Terör olayları
Meclis gündeminde... Oldukça hararetli tartışmalara sahne olan
TBMM'de,
Hükümet adına bir konuşma yapan
Cemil Çiçek,
operasyonun neden hala yapılmadığını ve
ne zaman yapılacağına dair ipuçları verdi.
Milletvekilllerine hitaben
'tezkereyi verdiğimiz doğrudur ama bu tezkereyi kullanacak olan devletin güvenlik birimleridir' diyen Çiçek,
zamanlaması kendilerine ait, bize düşen işin icabı neyi gerektiriyorsa o noktadaki kararı vermektir' dedi.
Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, hem ASALA hem de
terör örgütü
PKK tarafından yakınları şehit edilmiş bir kişi olarak kendisinin de yüreğinin yandığını söyledi. Çiçek, ''Anayasadaki sınırlar ve ölçüler çerçevesinde, Türkiye'de yapılan her icraatın sorumlusu hükümettir. Biz bu sorumluluğun gereğini yapmaya, gerekli bilgiyi vermeye hazırız'' dedi.
Çiçek, milletvekillerinin terör konusunda yaptığı gündemdışı konuşmalara, Hükümet adına
yanıt verdi.
TBMM Genel Kurulunda, geçen hafta tezkerenin kabul edildiğini anımsatan Çiçek,
destek veren bütün partilere teşekkür etti. ''O gün mutabık kaldığımız konu şu; Önce milli bir meseleyi konuşuyoruz, ikincisi devlet sorununu konuşuyoruz. Bu belayla bugün karşılaşmış değiliz, en az 25 yıllık geçmişi olan bir konuyu konuşuyoruz'' diyen Çiçek, tezkereye destek veren siyasi partilerin, devletin imkan ve kabiliyetleri içinde milletten aldığı güç ve destekle, ''terör belasını ülkeden defetme'' konusunda çaba harcadıklarını söyledi.
''LAF ATMA NOKTASINDA DEĞİLİZ''
Cemil Çiçek,
CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman'ın laf atması üzerine, ''Bugün burada laf atmak olmaz; laf atma noktasında değiliz'' dedi. Çiçek, şunları kaydetti:
''Benim de yüreğim yanıyor. Ben, yakınları hem ASALA hem de PKK tarafından şehit edilmiş birisiyim. Ben, bu acıyı her gün yaşayanlardan birisiyim. Yüreğim yanarak konuşuyorum. Bu kürsüye yüzlerce defa çıktım, keşke çıkmasaydım, keşke böyle bir acıyı yaşamasaydım. Onun için lütfen sözlerimi, heyecanımı bu çerçevede değerlendirin.
Bizi eksik ya da yanlış bulabilirsiniz ama tezkereye destek veren partilerle hepimiz aynı saftayız. Ülkemizin birliği ve bütünlüğünden yanayız. Gelin, meseleye böyle bakalım ve anlayalım. O nedenle cümlelerimde boşluk arayarak veya işin aslını, esasını öğrenmeden birbirimizi suçlarsak, varmak istediğimiz noktaya varamayız. Tam tersi, başkalarının istediği zeminde bu konuyu tartışmış oluruz.''
''KONU, MİLLİ BİR DEVLET MESELESİ''
Başbakan Yardımcısı Çiçek, konunun milli bir devlet meselesi olduğuna işaret ederek, ''Bugüne kadar yeryüzünün gördüğü en kanlı
terör örgütü, arkasında en çok dış destek olan bir örgütten bahsediyoruz'' dedi.
Bugüne kadar bu konuda çok başarılı noktalar bulunduğunu, ancak terörün, Türkiye'nin bulunduğu bölgenin ve dünyanın gündeminden kalkmadığını belirten Çiçek, şöyle devam etti:
''Onun için bir çok anlaşmalar yapılıyor, bir çok kuruluşlarda bu konu gündeme geliyor. Ama en çok samimiyetsizliğin olduğu bir konuyu da konuşuyoruz. En çok alçaklığın ve ikiyüzlülüğün olduğu bir konuyu da konuşuyoruz. Yalnız burada değil, her mekanda Türkiye'nin çektiği acıları, sıkıntıları; varsa bu manada ikiyüzlü davrananlar, onlara da uygun üslup içerisinde bunların hepsi söylenmiştir, söylenmeye devam ediyor. Bir devlet mücadelesi olarak konu gündemimizde olduğuna göre, devletin ilgili birimleriyle bu iş götürülür. Elbette siyasi sorumluluk bizdedir. Bunda hiç bir tereddüt yok.
Anayasadaki sınırlar ve ölçüler çerçevesinde Türkiye'de yapılan her icraatın sorumlusu Hükümettir. Biz bu sorumluluğun gereğini yapmaya, gerekli bilgiyi vermeye hazırız. Ancak bazı konularda kamuoyunun doğru bilgi sahibi olması lazım.
Hepimiz bu menfur
cinayetler, alçakça saldırılar karşısında birlik içerisindeyiz. Milletimizin tepkisi ve infiali haklıdır ve asildir. Bizim arzumuz, bu infialin sadece bu sınırlar içerisinde kalması, başkalarını sevindirecek provokasyonlara itibar edilmemesidir. Daha soğukkanlı, daha sağduyulu davranalım. Çünkü terörün varmak istediği şey, bu ülkede ayrıştırma meydana getirmek, toplumun kesimlerini karşı karşıya getirmek, kamu düzenini bozmak, ülkemizin birliğine, dirliğine zarar vermek.''
AA