CHP'nin
referandumu siyasete alet ettiğini söyleyen
İzmirliler, bundan dolayı CHP'li yerel yöneticilerin
sanatçıya desteğini referandum sonrasına bıraktığını belirtti.
Demokratik
açılım sürecinde partinin olumsuz tavrını, "CHP iki cihanda da lekelidir" şeklinde değerlendiren Sezen
Aksu, referandumda "
evet" diyeceğini açıklamıştı. Bu çıkışı, CHP'den sert tepki aldı. CHP MYK üyesi
Süheyl Batum, Aksu'ya "Sazan" benzetmesinde bulundu. Av. İlve Yücesoy ile çocuk ve
gençlik edebiyatı yazarı Berrin Ergüç ise
Sezen Aksu'nun isminin İzmir'deki sokaktan kaldırılması için mahallede
imza toplayıp
Konak Belediyesi'ne başvuracağını açıklamıştı. Av. Yücesoy, bu girişiminin gerekçesi olarak Aksu'nun,
Türkan Saylan ve
Fazıl Say'a
destek vermemesini göstermişti. İmzalar belediyeye ulaşmadan
Çankaya Mahallesi 145. Sokak'ta Aksu'nun isminin yazılı olduğu
tabela, kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından indirildi. Aydınların, "Demokratik İzmir'e yakışmadı" açıklamaları, belediyenin girişimiyle son buldu. CHP'nin sessizliği, Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan'ın tabelayı tekrar asmasıyla son buldu.
CHP'nin Sezen Aksu'ya yaklaşımının politik olduğunu belirten Vatana Hizmet İçin El Ele Konfederasyonu Başkanı Nezaket Atasoy, referandum siyasete alet edildiği için sanatçının yıpratılmasının hedeflendiğini söyledi. Referandumda "evet" diyenlerin AK Partili, "hayır" diyenlerin CHP'li olduğu yönünde bir yaklaşım sergilendiğini vurgulayan Atasoy, referandum için Sezen Aksu'yu yok saymanın ve sokaktan ismini silmenin çok büyük bir ayıp olduğunu ifade etti. Atasoy, sazanlıkla itham edilen Sezen Aksu'ya, İzmir'de CHP'li yöneticiler ve belediye başkanları tarafından iade-i itibarının verilmesinin önemli olduğunu anlattı. Atasoy, "Şimdi kim sazan, onu belirlemek lazım. Sezen Aksu'ya sazan diyen Süheyl Batum mu, yoksa İzmirli CHP'liler mi?" diye sordu.
"www.izmirizmir.net" haber portalının Genel Yayın Yönetmeni Pervin Mısırlıoğlu ise referandumdan önce Aksu'ya sahip çıkmayan CHP'lilerin, toplumun sanatçıya
linç girişimine devam etmesini sağlamak için böyle bir girişimde bulunmadığını iddia etti. Bu süreçte İzmir'in
ırkçılık katsayısının arttığına dikkat çeken Mısırlıoğlu, "Referandum farklı sonuçlansaydı, Sezen Aksu'ya lanet yağdırmaya devam mı edilecekti? CHP, keşke referandum öncesi Aksu'ya sahip çıkıp insanların üzerindeki çıldırtıcı,
cinnet geçirtici enerjiyi alsaydı. Toplumun cinnet geçirmesine ve gazlanmasına
seyirci kalarak ve susarak daha da motive etti. Yine de yanlıştan dönmeyeceklerini düşünüyordum, çünkü referandum mantığını bile anlayamamışlardı." dedi.
Ünlü sanatçının babası Sami
Yıldırım da demokrat İzmir'in yanlıştan döndüğünü ve hatalarını düzelttiğini kaydetti. Ne kendilerinin ne de Sezen Aksu'nun böyle bir talepleri olduğunu aktaran Yıldırım, şöyle konuştu: "Referandum, siyasi bir
oylama değildi. Bütün partilerden oy verenler oldu. 'Sezen Aksu' yazılı tabelayı o zaman uygun gördüler ve astılar. Sezen'in bir isteği olmadı. Şimdi de hatalarını anladılar ve olgunluk gösterip düzelttiler. Her zaman için hissi davranmak hatalı sonuçlar doğurabilir."