Radyo ve
Televizyon Üst Kurulu (
RTÜK) Başkanı
Zahid Akman, dilini öğrenemeyen bir milletin sınırlarını korumasının da imkansız olduğunu belirtti.
RTÜK’ün düzenlediği “Güzel ve Doğru
Türkçe Kullanımı Ödülleri”
Bilkent Otel’de gerçekleşen bir törenle sahiplerini buldu.
Törene,
Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali
Şahin, Devlet Bakanı Beşir
Atalay,
Ulaştırma Bakanı
İsmet Yılmaz,
Kültür ve
Turizm Bakanı Atilla Koç, TDK Başkanı Şükrü
Haluk Akalın ve RTÜK Başkanı Zahid Akman katıldı.
Törende konuşan, Mehmet
Ali Şahin, her dilin mutlaka başka dillerden etkilendiğini belirterek, “Ama tabii ki haber sunucusuna ‘
spiker’,
radyo sunucusuna ‘DJ’ demek zorunda değiliz” dedi. Türkçe’yi korumanın herkesin görevi olduğunu ifade eden Şahin,
ödül alanları
Yunus Emre’ye benzetti. Şahin, “Bugün ödül alanlar Tapduk Emre’nin dergahına eğri olmayan odun taşıyan Yunus Emre gibi, onlar da dilde hep doğru kelimeleri kullanıyorlar” dedi.
Beşir Atalay ise dilin sadece bir
iletişim aracı olmadığına işaret ederek, “Dil aynı zamanda milli kültürün en önemli unsurlarından biridir” dedi. Türkçe’nin etki gücü fazla olan zengin bir dil olduğunu kaydeden Atalay, yurtdışındaki üniversitelerde açılan
Türkoloji bölümlerinin sayısının 29’a yükseldiğini kaydetti.
“YABANCI KELİMELERDEN OLUŞAN TV İSİMLERİNİ DEĞİŞTİRİN” ÖNERİSİ
RTÜK Başkanı Zahid Akman da, yayın kuruluşlarından ve bazı televizyon izleyicilerinden “Hep ceza veriyorsunuz. Televizyonlarda iyi bir şey olmuyor mu” sorusunu yönelttiklerini ifade etti. Ödüllerin verilmesine bu haklı serzenişler nedeniyle karar verildiğini vurgulayan Akman, çocukların dillerini anne babalarından önce televizyondan öğrendiklerini, bu nedenle argo ve
yabancı sözcüklerin etkisinde kalabildiklerini de kaydetti.
Akman, dilini öğrenemeyen bir milletin sınırlarını korumasının da imkansız olduğunu belirterek, “Terörün acımasız hedefi olan askerlerimiz,
ülke bütünlüğünü korumak için can veriyorlar. Onların gösterdiği bu hassasiyeti bizlerin de yayıncılar olarak dilimizi koruma hassasiyetini taşımamız gerekiyor” diye konuştu.
Akman yayıncılara, yabancı kelimelerden oluşan televizyon isimlerini değiştirmelerini, program isimlerini ise kullanmamalarını önerdi.
TDK Başkanı Şükrü Haluk Akalın ise Türkçe’nin doğru kullanılmasında ya da yozlaştırılmasında kitle iletişim araçlarının etkisinin büyük olduğunu belirterek, herkesin zaman zaman dil konusunda eğitilmeye ihtiyacı olduğunu kaydetti.
Ödül alan raydo ve televizyon kanalları ile program ve kişiler şöyle:
“TRT: Ali
Güney, ve Sözümüz Söz programı ile Jülide
Demirel
-
CNN Türk: 5 N 1 K’ ile Cüneyt
Özdemir
-NTV: Bam Teli ile
Tayfun Talipoğlu
-STV: Uluslararası Türkçe Yarışması
Programı ile
Remzi Ketenci
-
Kanal 7:
Başkent Kulisi ile Mehmet Acet
-Kanal B: Dil Yarası ile Jülide Gülizar ve Murat Atak
-Show TV: Kim 500 Bin İster Kenan
Işık
-
Kanal D: Yaprak Dökümü ile
Güven Hokna
-ATV: Hatırla Sevgili ile Oskay Alptürk
-Kral TV: Bedirhan
Gökçe ile İz Bırakanlar
-TRT
İstanbul Radyosu: Gün Ötesi
-
Polis Radyosu: Bir Yaşam Bin Nağme
-Dünya Radyosu: Metronom
-Radyo 7: Haber Bülteni
-ER TV-
Malatya: Editörden Bu
Sabah
-VTV-
Antalya: Analiz
-Radyo
ODTÜ-
Ankara: Radyo ODTÜ Haber
-
Konya FM-Konya: Altın nağmeler
-Radyo Liva-Şanlı
Urfa:
Karagöz ve
Hacivat
-Radyo Ritm-
Erzurum: Neden Olmasın"
Ödüller 1 Ocak 2006 ile 31
Aralık 2006 tarihleri arasında yayınlanan programları kapsadı.
Ödül töreninde katılımcılar arasında şakalaşmalar da yaşandı. Bu sırada RTÜK’e ‘Resmi Terbiye Üst Kurulu’ benzetmesi yapılırken, RTÜK üyemsi
İlhan Yerlikaya “RTÜK’ün vurduğu yerde gül biter” ve “RTÜK’ün kestiği
parmak acımaz” espirisini yaptı.