Yalan haber ve iftiralarla iç içe olan ve hizmet hareketini hedef alan bazı medya kuruluşlarının içler acısı halini anlatan Abdullah Abdulkadiroğlu, "Bir yalanı başka bir yalanla, üzerine bina ederek devam ettirmeye çalışıyorlar. Bu süreç aslında onların yalanlar üzerine kurduğu bir süreç. İşlerine geleni de gelmeyeni de cemaatten biliyorlar. Öyle bir format kurgulamışlar ki; faiz düşer artar cemaatten bilirler, dolar artar düşer bilirler.." diye konuştu.

Hükümetin karşısında  şu anda mücadele veya kavga ettiği bir siyasi parti olmadığını söyleyen Abdulkadiroğlu, "Şu anda bana göre iktidar bir boşlukla kendi kendine bir kavga yürütüyor. Bu kavganın en büyük sebebi yolsuzluk ve rüşvet operasyonun başlamasından sonra ortaya çıkan bazı donelerle, kamuoyunda beliren rüşvet ve yolsuzluk algısı, bakanların çocuklarının tutuklandığı, evlerden para kasaları çıktığı, ayakkabı kutularında 4,5 milyon dolar çıktığı gibi izah edilmesi mümkün olmayan şeylerin bir yere bağlanması gerekiyordu." ifadelerini kullandı..

'Niye bu ekonomideki dövizin artması, Merkez Bankası'nın müdahalesi ve faizin artmasıyla bunun dizginlenmeye çalışılması Hizmet hareketine fatura ediliyor?' sorusuna da şu çarpıcı cevabı verdi:

"Bütün temel sebep şu algıyı oluşturmak. Ey millet: Bize darbe yapmak istediler, dolayısıyla ekonomide şu kadar milyon zarar var. Bu darbeciler sizin cebinize elini attı, cebinizi hortumluyorlar. Yani bu meselelerin teknik bakımdan ne olduğunu bilmeyen toplumda çok popülist bir söylem."

Samanyolu Haber TV Genel Yayın Yönetmeni Metin Yıkar ise Başbakan'ın TÜSİAD'a vatan hainliği yakıştırmasını yaptığında aslında bunun ekonomiye olumsuz bir yansıması olacağını mutlaka tahmin ettiğini belirterek "TÜSİAD'ın, herhangi bir ekonomistin ya da iktisad fakültesinden mezun olmuş öğrencinin bile; Türkiye'de veya dünyanın herhangi bir ülkesinde siyasi bir istikrarsızlık ve gerginlik varsa bunun yabancı yatırımcı tarafından olumsuz algılanacağını söylemesi çok normal, zaten bunlar öğretiliyor ekonomi fakültelerinde. Başbakan bunu başka bir siyasi amaçla söyledi." dedi.

Türkiye Cumhuriyeti ekonomisini yönetenlerin motivasyonlarının maalesef darmadağın olduğunu ifade eden Metin Yıkar, Türkiye'nin, FED'in politikalarına hazırlıksız yakalandığını belirtti.

Ekonomik olarak büyük yanlışlar yapıldığını anlatan Yıkar, "Bir de üstelik bir yerden iftiralar yalanlar sarmalına Türkiye girince, onun nereden size etki vereceğini tahmin etmekte zorlanabilirsiniz. Bir yerden bir şey kurtarmaya çalışabilirsiniz hakimleri savcıları polisleri değiştirerek, ben bu yolsuzluğun üzerini kapatayım diyebilirsiniz ama onun sesi taa işte böyle ekonomilerden ve dövizlerden gelir. Faturası hepimize çıkmış durumda. Buradaki kameraman arkadaşlarımızdan bütün Türkiye'deki vatandaşa kadar hepimize bu fatura çıkmış durumda. Hepimizin cebindeki 100 lira, 80 liraya indi şu anda." şeklinde önemli açıklamalarda bulundu.