İşte madde madde yapılan kanunsuzluklar...
1- DAVA SÜRÜYOR
Soruşturmada gözaltına alınanlara iftira, suç uydurma, silahlı terör örgütü kapsamında sahtecilik’ gibi suçlar yöneltildi. İddia ise Tahşiye adlı El-Kaide' class='textetiket' title='El Kaide haberleri'>El Kaide uzantılı olduğu öne sürülen ve polis aramasında çeşitli patlayıcı madde ve silah bulunan bir örgüte yönelik soruşturmayla ilgili haber ve televizyon dizisi yapılması.
DELİLLER HÂLÂ GEÇERLİ
Tahşiye örgütünün lideri olduğu iddia edilen Mehmet Doğan’ın bir ses kaydında füze yapımından, kılıçla mücadeleden bahsetmişti. Emniyet, gruba yönelik 2010’da operasyon yaptı. Patlayıcı madde ve silahlar ele geçirildi. Doğan’ın da aralarında olduğu isimler tutuklandı. Dava halen İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. 17 ay tutuklu yargılanan Doğan, özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasının ardından tahliye edildi. Halen bu dava kapsamında sanık olarak yargılanıyor. Yani ortada ne biten bir dava ne de sahteliği ortaya çıkmış bir suçlama var.
2- TARİH ÇARPITMASI
Fethullah Gülen Hocaefendi’nin 2009 yılındaki sohbetinden sonra Tahşiyeciler isimli gruba tuzak kurulduğu iddiası da yalan çıktı. Örgütün 2000’den beri emniyetin takibinde olduğu belirlendi. Örgüte yönelik operasyon çalışmalarının 2008 yılında başladığı tespit edildi. Operasyona giden süreçte grubun İstanbul’daki faaliyetlerinin ilk olarak 3 Aralık 2008 tarihinde bir istihbarat elemanından alınan bilgilerle deşifre edildi. Grup lideri Mehmet Doğan hakkında ise 2000’li yılların başından bu yana tutulan istihbarat raporları bulunduğu kaydedildi.
3- DOSYA GİZLENDİ
Gözaltına alınan Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı ve Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın gözaltına alındığı soruşturmadaki hukuksuzluklar bununla da sınırlı değil.
Twitter’da Fuatavni’nin iddiaları üzerine 2 gün önce İstanbul Başsavcısı’yla görüşen Dumanlı ve Karaca’ya UYAP’ta haklarında soruşturma olmadığına dair resmi yazı verildi. Soruşturma dosyası UYAP’a girilmedi ve gizlendi. 2 gün önce haklarında soruşturma yok denilen isimlere ertesi gün terör örgütü üyeliği gibi ağır bir suçlama yöneltildi. Soruşturmayı gizleyip, toplum tarafından saygınlığı bulunan medya mensuplarını yanıltan savcılık açısından görevi kötüye kullanma suçu işlendi.
HUKUKÇULAR: SAHTE EVRAK
Ekrem Dumanlı, Hidayet Karaca ve Nuh Gönültaş’ın operasyondan 1 gün önce yaptığı başvuru üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yazılı olarak “Hakkınızda soruşturma yok” cevabı vermesine hukukçular tepki gösterdi.
Avukat Ergin Cinmen, savcılığın vatandaşını yanıltamayacağını, aksi durumun sahtecilik olacağını vurguladı. Cinmen, “Büyük ihtimalle savcı kandırıldı. Ertesi gün gözaltına alınacak birisine, devletin bir memuru, kendi imzasıyla gerçek dışılığını bildiği bir belgeyi vermez. Sahte evrak tanzimi gibi bir şey söz konusudur. Çok net bir şekilde gerçeğe aykırı bir belge verilmiş” ifadelerini kullandı.
Eski Cumhuriyet Savcısı Mete Göktürk ise, “Savcı bunu kasten yaptıysa en azından görevi kötüye kullanma suçudur” dedi. Göktürk, “Ya kötü niyetli yapılmıştır ya da o arada talimat gelmiştir kendisine. Her ikisi de hoş değil” şeklinde konuştu.
4- YAKALAMA KANUNSUZ
Cuma günü adliyeye giden Dumanlı ve Karaca’nın ifadesi alınabilecekken, kamuoyunda algı oluşturmak amacıyla kötü niyetle iki isim hakkında yakalama kararı çıkarıldı. CMK’ya göre soruşturma evresinde ifade davetine gelmeyen veya çağrı yapılamayan şüpheli hakkında mahkemeden yakalama emri çıkarılır.
