Uyuşturucudan akaryakıta,
içkiden sigaraya, silahtan insan kaçakçılığına kadar
Türkiye'nin suç istatistiğini çıkaran polis, organize suç örgütlerine göz açtırmadığını verdiği çarpıcı rakamlarla ortaya koydu.
Polis 2010'da düzenlediği 13 bin 586
operasyon sonucu 28 bin 625 kişiyi
şüpheli sıfatıyla gözaltına alırken, yaklaşık 31 ton esrar, 9 ton eroin, 11 ton asetik anhidrit ve 2 milyon adet
sentetik uyuşturucu hap ele geçirirdi.
Jandarma ve
Gümrük Muhafaza Müdürlüğü ekiplerinin düzenlediği operasyonlarla ele geçirilen esrar miktarı 70 tona, eroin miktarı ise 12 tona ulaştı.
Güvenlik birimlerinin düzenlediği yaklaşık 20 bin operasyonda ise gözaltına alınan şüpheli sayısı 40 bini geçti.
Bu arada operasyonlar sırasında
terör örgütü PKK'nın Türkiye ve Avrupa'daki uyuşturucu trafiğindeki etkin rolü de deşifre edildi. Rapora göre,
terör örgütünün uyuşturucu kaçakçılığından
komisyon almasının yanı sıra uyuşturucu kaçakçılığını da bizzat koordine ettiğini ortaya konuldu.
Ekim 2010'da,
Kocaeli,
İstanbul, Van ve
Hakkari'de düzenlenen eş zamanlı operasyonlarda 142 kilogram eroin yakalanırken, toplam 10 kişi gözaltına alındı. Operasyon sırasında önemli bilgilere de ulaşan polis, terör örgütü mensuplarının Afganistan'dan aldıkları uyuşturucuyu
İran'a, oradan da Türkiye sınırlarına kadar getirerek Van üzerinden çeşitli araçlarla İstanbul'a sevkıyatını gerçekleştirmeye çalıştığını belirledi.
Yapılan bu sevkıyatların terör örgütü mensuplarınca bizzat organize edildiği deşifre ortaya çıkartılırken, elde edilen paranın Yüksekova'daki bir kuyumcuda toplandığı, nakliyecilere ise 2 bin ile 5 bin lira arasında
ücret ödendiği tespit edildi. Kalan paranın da terör örgütüne gönderildiğini ortaya çıkaran polis ekipleri, sevkıyatta kimin ne kadar para alacağını, nakliyeciye ve zulacıya ne kadar ücret ödeneceğini terör örgütünün üst kademesince belirlendiği bilgisine ulaştı.
PKK'nın Avrupa'daki uyuşturucu trafiğini de deşifre eden Türk polisi, Fransa'da terör örgütüne finansman sağlamak için uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı tespit edilen M.A, E.Ö. ve H.K'nin yakalanmasında da önemli rol oynadı.
Fransız mahkemesi tarafından tutuklanan zanlılar 3 ile 6 yıl arasında
hapis cezası alırken, söz konusu kişilerin Türkiye,
Bulgaristan,
Hollanda ve
İspanya arasında faaliyet gösteren büyük bir uyuşturucu şebekesinin mensubu olduklarını ve yüklü miktarlarda eroini Avrupa'ya dağıttıkları ortaya konuldu.
Türkiye'deki uyuşturucu rotasına yönelik analizlerin de yer aldığı raporda, ele geçirilen miktarlara göre İstanbul ve Van listenin başında yer alıyor. Listedeki
sıralama Hakkari,
Gaziantep,
Bitlis,
İzmir,
Edirne,
Tekirdağ, Kocaeli ve Denizli ile devam ediyor.
-TERÖR ÖRGÜTÜ SİGARA VE İÇKİ KAÇAKÇILIĞINA DA EL ATTI
KOM Daire Başkanlığının raporunda ekonomiyi büyük
darbe vuran sigara ve içki kaçakçılığına da dikkat çekildi. Son yıllarda terör örgütünün önemli
kazançları arasında gösterilen sigara kaçakçılığının 2010 yılında ciddi oranda arttığı vurgulanırken, kurulan uluslararası şebekenin bağlantılarına yönelik operasyonlarla yakalanan kaçak sigara miktarlarında önemli derecede artış olduğu bildirildi.
