Deniz Baykal'ın istifasıyla boşalan genel
başkanlık koltuğuna kimin geçeceği sorusu bir kaç gün sonra
Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı bu açıklamayla
cevap buldu. 17 Mayıs'ta verilen bu kararın arkasındaki en büyük
destekçi, partinin düne kadarki genel sekreteri
Önder Sav'dı.
Deniz Baykal'ın ardından, liderlik düşünmeyen Kemal Kılıçdaroğlu,
Önder Sav'ın iknalarıyla tek
aday olarak 33.
Kurultay'da Genel Başkanlık için delegelerden oy istedi. Adaylık açıklamasından beş gün sonra 22 mayısta gerçekleşen kurultayda, Kılıçdaroğlu'nun yanında hep Önder Sav vardı. Öyleki, kurultay salonuna gelişte Kılıçdaroğlu yanına bir eşini bir de Önder Sav'ı almıştı. Önder Sav'a, beş ay önce birlikte adım attığı genel başkan Kılıçdaroğlu için bu sözleri söyleten, partideki çatlağın iyiden iyiye hissedildiği tüzük kriziydi. Aslında tüzük anlaşmazlığı, krizde yaşanan son noktaydı. Parti içi ayrışma, tüzük krizinden önce başladı. Kulislerde aylar öncesinde Kılıçdaroğlu ile Sav arasında gerginlik olduğu konuşuluyordu. Bu gerginlik kendini en son tüzük kriziyle gösterdi. Kılıçdaroğlu, Önder Sav'ı devredışı bırakmak istedi, Sav'ın ise geniş yetkilerini kaybetmeye niyeti yoktu. Kılıçdaroğlu ve Sav arasındaki fikir birliğinin 5 ay gibi kısa bir sürede yerini düşmanca tavırlara bırakması, parti tabanı için endişe oluşturdu. CHP'ye destek verenler şimdi, partilerinin bu koşullarda nasıl yol alacağını tedirginlikle izliyor.