Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
Hrant Dink cinayetiyle ilgili olarak tutuklanan ve "polis muhbiri" olarak çalıştığı ortaya çıkan üniversiteli Erhan
Tuncel'in,
Trabzon'daki McDonalds'a düzenlenen
bombalı saldırının ardından
mahkemeye polis zoruyla getirilmesinin istendiği
duruşma tensip tutanağını
Milliyet ele geçirdi.
Erhan Tuncel, karara rağmen hiçbir celsede hâkim karşısına çıkarılmadı ve adeta yok sayıldı. Tuncel'i dinlemek isteyen mahkeme de, daha sonraki duruşmalarda girişimde bulunmadı.
Tuncel'i işaret ettiler
Hrant Dink suikastının azmettiricisi
Yasin Hayal, 24
Ekim 2004 tarihinde Trabzon'daki McDonalds'a saldırı düzenledi.
Bazı görgü tanıklarının teşhisi üzerine emniyete çağrılan Hayal'in annesi Huri ve babası
Bahattin Hayal, 26 Ekim'de ifade verdi. İkisi de aynı kişiyi işaret ederek Erhan Tuncel isimli bir üniversite öğrencisinin zaman zaman evlerine geldiğini, Yasin'i sorduğunu söyledi.
Gece yarısı ifadesi eklendi
Erhan Tuncel, 27 Ekim tarihinde 04.20 sıralarında ifade verdi. Yasin Hayal de üç gün sonra İstanbul'da yakalanarak Trabzon'a gönderildi.
Terörle Mücadele Şubesi, Yasin Hayal'in sorgusunun ardından düzenlediği fezlekeyi
terör soruşturmalarını yürüten
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı yerine, Trabzon
Cumhuriyet Başsavcılığı'na sevk etti.
Şube Müdür Vekili Yahya Öztürk'ün imzasını taşıyan fezlekede, savcılıktan "
arama izni" alınarak Tuncel'in iki arkadaşıyla birlikte yaşadığı eve 26 Ekim'de
operasyon düzenlendiği, fakat şahsın yakalanamadığı belirtildi.
Ancak, gece yarısı ifadesi dosyaya eklenen üniversite öğrencisi Tuncel'in nerede ve nasıl yakalandığına değinilmedi.
Trabzon
Cumhuriyet Savcısı Ömer
Gündoğdu, Hayal hakkında 29 Kasım'da
iddianame düzenledi.
Davanın açıldığı Trabzon Ağır
Ceza Mahkemesi, 8
Aralık tarihinde düzenlediği duruşma tensip tutanağında, polise ifade veren tanıkların da olayla ilgili bilgi ve görgülerinin nelerden ibaret olduğunun tespiti için izharen (polis zoruyla) duruşmada hazır bulunmalarını istedi.
İlk celsede unutuldu!
Bu kişiler arasında
patlama sırasında meydanda bulunan Mehmet Hayal ve İsmet Korkmaz'ın yanı sıra, Tuncel ile ev arkadaşları
Seyfi Yarımbaş ve Ekrem Furat da vardı.
1
Şubat 2005'teki ilk duruşmada
sanık Yasin Hayal'in yanı sıra, beş
mağdur ile tanıklardan Mehmet Hayal ve İsmet Korkmaz duruşma salonundaydı. Ancak üniversite öğrencisi Tuncel ve iki arkadaşı yoktu. Mahkeme heyeti, daha önce "izharen" duruşmada hazır bulunmaları istendiği halde gelmeyen Tuncel ve iki arkadaşının bir sonraki celse getirilmesine ilişkin hiçbir talepte bulunmadı.
Tensip tutanağında açık bir şekilde "izharen celbi" istenen, ancak hiçbir duruşmada ifade vermeyen Tuncel,
davanın seyrini yakından takip etti. Tuncel hakkındaki "izharen celp" kararının hangi gerekçeyle uygulanmadığı da dosyada yer almadı.
'Büyük eksiklik'
Konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz bir ceza hukukçusu şu yorumu yaptı:
"Dosyadaki 5 tanıktan 3'ü hakkında izharen celp kararı verildiyse, bu kişilerin mutlaka mahkemeye çıkarılması gerekir. Eğer çıkarılmadıysa dava açısından büyük bir eksiklik söz konusudur ve bu şekilde karar verilmesi söz konusu olamaz. Eğer verildiyse mutlaka Yargıtay'dan dönecektir."
MİLLİYET