MASAK'ın, AB'ye uyum çalışmaları çerçevesinde
İtalya Ekonomi ve
Maliye Bakanlığı ile yürüttüğü Karapara Aklanması ile Mücadele Kapasitesinin Güçlendirilmesi Projesi çerçevesinde, ''Şüpheli İşlem Bildirim Rehberi'' hazırlandı.
Rehberde yer alan ''Karapara Aklama Yöntemlerine'' ilişkin bölümde, ''sınırsız sayıda'' aklama yöntemi bulunduğu ifade edilirken, bunun
ülkeden ülkeye ve
finansal
sistemlerde kullanılan
araç çeşitliliğine göre farklıklık gösterdiği kaydedildi.
''Hemen her aklama yönteminde suç gelirinin, belirli benzer aşamalardan geçirilerek ekonomiye aklanmış olarak sokulduğu'' belirtilen rehberde, en çok kullanılan aklama yöntemleri şöyle sıralandı:
KARAPARA HANGİ YÖNTEMLERLE AKLANIYOR?
- Şirinler (Smurfing) yöntemi: Şirinler yöntemi büyük tutarlı
yasadışı fonların, dikkat çekmemek ve resmi raporlama eşiklerinden kaçınmak amacıyla çok sayıda kişi adına açılmış hesaplara bölünerek yatırılması. Zira bazı ülkelerde belirli tutarların üzerindeki nakit işlemlerin bildirilmesi zorunluluğu bulunuyor. Örneğin bu limit ABD için 10 bin dolar. Türkiye'de ise bankalar, ithalat, ihracat, görünmeyen işlemler ve
sermaye hareketleri dışında,
yurtdışına yapılan 50 bin dolar ve üzerindeki
transferlere ilişkin bilgileri
Merkez Bankasına bildiriyor.
- Parçalama (Structuring) yöntemi: Eldeki fonu
küçük miktarlara bölüp bankaya yatıracak kadar çok sayıda kişiyi (şirinleri) bulmak her zaman mümkün olmayabiliyor. Bu durumda insan sayısı yerine işlem sayısını artırmak suretiyle bildirimden kaçınma yolu
tercih ediliyor. Örneğin 1,5 milyon dolarlık bir tutar, ortalama 7 bin dolarlık 200'den fazla transfer işlemi yapılmak suretiyle aklanabiliyor.
- Vergi Cennetleri (Off-Shore Merkezler): Kıyı bankaları temel olarak diğer bankalar gibi
mevduat toplayan,
kredi veren ve güvene dayalı işlemler yapan bankalar, ancak off-shore merkezlerin sağladığı
gizlilik, politik istikrar, sıfır ya da sıfıra yakın
vergilendirme, sermaye hareketlerinde tam serbesti, coğrafi konum olarak gelişmiş ülkelere yakınlık gibi avantajlara sahip oluyorlar. Aklayıcılar, avantajları denetim dışı kalmak, yasal merciler tarafından yapılan soruşturmaları sonuçsuz bırakmak amacıyla kullanıyor.
- Tabela Bankaları (
Shell Banks) - Herhangi bir ülkede fiziki bir
hizmet ofisi bulunmayan, web adreslerinden ibaret olan, bankacılık işlemleri ve kayıtları açısından resmi bir otoritenin denetimine ve iznine tabi bulunmayan bankalar. İşlemlerin bu tür bankalar bünyesinde ya da aracılığıyla gerçekleştirilmesi, paravan şirketlerde olduğu gibi iz sürmeyi zorlaştırıyor.
- Tabela Şirketleri (Paravan Şirketler) - Herhangi bir ticaret veya imalat faaliyetinde bulunmayan ve genellikle sınır-ötesi merkezlerde kurulan şirketler. Göstermelik şirketlerden farklı
profil oluşturuyor. Göstermelik şirketlerde aklama amacı olmakla birlikte yasal bir faaliyet ve bir işyeri söz konusu. Oysa paravan şirketler sadece kağıt üzerinde bulunuyor. Kurulmalarındaki amaç, ayrıştırma aşamasında fon transferlerinin bu şirketler üzerinden geçirilmesi yoluyla inceleme sürecinde iz sürmeyi zorlaştırmak.
Aklayıcılar bu tip birçok şirkete sahip olabiliyor ve şirketler arasında yapılan transferler sonucu, paravan şirket çok karlı bir
işletme gibi gösterilebiliyor. Böyle bir durumda kağıt üzerinde görülen karın yerine kasaya suçtan elde edilen gelir konuyor. Bu paranın vergisi ödeniyor ve yasallaştırılmış oluyor.
- Göstermelik Şirketler (
Nakit Para Kullanılan İşyerleri) - Bu yöntemde fast food,
benzin istasyonu gibi nakit para akışının yoğun olduğu işyerleri kuruluyor. Bu tür işyerlerinin seçilmesinin nedeni bunların muhasebe denetimlerinin yapılmasının oldukça zor olması. Böylece yasa dışı kaynaklardan gelen fonlar, bu işyerlerinden elde edilen gelirlere karıştırılabiliyor.
- Oto Finans
Borç Yöntemi (Loan-Back) - Bu yöntemde bir finansal kuruluşa yatırılan suç geliri, sahibine kredi olarak geri dönüyor. Örneğin para aklayacak kişi, off-shore merkeze gidiyor ve parayı burada faaliyet gösteren A bankasına yatırıyor. Daha sonra kendi ülkesindeki C bankasına başvurarak, A bankasındaki hesabını teminat göstererek kredi talebinde bulunuyor ve parayla istediği yatırımı yapıyor. Krediyi C bankasına geri ödemiyor ve C bankası da bu kişinin teminat gösterdiği A bankasındaki parasını haciz ediyor. Böylece kişinin parası kredi talebine konu herhangi bir yatırım şeklinde aklanmış oluyor.
-
Döviz Büroları: Birçok ülkede bulunan ve nakit ağırlıklı çalışan bu kurumların suiistimale açık yönleri bulunuyor. Bu kurumlar vasıtasıyla paranın değişimi nedeniyle gelirin kaynağından bir ölçüde uzaklaştırılması sağlanabiliyor. Küçük banknotlar büyüklere veya eldeki para birimleri diğer para birimlerine çevrilebiliyor. Böylece finansal sisteme entegre edilmesi kolaylaşabiliyor.
- Resmi Olmayan Havale Sistemleri: Bu, paranın resmi transfer sistemleri kullanılmaksızın bir coğrafyadan diğerine transferini sağlayan bir
havale sistemi. Ülkeden hiçbir fiziksel nakit çıkışı olmuyor. Sistem hem yasal hem de yasadışı fonların transferinde kullanılabiliyor. Sistemin temelinde güven yatıyor, etnik veya mezhepsel bağlılık da bu güven ortamının oluşmasını kolaylaştırıyor.
Sistemin çeşitli ülkelere yayılmış operatörleri, birbirlerinin muhabirleri gibi çalışıyor. Böylelikle birçok ülkeyi kapsayan büyük bir ortak ağ oluşturuluyor. A ülkesinde bulunan ve para havale edecek kişi, B ülkesindeki bir şahsa gönderilmek üzere parasını yerel operatöre teslim ediyor, operatör ona bir şifre veriyor. Parayı teslim alan operatör B ülkesindeki operatörü arayarak havale ile ilgili bilgileri aktarıyor. Daha sonra A ülkesindeki müşteri B ülkesindeki alıcıyı arıyor ve ona havale edilen parayı almasını sağlayacak şifreyi söylüyor ve alıcı B ülkesindeki operatöre giderek parasını alıyor.
- Sahte veya Yanıltıcı Fatura (Hayali
İthalat,
İhracat) - Buna göre değeri çok düşük veya hiç olmayan bir mal
ihraç edilmiş gibi gösteriliyor ve
fatura buna uygun düzenleniyor, daha sonra yurt dışında bulunan suç geliri ihracat geliriymiş gibi gösterilerek ülkeye getiriliyor. Örneğin gerçek değeri 50 bin dolar olan mal için 500 bin dolar karşılığı fatura düzenlenmek suretiyle uyuşturucu madde ticaretinden elde edilen 450 bin dolar tutarındaki suç geliri, ihracat geliri gibi gösterilebiliyor ve aklanıyor.
- Fonların Fiziken Ülke Dışına Kaçırılması: Bu yöntem, suç gelirinin elde edildiği ülkeden, denetim eksikliği veya işbirliğine müsait kuruluşların bulunduğu ve fonların kolaylıkla yatırılabileceği başka ülkeye fiziki olarak çıkarılması. Fiziken ülke dışına çıkarılan nakit veya hamiline çek,
senet,
seyahat çekleri gibi diğer finansal enstrümanlar, kaynağından bir ölçüde de olsa uzaklaşmış oluyor. Daha sonra gittiği ülkede yapılan bir dizi işlemle birkaç ülkeyi de dolaşarak ve aklanmış olarak ilk çıktığı ülkeye getirilebiliyor.
AKLAMA KONUSUNDAKİ GÖSTERGELER
Rehberde, bankalar, faktoring şirketleri,
sigorta şirketleri, finansal kiralama şirketleri, PTT ve kargo şirketleri,
gayrimenkul şirketleri gibi yükümlülerin, aklamaya yönelik olduğundan endişe edilen ve buna yönelik işaretlerin gözlendiği durumlarda yetkili makamlara ''
şüpheli işlem bildirimi'' yapmaları gerektiği vurgulandı.
Rehberde, buna ilişkin müşteri profili ve işlemlere yönelik 45 genel gösterge ile bankacılık sektörü, sigortacılık sektörü ve sermaye piyasası gibi özel alanları içeren 81 sektörel göstergeye de yer verildi.