Devrimci Karargâh soruşturması kapsamında tutuklanan
Necdet Kılıç, eski
Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi
Avcı'nın, kendisine ait Beyoğlu'ndaki eve sık sık geldiğini
itiraf etti.
Avukatı aracılığıyla kamuoyuna bir
mektup gönderen Kılıç, eski
Kurtuluş grubunu toparlamaya çalıştığına yönelik iddiayı da doğruladı. Kılıç, Devrimci Karargâh
örgütüne üye olmadığını ve
Hanefi Avcı'yla kendisine 30 yıl önce işkence yaptığı sırada tanıştığını dile getirdi. Mahir Sayan'ı tanıdığını belirten Kılıç, mektubunda, Hanefi Avcı'yı evinde
misafir ettiğini de yazdı.
1980 öncesinde
Mersin'de Dev-Lis yöneticiliğinde bulunduğunu kaydeden Necdet Kılıç, sonraki süreçte
devrimci mücadele için şehir ve alanlarda Kurtuluş hareketi adına mücadele ettiğini söyledi. Mersin ve Tarsus'ta görülen davadan idam cezası aldığını belirten Kılıç, 8 yıl hapishanede yatıp çıktığını kaydetti. Hanefi Avcı ile İstanbul'da ve Eskişehir'de birkaç kez görüştüklerini belirten Kılıç mektubunda, "Görüşmelerimin büyük çoğunluğu cep telefonuyla oldu. Geniş sosyal ilişkileri olan biriyim. Bu ilişkiler içerisinde SDP Genel Başkanı Dr.
Rıdvan Turan, İbrahim Turgut gibi pek çok arkadaşla yemek yemiş, bira, çay ve
kahve içmişimdir. Adını basından duyduğum Devrimci Karargâh örgütü ile bir ilişkim olması mümkün değildir." dedi. Mahir Sayın'la telefonla görüştüğünü kabul eden Kılıç şunları belirtti: "Her yıl Mersin'de düzenlediğimiz geleneksel
pilav günümüze kendisini davet etmek için Sayın'ı aradım, davet ettim. Katılması için
bilet işiyle de ben ilgilendim."
Avcı'yı evimde misafir ettim
Hanefi Avcı'yı İstanbul'daki evinde birkaç kez misafir ettiğini belirten Necdet Kılıç, "Avcı evime son kez geldiğinde biraz oturduktan sonra işim olması nedeniyle evden ayrıldım. Medyadan öğrenip gördüğüm hanımefendiyi tanımıyorum, herhangi bir ilişkim yok." ifadelerini kullandı. Bir yıl önce evine hırsız girdiğini ve bilgisayarını çaldığını söyleyen Kılıç, "Olaydan sonra ne yapmam gerektiği konusunda Hanefi Bey'den görüş aldım.
Hırsızlık olayında olduğu gibi beni son günlerde polisin takip ve tacizini fark ettiğimde yine bu konuda ne yapmam gerektiği hususunda Hanefi Bey'i telefonla aradım. O da bana cumhuriyet savcılığına, avukatım vasıtasıyla Emniyet'e,
İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı'na başvurmamı söyledi." dedi.