ERTUĞRUL ÖZKÖK: Kimmiş bu bildirici arkadaş? HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: Sahi kimmiş? ERTUĞRUL ÖZKÖK: HAYRETLER içindeyim. Önümde iki ayrı metin duruyor.Biri dünkü Star Gazetesi’nden. HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: Ben hergün hayretler içinde kalıyorum, Hürriyet’i önüme koyduklarında. Müsaade ette 40 yılda bir biri de seni hayretler içinde bıraksın. ÖZKÖK: Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, AKP’nin kapatma kararına karşı bir bildiri yayınlayacakmış. HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: Ne var bunda? ÖZKÖK: Üstelik tarihinde ilk defa böyle bir şey yapacakmış. HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: Çok normal çünkü ilk defa Avrupa’da %47 almış ve iktidar olmuş bir parti kapatılıyor. ÖZKÖK: Elbette yapabilir. Kimse de bir şey diyemez. İsteyen katılır, istemeyen katılmaz. HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: Eee! Sana ne o zaman. AB'nin derdi niye seni gerdi. ÖZKÖK: Ama NTV’deki haberde çok önemli bir ayrıntı var. HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: Neymiş o? ÖZKÖK: Konsey Başkanı bildiri yayınlama isteğinin Türk parlamenterlerden geldiğini açık açık söylüyor. HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: Ne diyorsun! Kol kırılır yen içinde kalır atasözümüze muhalefet ediyorlar yani. ÖZKÖK: "Çok tepkili, çok önyargılı" görünmeyelim diye kendimizi tuttuk ve manşete o kelimeyi koymadık. HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: Ne kadar yüce gönüllüsün. Allah seni başımızdan eksik etmesin. ÖZKÖK: Ama Brüksel’den gelen açıklamayı anlatacak tek kelime vardı. "Skandal..." Skandal ki ne skandal. HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: Hayırdır, yoksa siz kardeştiniz ve evlenemez miydiniz? Ehu ehu ehu. Ya azizim, sen yellenmeni bile öyle ballandıra ballandıra anlatıyorsun ki, duyan Elnino kasırgası çıktı zanneder. Bu skandal lafları da öyle olmasın. ÖZKÖK: Düşünebiliyor musunuz, Ankara’dan "birileri" Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’ne gidiyor, "lobi" yapıyor. HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: Efendim siz varken bizim düşünmemize ne gerek var. Siz maşallah hepimizin adına düşünüyorsunuz. ÖZKÖK: Kime karşı? HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: Bilmiyorum kime? ÖZKÖK: Ülkesinin en yüksek yargı organına karşı. Yani Anayasa Mahkemesi’ne karşı. HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: Bak şu heriflere! Halbuki “Anayasa Mahkememdir! Döver de sever de” demeleri lazım. ÖZKÖK: Ne demelerini istiyor? HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: Dur tahmin edeyim. ÖZKÖK: "AKP’yi kapatırsanız, biz de sizi dışarı atarız" demelerini. HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: Ulusalcılar bu habere çok sevinecek. ÖZKÖK: Yani 12 Eylül’de Türkiye’yi dışarı atmayan Avrupa’dan, Anayasa Mahkemesi’ne dava açıldı diye, yani yargı organına başvuru oldu diye bildiri yayınlamasını isteyecek kadar kendini kaybetmiş biri. HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: E tabi Avrupa’da çok değişti. Siz aynı kaldınız diye herkesi demokrasi de yerinde sayıyor zannediyorsun. Avrupa’ya gittiğinde sadece lüks oteller ve publardan biraz kafanı kaldırsan değişimi anlayacaksın ama nerdeeee! ÖZKÖK: Ben ki sakin insanım, beni çıldırtacak bir girişim. HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: Hahahahaha! Sakin misin bilmiyorum ama kesinlikle komik adamsın. Aman sen kaliteni bozma. Sen kızarsan bizim halimiz nice olur. Kıyma bize, büyüklük sende kalsın. ÖZKÖK: Hakikaten merak ediyorum. "Kimmiş Avrupa’dan Anayasa Mahkemesi’ne karşı böyle bir bildiri yayınlamasını isteyen?" HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: Ben de hakikaten merak ediyorum. Biz bu konuşmayı niye yapıyoruz. ÖZKÖK: Gerçekten öğrenmek istiyorum. HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: Neden öğrenmek istiyorsun? ÖZKÖK: Neden mi? HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: Ben de onu soruyorum, Neden? ÖZKÖK: Yüzüne bakıp birkaç kelam etmek için. HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: Bir saattir yaptığın ne. Yüzüne karşı söylemeye ne gerek var. 70 milyonun önünde ağzına geleni söylüyorsun zaten. ÖZKÖK: Eğer yaptığı şeyden utanmıyorsa, ortaya çıkıp, "Evet arkadaş ben istedim" demeli. HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: Pardon bu adam ne yapmıştı. Biz kimin hakkında konuşuyoruz ya? ÖZKÖK: Ortaya çıkıp söylemezse, o zaman anlayacağız ki, kendisi de "yediği haltın" farkında ve utancından saklanıyor. HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: Gebzeli tecavüzcüyü diyorsan o yakalandı, saklanmıyor. ÖZKÖK: Daha dava yeni açılmışken koparılan bu fırtına nedir Allah aşkına? HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: Hay allahım sen daha orda mısın! ÖZKÖK: Bu kadar mı korkuyorsunuz ülkenizin adaletinden? HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: Değil mi ya! Halbuki ne demişler. Şeriatın kestiği barnak acımaz. Canım, sen şeriatçı mı oldun. ÖZKÖK: Ülkenin başbakanı, Ankara’da Mahkeme’ye karşı bir şey yapmayacağını söylüyor. HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: Wayyy! Başbakan’a da ‘selam’ diyorsun yani. Sen var ya sen bu gazeteciliğin kitabını yazarsın. Valla korkulur senden. ÖZKÖK: Birisi veya birileri Avrupa’ya koşuyor, utanmadan sıkılmadan, "Ülkem hakkında bildiri yayınlayın. Parti kapatılırsa, ilişkileri askıya alacağız deyin" diye lobi yapıyor. HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: Halbuki lobi şirketleri var bu iş için. Bilmiyorlar abisi, idare et artık. ÖZKÖK: Bunu da güya "demokrasi uğruna" yapıyor. HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: Spor olsun diye de yapmış olamaz mı? ÖZKÖK: Senin anayasanda, demokrasi sadece senin koltuğundan ibarettir diye bir ifade mi var? HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: Olabilir vallahi. Bu anayasadan her şey beklenir. ÖZKÖK: Yoksa, o anayasa demokrasiyi, bir "kurumlar rejimi" bir "check and balance" yani kontrol ve dene sistemi olarak mı anlatıyor? HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: Birader, bizim anayasa çok eski model. Rotu-balansı tutmuyor. ÖZKÖK: Bu işin suyu çıkmaya başladı. HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: Bu muhabbetin de. ÖZKÖK: Türkiye, Avrupa Birliği üyesi olacaksa, elbette oradan gelecek görüşleri dinlemeliyiz. HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: Dinlemeliyiz ama yine bildiğimiz gibi yapmalıyız. ÖZKÖK: Ama bu görüşler, iktidardaki partinin arzusuyla ağır bir tehdide dönüştüğü zaman, emin olun tam aksi sonuçlara yol açabilir. HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: İnceden bir tehdit mi algıladım yoksa bana mı öyle geldi. ÖZKÖK: Türkiye’de demokrasiyi savunan insanlar, bu hükümetin yaptığı haksızlıklara, keyfi yönetime rağmen AKP’nin kapatılmasını arzu etmiyor. HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: Tecavüzcü suçlu ama kız da mini etek giymeseydi diyorsun yani. ÖZKÖK: Ama emin olunuz, dışardan gelen baskılar böyle haysiyet çizgisinin altına inmeye başladığı zaman, AKP’liler en azından bu konuda doğal müttefiklerini de kaybediyorlar. HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: Allah Allah! Avrupalılar küfür etmeyecek ki. Uluslar arası bir kurum yine uluslar arası politikada karşılığı olan bir eylemde bulunacaklar. Haysiyetle ne alakası var. ÖZKÖK: O yüzden gördüğüm her AKP’liye soruyorum. HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: Ne soruyorsun? ÖZKÖK: Yok mu aranızda bu gerçeği görecek biri? HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: Ben AKP’li değilim ama senin de AKP’lilerin karşısına çıkacak halin pek yok gibime geliyor. ÖZKÖK: Aranızdaki bazı işgüzárlar, her gün AKP’nin kendi ayaklarına ateş etmeye devam ediyor. HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: İyi de sen de bu yazınla tam alınlarının ortasına nişan aldın. ÖZKÖK: Bazı yandaşlar da bu baskıları "demokrasinin zaferi" diye sunup, onları çukurun dibine itiyor. HÜSNÜ ELEŞTİRİCİ: Hah ağzındaki baklayı çıkardın. Çukur, dibine itmek. Yani darbe. Tam sana yakışan bir final. İYİBİLGİ