Büyük bir kısmının
Irak, İran ve
Suriye'den temin edilen kaçak sigaraların Van,
Ağrı ve
Artvin üzerinden Türkiye'ye girdiği kaydedilen raporda, dağıtım ağının da Hakkari,
Şırnak,
Mardin,
Hatay ve
Şanlıurfa üzerinden gerçekleştiği belirtildi.
2008 ve 2009 yıllarından yaklaşık 10 milyon paket kaçak sigara yakalandığı ifade edilen raporda, 2010'da ele geçirilen miktarın 43,5 milyon pakete ulaştığı görüldü. En çok kaçak sigara ele geçirilen iller sıralamasında Van, Şanlıurfa ve İstanbul ilk üç sırada yer alırken, operasyonlarda gözaltına alınanların sayısı da 14 bin 733 oldu.
Raporda 2009'da 1 milyon 215 bin
şişe kaçak içkinin ele geçirildiği, 2010'da ise bu rakamın 362 bine düştüğü belirtiliyor. En çok kaçak içki ele geçirilen iller sıralamasında 164 bin 120 şişeyle
Antalya, 41 bin 155 şişeyle
Muğla, 27 bin 49 adet şişeyle de
Mersin yer alıyor.
-7 MİLYON 652 BİN 838 LİTRE KAÇAK AKARYAKIT YAKALANDI
Akaryakıt kaçakçılığı konusunda da önemli bilgilere yer verilen polis raporunda, devletin akaryakıt ürünlerinden aldığı vergilerin (ÖTV KDV) kaybı dolayısıyla
ülke ekonomisinin büyük zarar gördüğü kaydedildi.
Madeni yağ ve solvent karışımlı kaçak akaryakıtın piyasaya sürüldüğü iller listesinde Kocaeli ve İstanbul ön sırada bulunurken, listede Mersin, Şanlıurfa,
Bursa, Gaziantep, İzmir,
Ankara,
Adana ve
Manisa da yer aldı.
Raporda 2009 yılında 776 operasyonda 14 milyon 388 bin 204 litre kaçak akaryakıt ele geçirildiği hatırlatılırken, 2010 yılında ise 22'si planlı olmak üzere toplam bin 392 operasyon gerçekleştirildiği dile getirildi. Söz konusu operasyonlarda 2 bin 785 kişinin gözaltına alındığı bilgisi verilirken, toplam 7 milyon 652 bin 838 litre kaçak akaryakıt yakalandı.
Kaçak akaryakıt yakalanan iller sıralamasında da ilk üç sırayı Mersin, Şanlıurfa ve Kocaeli oluşturdu.
-KAÇAK SİGARA, İLAÇ VE CANLI HAYVAN DA REKOR SAYI
KOM Daire Başkanlığının yaptığı çalışmalarda
elektronik eşya, cep telefonu, çay,
şeker, canlı
hayvan,
kırmızı et ve ilaç kaçakçılığı da ön plana çıktı.
Gümrük kaçağı cep telefonlarının Çin ve diğer Uzak Doğu ülkelerinin yanı sıra Birleşik Arap Emirlikleri'nden satın alındığı belirtilen raporda, bunlardan bir kısmının
havayolu ile yolcu tarafından, bir kısmının da Suriye ve Irak üzerinden
karayolu getirildiği anlatılıyor.
Diyarbakır, Gaziantep, Hatay ve Kilis'in cep telefonu kaçakçılığında ön plana çıktığı ifade edilen raporda, ayrıca büyük bir bölümünün de Mardin'in
Nusaybin ilçesindeki çeşitli ikamet ve iş yerlerinde depolandığı ve daha sonra da Diyarbakır, Gaziantep ile İstanbul başta olmak üzere diğer illerde dağıtımının yapıldığı kaydedildi.
Bununla birlikte denizyolu ile de özellikle
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin cep telefonu kaçakçılığında etkin olarak kullanıldığı bildirilirken, sadece polis tarafından 2009'da 29 bin 275 adet, 2010'da ise 39 bin 809 adet
kaçak cep telefonu ele geçirildiği bildirildi.
Raporda dikkat çeken rakamlardan biri de çay kaçakçılığına yönelik. 2008'de 383 ton, 2009'da ise 782 ton kaçak çay ele geçirildiği ifade edilen raporda, bu rakamın 2010'da 2 bin 286 tona ulaştığı belirtiliyor.
