Diyarbakır'da uzun yıllar görev yapan
Avcı,
tanık olarak verdiği ifadesinde,
JİTEM'in varlığından ve
bölgedeki karanlık
eylemlerinden bahsetti.
Bir dönemin Diyarbakır Emniyet
İstihbarat Şube Müdürü
Hanefi Avcı, Diyarbakır 3. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde devam eden JİTEM
davasında talimatla verdiği ifadede bildiklerini anlattı; ortaya yine, korkunç eylemlerle örülü karanlık bir fotoğraf çıktı.
TÜRKİYE O İSİMLERE YABANCI DEĞİL
Bu fotoğrafın aktörlerine
Türkiye yabancı değil. Avcı'nın, görev yaptığı süre içerisinde gözlemlediği hukuk dışı uygulamaların pek çoğunda
Ergenekon sanıklarından
Arif Doğan,
Veli Küçük ile Cem Ersever'in adı geçiyor.
1984 ile 1992 arasında Diyarbakır Emniyeti İstihbarat Şube Müdürü olarak görev yapan Avcı ifadesinde, varlığı uzun sür
e devlet tarafından kabul edilmeyen JİTEM'le ilgili çarpıcı bilgiler veriyor.
"JİTEM'İN KENDİ İÇİNDE FARKLI BİR HİYERARŞİSİ VAR"
Veli Küçük'ün Jandarma Genel Komutanlığı'nda karargahta olduğunu ve JİTEM'in ona bağlı olarak bölge ve Diyarbakır'da teşkilatlandırıldığını duyduğunu söyleyen Avcı, Ergenekon sanığı Arif Doğan'ın, Cem Ersever'in komutanı olmasına rağmen JİTEM'de Ersever'den daha geri bir konumda bulunduğunu anlattı. Avcı'ya göre JİTEM'in kanlı eylemlerinden, bu eylemleri gerçekleştirenlerin üstlerinin haberdar olmaması da mümkün değil.
Avcı, JİTEM ortaya çıktıktan sonra öldürme ve
kundaklama eylemlerinde artış görüldüğünü belirterek bölgedeki ilk önemli
faili meçhul olan Vedat Aydın
cinayetinde de bu illegal yapının parmağı olduğuna dikkat çekiyor. Öte yandan, anlattığı bir anekdot JİTEM'in bölgedeki eylem tarzı hakkında önemli ipuçları veriyor.
Avcı'nın bu şok ifadeleri verdiği dava 1999'da açılan en önemli JİTEM davası. Halen devam eden davanın iddianamesinde, bölgedeki birçok cinayet,
bombalama ve suikastın, dönemin rütbeli komutanlarının emri veya bilgisi dahilinde gerçekleştirildiği öne sürülüyor.