5- GÖZALTI HUKUKSUZ
CMK’nın 91. maddesine göre, gözaltı soruşturma yönünden zorunlu ve kişinin bir suçu işlediği şüphesini gösteren somut delillerin varlığı halinde yapılabiliyor. Dumanlı ve Karaca hakkında gözaltıyı gerektiren zorunlu nedenler ve somut delillerin olup olmadığına ilişkin kamuoyuna tatmin edici bir açıklama yapılamadı.
6- DELİLSİZ SORULARLA YÖNLENDİRME YAPILDI
Gözaltına alınanlara delillendirilmemiş sorular yöneltilerek yönlendirme yapılmaya çalışıldı. Av. Sıddık Filiz “CMK 153. maddesine göre gözaltına alınırsanız zanlıya ait delilleri önüne koymalısınız eğer soruşturmanın gizliliği yoksa mutlaka bu belgeyi kendisine ve avukatına vermelisiniz ama bu belgeyi bize vermiyorlar.
Gözaltına alınmış kişilere şunu soruyorlar ‘Siz birisinden talimat alarak bu yazıyı yazdınız mı?’ Bakıldığında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 5. maddesinin ayaklar altına alındığını görüyoruz. CMK 147. ve 148. maddelerine göre yasak sorgu yöntemleri kullanıyorlar ve bu maddeler ayaklar altına alınıyor.”
7- YASA DIŞI DİNLEME DELİL YAPILDI
Algı ve karartma operasyonunda Savcı İrfan Fidan, bir skandala imza attı. Yasa dışı dinleme yaptıkları iddiasıyla polislere soruşturma açan Fidan, bu sefer kendisi yasadışı yöntemlerle alınmış dinlemeleri delil olarak kullanmaya kalktı. Gözaltına alınan Zaman Gazetesi yazarı Ahmed Şahin’e Fethullah Gülen’e ait olduğu ileri sürülen 20 Eylül ve 10 Ekim 2013 tarihinde internete düşen yasa dışı ses kayıtları soruldu. Söz konusu kayıtlarda konuşma Hocaefendi ile Hidayet Karaca arasında geçiyordu. Savcı Fidan bu konuşmaların gerçek olduğunu vurgulamak için yalanlama yapılmadığını özellikle belirtti. Oysa, kayıtların yasa dışı olduğunu açıkllanmıştı.
DELİL YOK FİLM SEYRETTİRİYORLAR
Demokrasiye ve özgür medyaya darbe operasyonunda gözaltına alınan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın avukatı Fikret Duran suçlamaların hiçbir delile dayanmadığını belirtti.
Duran şöyle konuştu: “İfadesi alınanlara Samanyolu’nda yayınlanan dizinin bazı bölümleri seyrettiriliyor ve oradan soru soruluyor. Buraya çağırılan isimler jenerikte geçen isimler. Oradan bakmışlar not almışlar ismi geçen kişileri buraya davet etmişler.”
“Bu operasyonun amacı, özgür düşünce ve ifade hürriyetini yok etmektir” diyen Duran şöyle devam etti: “Dosyanın içinde hiçbir şey yok. Jenerikten isim seçenler kimin tutuklanacağına da karar vermişlerdir. Burada verilen ifadenin tutuklanma ya da serbest kalmada hiçbir önemi yoktur. Bu soruşturmaya karar verenler, meydanlarda konuşanlar kimlerin tutuklanacağına karar vermiş.”
SAVCI EMNİYET'TE İFADE ALIYOR
Soruşturma savcıları operasyon kapsamında bir ilke de imza attılar. Savcılar adliye yerine emniyete giderek gözaltına alınanların ifadesini aldı. Gözaltı süresinin sonuna kadar kullanılacağını düşündüğünü söyleyen Avukat Fikret Duran, “Şu anki görüntü tüm isimlerin ifadesinin emniyette alınacağı yönünde. Mevzuata göre hukuka aykırı bir uygulama değil. Bu, şu ana kadar örneği hiç görülmemiş bir uygulama. Şimdi emniyet ve savcılık ifadesi birleştirilmiş oluyor” dedi.
EKREM BEY TAHŞİYE İSMİNİ İLK DEFA BENDEN DUYDU
Ekrem Dumanlı’nın avukatı Gazi Tanır şu bilgileri verdi: “Müvekkilim başsavcı beyin biz davet ettik gelmedi sonra yakalama kararı çıkardık şeklindeki sözlerine çok üzüldü. Dışarıdaki kalabalığı anlatınca ‘İnsanları buraya kadar yorduk’ dedi. Herkese dua ediyor onlardan dua bekliyor. Ekrem Bey örgütün adını ilk defa duydu. ‘Allah Allah ya böyle bir örgüt var mıymış?’ dedi.”
BUGÜN GAZETESİ