VAKİT GAZETESİ TARAFINDAN YAPILAN AÇIKLAMA...
Hüseyin Üzmez etrafında yürütülen tartışmalar ilk başladığında; Vakit gazetesi tavrını "Biz yanlış, kimden gelirse gelsin ona sahip çıkmayız. Ancak yargısız
linç kampanyalarına da
boyun eğmeyiz" şeklinde deklare etmişti.
Bu açık duyuruya rağmen, Üzmez üzerinden mütedeyyin insanları
hedef alan ahlaksızca saldırıların, son bir hafta içinde yoğunlaştırılması karşısında, aşağıdaki açıklamayı yapma zarureti hasıl olmuştur.
1- Biz Müslümanız. Bizim ölçümüz Kur'an ve Hz. Peygamber'in ölçüleridir. Kur'an-ı Kerim'deki "Ey iman edenler, kendiniz, anne babanız ve yakınlarınız aleyhine bile olsa
Allah için şahitler olarak adaleti ayakta tutun" (Nisa 135) ayeti ve Hz. Peygamber'in "Hırsızlık yapan kızım Fatıma da olsa, elini keserim" ölçüsü; bizim için esastır.
2- Hüseyin Üzmez’in TV kanallarında, İslâmi ölçülerimize uymayan konuşmalarını tasvip etmemiz mümkün değildir.
3- Hüseyin Üzmez'e atfedilen iddialarla ilgili olarak yaptığımız araştırmalarda, Üzmez'in anlattıkları, kız ve annenin beyanları, Üzmez'in gözaltına alınmasının hemen akabinde polisin
delil bulmak maksadıyla evden aldığı 30 eşyanın kriminal
raporları, kız ve Üzmez'in doktor tarafından muayene edilmeleri sonucunda verilen rapor ile
Uludağ Üniversitesi’nin hazırladığı rapor ve son olarak
Adli Tıp raporlarının ortak sonucu;
taciz olayının vuku bulmadığı şeklindedir.
4- Kartel medyasının başını çektiği bu kampanyanın, dikkatleri; gündemdeki
Ergenekon davasından başka noktalara çekme ve Üzmez’in şahsında mütedeyyin insanlara saldırma maksatlı bir organizasyon olduğuna inanıyoruz. Bunların kuyruğuna takılanların da, bu kirli oyuna alet olduklarını kendilerine hatırlatmak istiyoruz.
5- Hüseyin Üzmez'le ilgili soruşturmanın başladığı günden bu yana, Üzmez'in tek bir yazısı Vakit'te yayınlanmamıştır. Üzmez'e isnat edilen suç sübut bulduğu takdirde, en sert tavrı Vakit’in koyacağından da kimsenin şüphesi olmamalıdır.
Ancak hiç kimse bizden; patronları porno yayından mahkumiyet alıp, sabıkalı olan bir medya grubunun, Üzmez üzerinden, inananları linç etme kampanyasına ortak olmamızı da beklememelidir.
VAKİT