflarından birisi olarak bildiğini, 3-4 yıl önce de emekliye ayrıldığını, samimiyetinin ve irtibatının olmadığını ifade ettiği kaydedildi. Muvazzaf subaylar Dora Sungunay ve Tayfun Duman'ın da haklarındaki iddiaları reddettiği belirtilen iddianamede, ''Buna rağmen sanıkların Deniz Kuvvetleri Komutanlığı içinde oluşturulan Ergenekon terör örgütü ile doğrudan bağlantılı olan ve örgütün amaçları doğrultusunda faaliyet gösteren illegal yapılanma içerisinde yer aldıkları ve birçok örgütsel dokümanda isimlerinin geçtiği''nin tespit edildiği belirtildi. -''ŞULE ABLA''YA MEKTUP- Hakkında daha önce kamu davası açılan sanıklardan Hasan Ataman Yıldırım'ın iş yerinden elde edilen 37 nolu CD içerisinde yer alan ''Şule ablaya mektup'' isimli word belgesine de yer verilen iddianamede, mektupta şu ifadelerin yer aldığı kaydedildi: ''Sevgili Şule Abla, öncelikle en zor anınızda yanınızda olamamanın mahcubiyetini ve saygılarımı arz etmek istiyorum. Doğu Bey ve onun şahsında Türkiye'nin aydınlık geleceğini hedef alan Ergenekon davasının kimlere hizmet ettiğini çok iyi biliyoruz. Yine çok iyi biliyoruz ki Doğu Bey'in devrimci ruhundaki ateşi yıllarca ne güçlükler söndüremedi, bugünler de çabucak geçer. İçiniz rahat olsun. Emperyalizmin, BOP'un uşağı AKP ve onun destekçisi yandaş medyanın sürekli şişirdiği Ergenekon balonu er geç patlayacaktır. Türkiye sahipsiz değil. Tüm Türk Silahlı Kuvvetleri personeli yeni bir Kuvayı Milliye hareketinin başladığının bilincinde ve her fedakarlığı yapmaya hazırdır. Bunu özellikle vurgulamak isterim. Rahmetli kayınpederiniz Sadık Perinçek ile babam arasında başlayan ve bizlerle güçlenen, Özyurt ailesine gurur kaynağı olan dostluğunuz bana ve sevgili eşim Şeyda'ya övünç kaynağıdır. Şeyda ve ben, Doğu Bey'le geçmişte yaptığımız başarılı çalışmaları da unutamıyoruz. Bugünlerde bir ölçüde böyle elimiz kolumuz bağlı oturmak zorumuza gidiyor. Sayın Başkan gibi insanlar her zaman ve ortamda üretkenliklerini devam ettirirler. Türk toplumuna aydınlık yollar açmaya devam ederler. Konumumuz ve aldığımız eğitim gereği önderlerimize açıktan sahip çıkamıyoruz. Ancak yapılması gerekeni de yapmaktan çekinmiyoruz. Eşimin ve benim selam ve esenlik dileklerimizi Doğu Bey'e iletmenizi ve kardeşiniz Koray'ın her emrinize hazır olduğunu bilmenizi isterim. Selam ve saygı ile Deniz Kurmay Albay Koray Özyurt.'' İddianamede, Özyurt'un, hakkında ''Ergenekon terör örgütü yöneticisi olma, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısman vaya tamamen engellemeye teşebbüs, halkı Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı silahlı bir isyana tahrik etme, yasaklanan bilgileri temin etme, kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydetme'' gibi suçlardan kamu davası açılan Doğu Perinçek'in eşine yazdığı mektupta kullandığı ifadelerin bir TSK mensubu açısından olağan olarak kabulünün mümkün olmadığı kaydedildi. İddianamede, ''Bir TSK mensubu olarak ordumuzun ve milletimizin emrinde olması beklenen şüpheli İbrahim Koray Özyurt'un, Ergenekon terör örgütü yöneticisi ve bir siyasi partinin genel başkanı olan Doğu Perinçek'in emrinde olduğunu ifade etmesi ancak örgütsel bağ ile açıklanabilecek garip bir durumdur'' denildi. -PORNOGRAFİK GÖRÜNTÜLER- İddianamede, şüpheli Ferudun Arslan'a ait Levent Ayazağa Deniz Subay Lojmanları'ndeki evinde ele geçirilen harici hard diskte ''videolar'' isimli klasör içerisindeki görüntülerde yaşı küçük çocukların pornografik görüntüleri ile hayvan pornosu niteliğinde video görüntülerinin bulunduğunun tespit edildiği, şüpheli hakkında müstehcenlik suçundan işlem yapılması için Şişli Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu dile getirildi.
<< Önceki Haber İşte DVD'deki örgüt şeması Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER