- Avukatlar, Birleşmiş Milletler'in kararını örnek gösterip, sanıkların beraatini istediler.
- Tanık gazeteci Mehmet Baransu, sanık avukatı tarafından yalancılıkla suçlandı.
- Hükümet'in yaptığı atamayla Balyoz Darbe Planı davasına inanmadığı savunuldu.
- Önemli delil olan CD'lerin üzerindeki imzaların imza makinasiyle atıldığı iddia edildi.
Balyoz davasının temyiz duruşmasında 1 numaralı sanık Çetin Doğan'ın savunması yapıldı. Doğan'ı suçlu bulan yerel mahkeme 20 yıl hapis cezası vermişti.
Avukat Hüseyin Ersöz, kürsüye çıkmadan önce mahkeme salonuna sinevizyon sistemi kuruldu. Ersöz savunmasını görsel materyallerden faydalanarak yaptı.
Birleşmiş Milletler Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu, 250 Balyoz sanığının savunma haklarının ihlal edildiğine hükmetti. Avukat Ersöz de bu kararla başladı savunmasına. Ersöz verilen kararın mahkemeyi bağlayacağını savundu ve bütün sanıkların beraat ettirilmesini istedi.
Avukat Ersöz savunmasında, Balyoz belgelerini savcıya teslim eden tanık gazeteci Mehmet Baransu'yu yalancılıkla suçladı. Mahkemeden gazetecinin güvenilir bir tanık olup olmadığının araştırılmasını talep etti.
Davanın en önemli delilleri Gölcük Donanma Komutanlığı'nda ele geçirilen CD'lerdi. Avukat Ersöz, özellikle 11,16 ve 17. CD'lerin sonradan üretildiğini ileri sürdü. CD'lerin üzerindeki imzaların ise imza makinasiyle atıldığını iddia etti.
Avukat Ersöz savunmasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanlığı'na getirilen kurmay albay Tanju Posor'un atamasına da dikkat çekti. Balyoz plan semineriyle ilgili bütün dokümanları Posor'un hazırladığını söyleyen avukat Ersöz, Hükümet'in bu atamayla balyoz darbe planı davasına inanmadığını savundu.
Ersöz'ün 4 saat süren savunmasının ardından, davanın 2 numaralı sanığı emekli deniz kuvvetleri komutanı oramiral Özden Örnek'in savunmasına geçildi.
Avukat Dinçer Eskiyerli, plan seminerinde cebir ve şiddet unsuruna geçilmediği için mahkumiyet kararlarının verilemeyeceğini savundu. Müvekkili hakkında somut delillerin ortaya konulamadığını öne süren avukat Eskiyerli, imzasız dijital verilerin hukukta delil olarak kullanılamayacağını iddia etti.