Kaçak çayların başta
Rize olmak üzere genellikle Şırnak, Van, Şanlıurfa, Gaziantep ve Hakkari'de ele geçirildiği, 2010 yılında ise önceki yıllara oranla dikkate değer bir artış meydana geldiği görüldü.
2008 ve 2009'da yakalanan kaçak canlı hayvan sayısının yaklaşık 19 bin olduğu belirtilirken, 2010'daki rakam ise 52 bin 562'ye çıktı. Kırmızı et kaçakçılığına da işaret edilen raporda, 2009'da ele geçirilen miktarın 4,5 ton olduğu, 2010'da ise 75 bin ton
kaçak et yakalandığı ifade edildi.
Suriye'den temin edilen kaçak canlı hayvanların daha çok Hatay ve Kilis illerinde ele geçirildiği, kaçak kırmızı etlere ilişkin önemli yakalamaların ise Van,
Malatya, Rize, Hatay, Kilis ve Antalya'da gerçekleştiği kaydedildi. Raporda, kaçak kırmızı etlerin ağırlıklı olarak İran ve Suriye'den getirildiği, bununla birlikte
Gürcistan, Bulgaristan ve Ege'deki adalar üzerinden de kaçak et girişinin olduğu belirtildi.
2009'da yakalanan kaçak ilaç sayısının 382 bin adet olduğu açıklanan raporda, 2010'da bu sayının 1 milyon 277 bine çıktığı göze çarptı. Kaçak ilaç yakalamalarının ise genellikle Ankara, Ağrı, Kocaeli, İstanbul ve Erzurum'da gerçekleştiği, yakalanan ilaçların büyük çoğunluğunun Çin menşeli olduğu kaydedildi.
Kültür ve tabiat varlıkları kaçakçılığı ile mücadelede, 2010 yılında 22'si planlı olmak üzere toplam 391 operasyon gerçekleştirilerek 821 kişinin yakalandığı ve bu operasyonlarda 26 bin 38 adet sikke ile 6 bin 574 adet eser olmak üzere toplam 32 bin 612 adet tarihi eserin ele geçirildiği vurgulandı.
-GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞINDA DÖNEN PARA 100 MİLYON DOLAR
Coğrafi konumu itibariyle göçmen kaçakçılığında önemli bir role sahip olan Türkiye'de 2010 yılında yakalanan kaçak sayısı 33 bini buldu.
Polis kayıtlarına göre söz konusu mültecilerin barınma ve
tahliye giderleri için de kamu kaynaklarından 1 yıl içerisinde yaklaşık 4.7 milyon lira harcandı.
Ayrıca suç örgütlerinin kaçak göçmenlerden kişi başına ortalama 3000 dolar aldıklarını ortaya koyan polis raporunda, yakalanan yaklaşık 33 bin kaçak göçmen üzerinden yaklaşık 90-100 Milyon dolar maddi kazanç elde ettikleri bilgisine yer verildi.
İnsan kaçakçılığına da değinilen raporda Türkiye'nin ''
hedef'' ülke konumunda olduğu ifade edilerek, özellikle zorla
fuhuş yaptırmak için yapılan insan ticaretinden söz edildi.
-KOM DAİRE BAŞKANLIĞINA YENİ ATANAN MEHMET YEŞİLKAYA
Raporun giriş bölümünde görüşlerini dile getiren KOM Daire Başkanı Mehmet Yeşilkaya,
kaçakçılık ve organize suçla mücadelede kat edilen bu mesafenin, halkın huzur ve güvenliği, kamusal menfaatlerin korunması, devlete güven ve itimadın yerleşmesi açısından hayati önem taşıdığını bildirdi.
Mafya
tipi çetelerle mücadelede de önemli bir aşamaya gelindiğini dile getiren Yeşilkaya, ''Bir zamanlar ulusal çapta faaliyet gösteren ve devletin yetersiz kaldığı noktalarda yuvalanan bu çeteler büyük oranda temizlenmiştir. Bu alanda, son beş yıldır istikrarlı bir şekilde düşen istatistikler bu tespitimizi desteklemektedir. Nihai hedefimiz, artık marjinal hale gelen bu problemin,
küçük iller de dahil hiçbir yerde
yaşam alanı bulmasına müsaade etmemektir'' dedi.