İşte Yargıtay krokisi gerçeği

İşçi Partisi ve Güneş Gazetesi "Taraf Gazetesi"ne çok ağır bir Ergenekon komplosu kurdu. Taraf belgeleri yayınladı ve Ahmet Altan ağır yazdı.

İşte Yargıtay krokisi gerçeği

İşte Taraf Gazetesi'nde yeralan haber Çetenizi de Taraf Kurmuş Olmasın Taraf'ın yayımladığı İşçi Partisi'nde ele geçirilen Yargıtay krokileriyle ilgili öyle bir iddia ortaya atıldı ki neresinden cevaplandıracağımızı bilemedik. İdidiaya göre Taraf, önce İşçi Partisi'ne krokileri faksladı, belgeler içeri girince de polis orayı basıp krokileri ele geçirdi. Gerçek ise daha basit. İşçi Partisi'nde yapılan aramada incelenmek üzere el konan CD'lerden birinde çıkan Yargıtay'ın ayrıntılı krokisi ve buna ilişkin "Krokinin Açılımı" başlıklı belge 24 Mart Pazartesi günkü Taraf'ta yayınlanmasından sonra bazı gazetelerde oldukça 'yaratıcı' iddialara yer verildi. İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in eşi Şule Perinçek'in "Yaptığımız araştırma sonunda, Yargıtay'ın krokisinin İP Genel Merkezi'ne eşim gözaltına alınmadan yedi gün önce Alkım Kitabevi'nin Ankara Yenişehir'deki ofisinden gönderildiğini belirledik" açıklamasına dayandırılan bu haberlerdeki yaratıcı komplo teorisi şuydu: Taraf, İşçi Partisi Genel Merkezi'nin faksına günler önceden Yargıtay krokilerini gönderdi. Böylece suç unsuru belgeleri faksla içeri soktu, partiye tuzak kurdu. İşte Ergenekon Operasyonu'nda İşçi Partisinde bulunan Yargıtay krokileri Taraf'ın bir nevi önceden içeri yerleştirdiği belgeler. Taraf bir de bu tuzağın haber yaptı. ÇIKMAYAN '2'DEN KOMPLO Bazı gazetelerin ciddi bir haber olarak yer verdiği bu fazlasıyla yaratıcı komplo teorisine sayfa tasarlanırken atlanan bir detay kaynaklık etti. Ergenekon operasyonu çerçevesinde aranan İşçi Partisi genel merkezinde ele geçirilen bir CD'den çıkan krokileri ele geçiren Taraf Ankara ofisi belgeleri haberleştirdi, krokileri de 23 martta faksla İstanbul merkeze gönderdi. 24 mart günkü Taraf'ta yayımlanan bu faksla geçilmiş krokide faks belgelerinde bulunan tarih belirgin değildi. İşte 24 mart günkü Taraf'ta yayımlanan belgede faksın gönderildiği 23 mart tarihindeki "2" rakamı net olarak okunmayınca, aslında bu tarihin "13 mart " olduğunu iddia edenler için son yılların en başarılı komplo teorisi başlamış oldu. FAX KAYITLARI CD'den çıkan belgelerin İstanbul'a fakslanmasına ilişkin kayıtlar Taraf Ankara bürosundaki faksın hafızasında bulunuyor. Ayrıca, faksın bağlı bulunduğu telefonun kayıtlı olduğu adresi ve şirketi saptamak için gösterilen çaba, bu fakstan gönderilerin tarih ve saatleri için de gösterilip gerçeğe rahatlıkla ulaşılabilir. NUMARA KÜNYEDE Haberlerde faksın Alkım Kitabevinden çekildiği iddiaları da gerçeği yansıtmıyor. Belgelerin iletildiği faks, gazeteyi yayımlayan Alkım Gazetecilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. adına kayıtlı Taraf Ankara Bürosu'nun Yenişehir Telekom'dan alınmış 0312 425 99 76 no'lu faks ve bu faks numarası gazetenin her gün yayımlanan künyesinde bulunuyor. KUM SAATİ Ahmet Altan-TARAF Darbeler, bombalar, yalanlar… Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı'nın, 2004'de hazırlanan "darbeyle" ilgili notları Nokta dergisinde yayımlandığında, bu notların "gerçek" olmadığı iddia edilmişti. Onların gerçek olduğu artık oraya çıktı. Şimdi emekli olan zamanın generalleri bir "darbe" hazırlığına girmişler. Suç işlemişler anlayacağınız. Hem de ciddi bir suç. Biz, bunu dün yazdık. Hiç ses yok. Eğer bu olay bir ülkede böyle sessizce karşılanıyorsa bir sorun var demektir. Bu konuda hükümetin, Genelkurmay'ın açıklamalar yapması, hukukun devreye girmesi gerekir. "Ne yapalım, onlar da darbe arzulamışlar işte" deyip geçiştirilebilecek bir durum değil bu. Çünkü bir "darbe hazırlığı" varsa bunun altyapısını hazırlayacak bir "illegal" örgüt de olmalı. O örgüt de şimdi ilmik ilmik çözülmeye başlanan Ergenekon çetesi. Bu çetenin liderlerinden olduğu söylenen emekli General Veli Küçük'ün Cumhuriyet Gazetesine atılacak bombayı, daha sonra Danıştay saldırısını da gerçekleştiren Alparslan Aslan'a bizzat verdiği de olayın sanıkları tarafından itiraf edildi. Kullanılan bombalar "ordu" malı. Bu bombaları Veli Küçük nereden ya da kimden aldı? O kadar bomba nasıl oldu da ordunun çok sıkı denetimine rağmen cephaneliklerden dışarı çıkartılabildi? Ümraniye'de ele geçirilen bombalardan başka daha nerelerde gizli bomba depoları bulunuyor? "Sivil iktidarın" devrilmesi için "ekonomik çöküntüyü" bile özlemle bekledikleri belirlenen insanların yeni hazırlıkları neler? Bu soruların cevaplarını bulmadan bu ülkenin huzura kavuşma ihtimali pek gözükmüyor. Darbenin ve Ergenekon çetesinin asıl hedefinin "sivil siyaset" ve "demokrasi" olduğunu gözlerden saklamak isteyenler, yaşananları "laiklerle-AKP" arasındaki bir çatışma gibi gösterebilmek için kıvranıyorlar. Susurluk'ta yapılan oyunu bir daha tekrarlayabilmek için uğraşıyorlar. AKP, ciddi hatalar yapan bir siyasi parti. Yaptığı hataların bedelini siyaset sahnesinde, yapılacak seçimlerde öder. Ama darbecilerin ve Ergenekon'un amacı AKP'yi çok aşan bir amaç, onlar demokrasiyi yıkmak, Avrupa Birliği üyeliğini engellemek istiyorlar. Bunun için her şeyi yapabilirler. Şu anda Türkiye'nin en büyük hedefi, bütün toplumun dengesini bozmaya, kanlı bir kaos yaratmaya yönelik bu örgütü ve darbecileri ortaya çıkmak olmalı. Bu, Türkiye için hayati bir hedef. Sizi bu hedeften saptırmak isteyecekler. Eğer gerçekten özgür ve demokrat bir toplumda yaşamak istiyorsanız ve AKP'nin bunu gerçekleştirebileceğine inanmıyorsanız, AKP'ye karşı siyasi muhalefetinizi bütün gücünüzle sürdürün ama ülkenin kaderini silahla ve kanla değiştirmek isteyenlerden gözünüzü ayırmayın. O hedefi saklamak isteyen, onu önemsiz göstermeye çabalayan herkesten şüphe duyun. Şu anda Ergenekon'un çok sıkışmaya başladığı anlaşılıyor. O kadar sıkıştılar ki, mantığa uyup uymadığına bakmadan her türlü yalana da sığınmaya uğraşıyorlar. Son olarak İşçi Partisi'nin merkezindeki CD'lerde bulunan Yargıtay'la ilgili krokiyi, İşçi Partisi'ne Taraf Gazetesi'nin daha önceden gönderdiğini iddia ettiler. Bizim Ankara'daki muhabirimiz o belgeyi 23 Mart'ta ele geçirdi ve İstanbul'a faksla geçti… O belgenin bizim gazetede yayınlanan kopyasının üzerindeki telefon numarası, Ankara büromuzun o belgeyi bize geçmek için kullandığı faksının numarasıdır ve geçtiği tarih de kâğıdın üstünde yazılıdır. Polis de zaten Yargıtay'a bu belgelerin gerçek olduğunu resmen bildirmiş. O krokileri hazırlayanların söylediği yalanlara kimse inanmaz. Ama ortalığı karıştırmak ve Ergenekon'un üstünü örtmek isteyenlerin, "buna inanmış" gibi yaptıklarını görüyoruz. Özellikle de Mehmet Emin Karamehmet'in gazetelerinde nedense tuhaf bir gayret var bu konuda. Karamehmet'le Taraf arasında nasıl bir sorun var, onu şimdilik bilmiyoruz… Sonra öğreniriz nasıl olsa. Ama bu yalanı yaymak için bunca çabayı gösterenlere şunu söyleyeyim: Telefon kayıtları rahatça kontrol ediliyor artık… Siz o belgenin İşçi Partisi'ne Taraf'tan gittiğini gösteren belgeyi çıkarın, biz bu gazeteyi o gün kapatıp gidelim… Bunu, bu gazetede çalışan herkes adına söylüyorum. Ama sırf Ergenekon'u koruyabilmek için bu alçakça sahtekârlıklarınızı sürdürürseniz yakanızı da bırakmayız. Siz bizi pek tanımıyorsunuz anlaşılan… Biz, sizin böyle oyunlar oynayabileceğiniz türden insanlar değiliz. Sahtekârlıkları da, sahtekârları da sevmeyiz. Türkiye'nin demokrat insanları… Hangi partiden olursanız olun, hangi görüşü desteklerseniz destekleyin ama tehlikede olanın demokrasi ve özgürlük olduğunu unutmayın. Ergenekon'u kurtarmak için en akla gelmeyecek isimlerin bile alçaklaşabileceği kritik bir dönemden geçiyoruz. Gözünüzü darbecilerden ve Ergenekon'dan ayırmayın. Söz konusu olan, bu ülkenin geleceğidir.
<< Önceki Haber İşte Yargıtay krokisi gerçeği Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER