İşte Koç'un Aygün ziyaretinin şifreleri

Eser Karakaş, Mustafa Koç'un Ergenekon'un tutuksuz sanığı Sinan Aygün'e yaptığı ziyareti deşifre etti.

İşte Koç'un Aygün ziyaretinin şifreleri

Koç, Sabancı ve Sinan Aygün Türkiye çok ilginç bir süreçten geçiyor; bu sürecin çok önemli zıtlıklar, kavgalar, hesaplaşmalar, parasal çıkar mücadeleleri, mevki çıkarı mücadeleleri içerdiğini hepimiz biliyoruz, seziyoruz, anlıyoruz. Mücadelenin, kavganın taraflarını çok net tanımlamak da pek kolay değil ama hesaplaşmaların, kavganın devletin içermesi zorunlu laiklik ilkesi üzerinden yaşandığı gibi bir izlenim var. Ve kanımca bu izlenim çok yanıltıcı; kavganın temel nedeninin laiklik ilkesi olduğuna inanmamı kimse benden beklemesin. Laiklik ilkesi üzerinden sürdüğü izlenimi verilen kavganın bence çok daha köklü ve akçeli nedenleri olmalı; laiklik ilkesi de gerçeğin üzerine bir peçe gibi örtülüyor. *** Son günlerde yaşanan olayların bazı detaylarını yan yana koymaya çalışalım. 1-ATO Başkanı Sayın Sinan Aygün tutuklunuyor; Sinan Aygün dediğiniz zaman ilk aklınıza, başka konuların yanısıra, son senelerde Avrupa Birliği üyeliğimize, gümrük birliği sürecine sistematik ama o ölçüde de anlamsız muhalefeti geliyor. Sinan Aygün senelerdir televizyon ekranlarında AB ve gümrük birliği karşıtlığını sayısal analizlerden çok AB bayrağı üzerinde yeralan 12 yıldızın Hz. İsa’nın havarilerine tekabül ettiği iddiası üzerine oturtmaya gayret ediyor. 2-1995 yani Gümrük Birliği kararından hemen önce sürece belden aşağı hamlelerle muhalefet eden Murat 124, Şahin, Kartal, Serçe üreticisi Koç Holding son günlerde en tepe yönetici ve patron düzeyinde gümrük birliği sürecine rekabet etmeye başladı; oysa bir süre 1995 sürecinde yaptıklarından nedamet duymuş gibi bir izlenim vardı ama şimdi koşulların değiştiği anlaşılıyor ve yine aynı korumacı, rant kollayıcı söylem gündeme geliyor. Geçtiğimiz hafta da Sayın Mustafa Koç ve Koç Holding üst düzey yöneticileri zanlılık statüsü süren ama serbest bırakılan Sayın Sinan Aygün’ü ziyaret ediyorlar; Sayın Koç’un ATO Başkanı’nı zor bir döneminde ziyareti çok normal ama Koç Holding’in aynı duyarlılığı başka kişilere ve kurumlara karşı da göstermesini temenni ediyoruz. 3- Gençlik yıllarımızda yani 80 öncesi Türkiye analizlerinde Koç ve Sabancı holdinglerin yapılanmaları bu analizde önemli bir yer tutardı; iddia, hatırlayabildiğim kadarıyla, Sabancı Holding’in sermaye birikim sürecini ağırlıklı olarak dış piyasalara yaslamak istediği, Koç Holding’in ise devlet destekli ve iç piyasa ağırlıklı bir sermaye birikim sürecini tercih ettiği yönünde idi. Bu analizin çok sofistike bir analiz olmadığı malum ama yine de bazı şeyleri işaret ettiği galiba doğru. 4-Ergenekon soruşturmasının basına yansımalarında gündeme yeniden gelen bir başka konu da Sabancı cinayeti konusu oldu; zaten söz konusu cinayetin işlendiği andan bu yana yaşananları arka arkaya koyduğunuzda önünüze çıkan tablo pek öyle sol eğilimli bir terör örgütünün anti-kapitalist dürtülerle gerçekleştirdiği bir eylem gibi durmuyor ve Ergenekon ismi Sabancı cinayetiyle buluşuyor. 5-Kuruldukları günden bu yana Koç ve Sabancı üniversitelerinin aldıkları alternatif pozisyonlar bile sürecin anlaşılmasına ışık tutabilir. *** Tümüyle spekülatif bir yazı yazdım; aslında bir makale bile değil de bir takım verilerin, duyumların arka arkaya sıralanması ama bu tür spekülasyonlar bazen ilginç ipuçları da üretebiliyor. Yaşadığımız kavga bir türban kavgası değil, servetin el değiştirme kavgası galiba ve süreç çok sert geçiyor. ESER KARAKAŞ/STAR
<< Önceki Haber İşte Koç'un Aygün ziyaretinin şifreleri Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER