4 milyon kişinin yaşayabileceği yeni İstanbul, depreme dayanıklı binaları, eğlence ve finans merkezleri, tertemiz cadde ve sokaklarıyla çok düzenli bir şehir olacak... Korkuyla beklenen büyük İstanbul depremi için sürekli senaryolar çiziliyor, tahminler yapılıyor. En kötü senaryoya göre 7.5 büyüklüğünde bir depremde 200 bin civarında bina yıkılacak ve hasar görecek. Patlayan su şebekeleri, kullanılmaz hale gelen kanalizasyon sistemleri de cabası. Yani yaklaşık 60-70 bin kişinin ölümüne neden olacağı tahmin edilen depremin ardından megakent yerle bir olacak, yaşanmaz hale gelecek. Yeri belli değil ama deniz kenarı olacak İşte bu felaket senaryolarından yola çıkan Amerikan Purdue Üniversitesi'nin liderliğindeki bir grup bilim adamı, 2 ay süren bir beyin fırtınasının ardından yeni bir İstanbul projesi geliştirdi. Aralarında geçen yıl bir araya gelerek Başbakan Erdoğan'a bir deprem raporu da sunan Purdue Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Görevlisi Profesör Metin Sözer ile ODTÜ İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Profesör Doktor Polat Gülkan'ın da olduğu Türk, Amerikan ve Japon 16 bilim adamının hazırladığı 'Yeni İstanbul'un yeri henüz belli değil. Ancak mutlaka deniz kenarında olacağı söyleniyor. Prof. Metin Sözer'e göre en uygun yer ise Karadeniz kıyısı. Eski İstanbul'dan ulaşım hızlı trenle Yeni İstanbul'un fotoğraf ve kuş uçuşu animasyonları Purdue Üniversitesi'nin internet sitesinde yayınlandı. Animasyona göre ikinci İstanbul, geniş ve ferah caddeleri, eğlence, yaşam alanları, toplu ulaşımıyla son derece düzenli ve yeşil bir şehir olacak. Yeni uydu şehir sayesinde eski İstanbul'un da çarpık yapılaşmadan tamamen temizleneceğini söyleyen Profesör Sözen, 'Eskimiş binalar yavaş yavaş ortadan kaldırılıp ve yapılaşma yeni kente doğru kaydırılabilir' diyor. Projeye göre yeni şehir ile eski İstanbul arasındaki ulaşım ise hızlı trenle sağlanacak. Yeni şehrin maliyeti 150 milyar YTL Tüm bu unsurlarıyla inşa edilecek yeni İstanbul'un maliyeti ise 150 milyar YTL olacak ve tam 4 milyon insan yaşayabilecek. İlk etapta yeni İstanbul, deprem sırasında kurtarma ve yardım ekiplerine güvenli bir bölge sağlayacak. Daha sonra ekonomik ve diğer yaşamsal faaliyetler yavaş yavaş bu uydu kente kayacak. Prof. Sözen, 'Biz deprem sonrasında tamamen duracak olan İstanbul'u bu durumdan kurtarmak amacıyla bu projeyi hazırladık. 'Güvenli' şehre bütün holdingler ve bankaların taşınarak deprem sonrasında normal iş yaşantılarına devam etmelerini düşündük' diyor. Mimaride Selçuklu esintisi İkinci İstanbul'un mimarisinde Türk motifi olarak cesaret ve adaleti simgeleyen Selçuklu Yıldızı seçilmiş. Bazı binalar iç içe geçmiş iki kareden oluşan 8 köşeli Selçuklu Yıldızı şeklinde olacak. 4 ana bölgeden oluşacak Yeni İstanbul, finans merkezi, eğlence merkezi, ulaşım merkezi ve otel ile konutların olduğu yaşam merkezi olarak 4 bölgeye ayrılıyor. Caddeler herhangi bir problem karşısında ulaşım aksamasın diye, 'eski İstanbul'da olduğu gibi dar ve virajlı değil, geniş ve düz yapılacak. Akıllı binalar Tüm binalar depreme dayanıklı olacak. Binalarda en son bilgi teknolojisi kullanılacak. Her bina, herhangi bir acil durum karşısında otomatik olarak kilitlenebilecek. Binalar arasındaki iletişim ise görüntülü telefonlarla sağlanacak. Çevre dostu bir megakent Yeni şehir tam bir çevre dostu olacak. İçme suları yağmur sularının geri dönüşümünden elde edilecek. Şehrin yeri belli değil, ancak eski şehrin merkezinden hızlı trenle en fazla 25-30 dakika sürede varılabilecek mesafede olması planlanıyor. Projenin mimarları Başbakan'a da sunum yaptılar İKİNCİ İstanbul projesinin mimarlarından Purdue Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Metin Sözer ile ODTÜ İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Polat Gülkan, Başbakan Erdoğan'a bir deprem raporu da sunmuştu. Prof. Gülkan, projenin nasıl ortaya çıktığını şöyle anlattı: ABD'li ve Türk bilim adamları olarak 2 yıl önce olası İstanbul depremiyle ilgili bir düşünce egzersizi yaptık. Bu egzersizden ortaya çıkan fikirleri de 2006 başında Başbakan Erdoğan'a aktardık. Bizden kimsenin böyle bir talebi olmamıştı. Tamamen bilimadamı hassasiyetiyle yapılan bir faaliyetti. Başbakanın yanında Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı bürokratları da vardı. Sunumumuzu yaptık. Konuyla ilgileneceklerini belirttiler. Bu sunumdan iki ay sonra Kandilli'de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve İstanbul Valisi Muammer Güler'e de bir brifing verdik. Ancak daha sonra herhangi bir temasta bulunmadık. VATAN