Kuzey Deniz Saha Komutanlığı'nın yazısında
patlayıcıların tahrip sahasında ilgili mevzuat gereğince patlatıldığı belirtiliyor.
Ergenekon savcılığına gelen ihbar mektubunda patlayıcının hiçbir merciye bilgi verilmeden Eski Kuzey Deniz Saha Komutanı
Koramiral Feyyaz Ögütçü'nün talimatıyla
imha edildiği anlatılmıştı.
Poyrazköy iddianamesinin ek klasörlerinde yer alan bilgiye göre, Ergenekon savcısı
Zekeriya Öz, Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri
Savcılığı'na yazı yazarak
Rahmi Koç Müzesi'ndeki
denizaltında bulunan patlayıcı ile ilgili herhangi bir
soruşturma açılıp açılmadığını sordu. 9
Şubat 2009 tarihli yazıya 13 Şubat 2009 tarihinde
askeri savcılıktan
cevap geldi. Askeri Savcı
Albay Cumhur Epyüksel imzalı cevapta söz konusu patlayıcı ile ilgili olarak askeri savcılıkça açılan herhangi bir soruşturma bulunmadığı belirtildi. Patlayıcının imhası konusunda Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğamiral Adnan Özbal imzasıyla gelen cevabi yazı da ise "Uluçreis denizaltısında 14
Kasım 2008 günü bulunan ve 1960'lı yıllarda kullanılan ABD menşeli eski tip patlayıcılar ilgili
kanun ve yönetmelik gereğince 17 Kasım 2008 günü Kuzey Deniz Saha Komutanlığı'na bağlı Sualtı Savunma Grup Komutanlığı personeli tarafından tahrip sahasında imha edilmiştir." denildi.
Aynı denizaltında 2005-2008 yılları arasında denizaltı uzmanı olarak çalışan
Yavuz Demirkıran'ın ifadesinde patlayıcıların orada bulunmasının sakıncalı olduğunu söylediği ortaya çıktı.
Denizaltının korunmasında zafiyet olmuş olabileceğini belirten Demirkıran, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde verdiği bilgide, "Patlayıcılar dışarıdan veya bir şekilde denizaltıya konulmuş olabilir. Ama patlayıcıların orada bulunması kesinlikle sakıncalı bir durumdur." dedi. Demirkıran ayrıca denizaltının 2007 yılında
Haliç Tersanesi'nde
sivil ekipler tarafından bakımının yapıldığını kaydetti.
Rahmi Koç Müzesi'nde Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan
Ertuğrul Duru ile patlayıcıyı bulan ve denizaltında uzman olarak çalışan Hasan
Oğuz İşleyenel de ifadelerinde, patlayıcıyı almaya gelen bir binbaşı ve iki astsubayın söz konusu patlayıcının çok eski olduğunu ve kullanılmadığını söylediklerini belirttiler. Duru ve İşleyenel patlayıcıları tutanakla gelen ekibe verdiklerini kaydetti.
(CİHAN)