Erdoğan,
Türkiye'yi ancak
PKK terör örgütünün tüm kamplarının kapatılıp dağıtılması ve örgüt Liderlerinin Türkiye'ye teslim edilmesinin tatmin edeceğini söyledi.
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan,
Kuzey Irak'ta bütün eğitim kamplarının dağıtılmasının ve buralardaki
terörist başlarının tesliminin, oradan bunun bir defa kazınmasının Türkiye için tatmin edici olduğunu söyledi.
Cuma namazını kıldığı Akabe Camii'nden çıkışında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Başbakan Erdoğan, ''Terör örgütüne
Irak yönetimi tarafından 'terk edin' çağrısı yapıldı. Bunu ciddiye alıyor musunuz?'' sorusu üzerine, olumlu bir yaklaşım olarak gördüğünü söyledi.
Erdoğan, ''Son görüşmelerin ardından Türkiye'nin Irak konusunda 'Bekle gör politikasına'' geçtiğini söylemek mümkün müdür?'' sorusunu yanıtlarken de bu noktada artık oyalama taktiklerine Türkiye'nin tahammülünün olmadığını, bunu en üst düzeyde Başbakan Maliki'ye ifade ettiğini hatırlattı. Bu konuda Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Tarık Haşimi'nin Türkiye gelişi ve ardından yapılan bu tür açıklamalar ile yine
Suriye-Türkiye-
İran üçgeninde Suriye Devlet Başkanı'nın yaptığı açıklamaların duyulduğunu anımsatan Erdoğan, ''Özellikle dünyadaki yaklaşımları da görüyorsunuz. Burada Türkiye için hukuki noktada haklar doğmaktadır diye'' dedi.
Başbakan Erdoğan, hiçbir
ülkenin, terörist grupları kendi ülke
sinde, komşu ülkeye tehdit oluşturacak veya rahatsızlık uyandıracak şekilde barındıramayacağını dile getirerek, ''Eğer barındırıyorsa zaten hukuk ihlali vardır. Şu anda böyle bir hukuk ihlali, zaten Irak'ın kuzeyinde bir yapılanma var'' diye konuştu.
Irak merkezi yönetiminin de bunun farkında olduğunun vurgulayan Erdoğan, aynı şekilde Irak
Dışişleri Bakanının yaptığı açıklamanın da bunun bir gereği ve gecikmiş bir açıklama olduğunu söyledi.
Erdoğan, ''Temenni ederiz ki bunun takipçisi olurlar. Ama biz tabi şu anda süreci başlatmış bulunuyoruz. Ve süreci aynı kararlılıkla devam ettiriyoruz'' diye konuştu.
Bir gazetecinin, ''Görüşmelerde teröristlerin 3 elebaşısını istediğiniz söylendi. Böyle bir pazarlık oldu mu?'' sorusuna karşılık Erdoğan, ''Böyle şeyler konuşulmaz'' diye
cevap verdi.
Başbakan Erdoğan, ''Irak'ın hangi adımı Türkiye'yi tatmin eder?'' sorusuna karşılık da ''Kuzey Irak'ta bütün bu eğitim kamplarının dağıtılması ve buralardaki terörist başlarının teslimi, oradan bunun bir defa kazınması... Türkiye'nin tatmini budur'' cevabını verdi.
-ERMENİ İDDİALARINA İLİŞKİN YASA TASARISI-
Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, ''
Ermeni tasarısından bazı milletvekilleri imzalarını geri çekiyor. Türkiye'nin bu konudaki ciddiyeti anlaşıldı mı?'' sorusu üzerine, ''Bu konuyla ilgili bugüne kadar herhangi bir gayri ciddilik mi vardı? Zaten bu iş başından itibaren ciddi olarak tutulmuştu. Ve aynı şekilde, aynı kararlılıkla bu devam eden bir süreçtir'' dedi.
Buna yönelik olarak 2005 yılında
Ermenistan Cumhurbaşkanı'na bir
mektup yazdığını hatırlatan Erdoğan, o sürecin aynı kararlılıkla devam ettiğini ve bundan herhangi bir taviz vermelerinin söz konusu olmadığını bildirdi. Erdoğan, ancak değişik ülkelerde bazı basit
lobi faaliyetleriyle, farklı yaklaşımlarla parlamentolardan kararlar çıkabileceğini ifade ederek, bunların herhangi bir hukuki dayanağının söz konusu olmadığını söyledi.
Bunların herhangi bir
belge olmadan alınmış kararlar olduğunu dile getiren Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
''Amerika'nın bu konuda son geldiği nokta, bizim stratejik ortağımızın böyle bir yaklaşımı göstermesi bir belgeye, bulguya dayanmadan böyle bir karara Dışilişkiler Komisyonunda varılmasıdır bizi üzen. Ve bu yanlıştan da gerekli yönetimin özellikle bu konudaki hassasiyetini gördük. Bundan dolayı tabii yönetime ayrıca teşekkür ediyoruz. Ama maalesef iç politikaya orada atılmış olan bazı imzalar var. Bunlar tabii ki doğru yaklaşım değildir. Bu yanlışı gören birçok milletvekili artık imzalarını çekmeye başlamışlardır. Temennim odur ki hak yerini bulsun.
Bu iş tarihçilerin işidir hep söyledik. Ermenistan'a 'gidin varsa arşivlerinizi açın' dedik. Biz arşivlerimizi açtık, açıyoruz. Ve bu konuda bizim sağlam belgelerimiz, bulgularımız var. Sizin de varsa, siz de açın. Üçüncü ülkelerde varsa onlarda açsınlar.
Hukukçular, arkeologlar, sanat tarihçileri bir araya gelsin. Komisyonlar oluşturulsun, komisyonlar çalışmalarını yapsın. Bu çalışmalardan sonra da ortaya çıkan neticeye göre adımları atalım. Ama bizim tarihimizden endişemiz yok. Böyle bir sıkıntımız yok. Çünkü bizim tarihimizde, değerlerimizde, inancımızda soykırım diye bir şey olamaz, olmamıştır, yoktur. Kimse de bize böyle bir
fatura kesemez.''
AA