Başbakan Erdoğan, Kıbrıs sorununun çözümü için Türkiye ve KKTC'nin sürekli samimi davrandığını belirterek "Ancak izolasyonlar kalkmadıkça biz limanların ve havaalanlarının açılması noktasına asla sıcak bakmıyoruz" dedi. Almanya Başbakanı Angela Merkel, Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki müzakerelerin devam edebilmesi için Türkiye'nin limanlarını Rum Kesimi'ne açması gerektiğini, bunun içinde hazırlanan Finlandiya Planı'ndan umutlu olduğunu söyledi. Çeşitli temaslarda bulunmak üzere bugün öğleden sonra Ankara'ya gelen Merkel, saat 15:00'da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakanlıkta bir araya geldi. İki başbakan görüşmelerine ara vererek, basın mensuplarına açıklamada bulundu. Bir soru üzerine "Bizim açımızdan Ankara Protokolü'nün yerine getirilmesi gerekli" diyen Merkel, Kıbrıs'taki sorunun çözümü için şu an masada AB Dönem Başkanı Finlandiya'nın bir önerisi bulunduğunu kaydetti. Kıbrıs'taki sorunu zor olarak değerlendiren ve bu sorunun çözüleceğini umduğunu belirten Merkel, Ankara Protokolü'nün uygulanacağı sözünü hatırlatarak, "AB müzakerelerine devam edebilmemiz için bu sözün yerine getirilmesi gerekir" dedi. Ankara Protokolü, Türkiye'nin AB'ye en son üye olan 9 devletle birlikte Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne de Gümrük Birliği çerçevesinde deniz ve hava limanlarını açmasını öngörüyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise benzer bir soru ile Merkel'e net bir yanıt verdi ve "Kıbrıs'ta tek taraflı yaptırım değil; iki taraflı yaptırım var" diyerek, AB Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi'nin, KKTC'ye yönelik oluşturduğu Doğrudan Ticaret ve Mali Yardım Tüzükleri ile izolasyonların kaldırılması kararlarının da uygulanmadığını kaydetti. Türkiye'den tek taraflı bir talepte bulunulmasının doğru olmadığını belirten Erdoğan, "KKTC'ye niçin hala izolasyonlar uygulanıyor?" diye sordu. Annan Planı'nı Rum Kesimi'nin reddettiğini hatırlatan Erdoğan, bu plan hazırlanırken AB'li yetkililerin kendilerini desteklediğini hatırlattı. Erdoğan, plana 'evet' diyen KKTC'nin cezalandırıldığını vurgulayarak şunları söyledi: "Bütün bunlara rağmen, Gümrük Birliği'nde elimizde kullanabileceğimiz, bir kozumuz vardı. Biz bunu kullanmadık. Niye? Çünkü dürüst davranmamız gerekiyordu. Dürüst davrandık ve Güney Kıbrıs'ın Gümrük Birliği'ne girmesine bizlerde 'evet' dedik. Biz her zaman samimi yaklaştık ama şuanda bu konuda izolasyonlar kalkmadıkça biz limanların ve havaalanların açılması noktasına asla sıcak bakmıyoruz. Bunu da özellikle ifade etmek istiyorum" TÜRK-ALMAN ÜNİVERSİTESİNE DESTEK Başbakan Erdoğan, Türkiye'ye şansölye olarak ilk kez gelen Angela Merkel'i ağarlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirterek, konuk başbakan ile yaptıkları bu görüşmenin dışında bu akşam ve yarın da detaylı görüşmeler yapacaklarını söyledi. Merkel ile ekonomi, siyaset ve eğitim konularında heyetlerarası görüşmeler gerçekleştirdiklerini ifade eden Erdoğan, Almanya'daki Türk vatandaşlarının entegrasyonu ile ilgili sorunlarına ilişkin neler yapılacağı konusunu da görüşmeler sırasında ele aldıklarını, bu konuda Türkiye'ye olduğu kadar Almanya'ya da önemli görevler düştüğünü kayderek, iki ülkenin bu konudaki görüşlerinin örtüştüğüne dikkat çekti. Almanya'nın AB üyelik sürecinde her zaman Türkiye'nin yanında olduğunu hatırlatan Erdoğan, 1 Ocak 2007 yılından itibaren dönem başkanlığını devralacak Almanya'nın Türkiye'nin üyelik sürecini hızlandırmasında yardımcı olmasını istedi. Bu akşam Merkel ile birlikte İstanbul'da bir iftar yemeğinde biraraya geleceklerini hatırlatan Erdoğan, "Bu adeta bir gelenek haline de geldi. Geçen yıl Sayın Schröder ile bunu yaptık. Bu yılda bunu Sayın Merkel ile yapıyoruz. Buda özellikle medeniyetler ittifakı sürecine ayrı bir zenginlik katıyor diye düşünüyorum. Temennim odur ki bunu bundan sonrada devam ettiririz" diye konuştu. Konuk Başbakan Merkel, Türkiye'deki görüşmelerinde daha çok AB ve reform konularını tartışacaklarını bunun dışında özellikle ekonomik ilişkileri değerlendireceklerini ifade etti. İki ülke arasındaki ticarette yönelik kendisiyle birlikte çok sayıda işadamı geldiğini hatırlatan Merkel, "Uçağa sığmadığı için çok sayıda işadamını da uçağa almadık" diye konuştu. Merkel, Almanya'da yaşayan Türklerin entegrasyonu konusunda iki ülke arasında çalışmalar yapılabileceğini belirterek, Türk gençlerinin dil bilmedikleri için Almanya'daki eğitim sisteminden iyi yararlanamadıklarını söyledi. Merkel, Türk-Alman Üniversitesi kurulması fikrini memnuniyetle karşıladığını belirterek, "Bu yöndeki düşünceleri iki ülke arasındaki kültürel gelişimi açısından olumlu ve sevindirici buluyorum" dedi. Her iki ülkenin uluslararası meselelere yakın bir bakış açısının olduğunu ifade eden Merkel, Almanya'nın da Türkiye gibi Lübnan'a barış gücü askeri gönderdiğine dikkat çekerek, "Bu konu bizim parlementomuzda da çok tartışıldı. Takip edebildiğim kadar Türkiye'de de tartışmalar yaşandı. Tabi bu görev, her iki ülke içinde zor görev oldu" dedi. Merkel, Erdoğan ile görüşmelerinde dış politikalara ilişkin olarak İran konusunu da ele alacaklarını dile getirdi.