Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi'ndeki sergiye hem o dönemin acılarını yaşamış tanıklardan hem de yeni kuşaklardan büyük ilgi vardı. 12 Eylül döneminde dövülerek öldürülen yayıncı İlhan Erdost'un öldüğü gün cebinden çıkan paralar ve sigarası, 17 yaşında idam edilen Erdal Eren'in özel eşyaları gibi 12 Eylül dönemindeki acıları hatırlatan eşyaları görmeye gelenler arasında dün ilginç bir ziyaretçi de vardı. 29 Ocak 1983'te idam edilen Ramazan Yukarıgöz'ün annesi Aysel Yukarıgöz. "OĞLUMUN TABUTU BAŞINDA SÖYLEDİKLERİMDEN CEZAEVİNE ATTILAR" Müzede oğlunun kıyafetlerinin olduğu bölümü ilk kez gören ve dava dosyasıyla ilgili haber ve fotoğrafları tek tek inceleyen anne Aysel Yukarıgöz, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Yakalandıktan 14 gün sonra çıktı idam kararı. 2 yıl beklediler. Artık idam etmezler derken bir gece saat 05:00'te kapımız çalındı. Polis söyledi idamı. Kocaeli'ye gidttik. Cenazeyi bir tam gün geçtikten sonra alabildik. Hemen defnetmemiz söylendi. Yıkadıklarını, define hazır olduğunu söylemişlerdi. Mührü söküp oğlumun çoraplarının bile çıkartılmadan tabuta konulduğunu gördüm. Orada söylediğim sözlerden dolayı cenazeden sonra gözaltına alındım. Metris Cezaevi'ne koydular beni. "OĞLUMU ASANLAR YARGILANMADAN ÖLMEYECEĞİM" Sordum 'son mektubu yok' dediler. Varmış. 25 yıl sonra aldım mektubunu. Hakkını sormadan her şeyi öğrenmeden ölmeyeceğimi söylemiştim. Aldım mektubu. Şimdi oğlumu asanlar yargılanmadan ölmeyeceğim diyorum. Ama bakıyorum Kenan Evren'in ifadesini evinde alıyorlar. Tatile gidiyor oradan." HABERTÜRK